harry potter hiçbir zaman görev için geçmişe gitmiyor.
1943 yılında yaşayan ve ilvermorny'den transfer gelmiş sıradan birisi. abraxas malfoy'un dikkatini çektikten sonra tom riddle'ın da hayatında kolaylıkla yer ediniyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölüm Yiyen Toplantısında, Harry Potter *-*
Multimedya; Destiny & Harry
✦✦✦✦✦
1997
"İksir Ustası olan sensin, Severus. Söylesene bu iksir neden daha uzun süre etki göstermiyor? Her ay içmek zorunda mıyız?"
Snape, pişmekte ola iksire göz atıp elini önünde bağladı ve başını salladı. Harry, bu adamın ruhsuz suratından hep rahatsız olmuştur ama nedense Tom'un gözde Ölüm Yiyenlerindendi.
"İksirlerin etki süresini siz de biliyorsunuz ki uzatamıyoruz, Lordum. Gençleştirme İksiri de en fazla bir ay üzerinizde etki gösteriyor."
Tom sıkıntıyla iç geçirirken Harry, 71 yaşındaki yüzünü izlemeye başladı aynada. Tom, iksiri içmediği zamanlar ondan daha genç gibi görünüyordu ama onun da tek sorunu... Normal bir insan görünümünde olmamasıydı.
"İksir hazır, lordum. Şişelerinize doldurdum, içebilirsiniz." dedi Snape ve büyük, karanlık odayı terk etti. Harry, önündeki masadan iksir şişelerinden birini alıp dudaklarına götürdü. Tek yudumda bitirdikten sonra saniyeler içinde otuz yaşındaki görünümünü aldı. Harry, böyle durmayı daha çok seviyordu. Görüntüsü dışında her bir hücresinin gençleşmesi ve hep böyle kalabilmesini kim sevmezdi ki?
Tom, ayağa kalkıp yeşil ve uzun cübbesinin uçlarını hafiften yere sürte sürte cam kenarına yaklaştı.
"Toplantı ne zaman?"
Tom, "On dakika sonra." dedikten sonra kapı hiç tıklanmadan açıldı ve sertçe kapandı. Kapıdan çıkan ses odada yankılandıktan sonra Tom, kapıdaki kişiye bakmıştı. Tek bir kişi sadece böyle giriş yapabilirdi o odaya.
"Narcissa denen kadın bu sene de Draco ile Hogwarts'a gideceğimi söylüyor!"
Harry, gülüp oturduğu yerden kalktı ve on altı yaşındaki kızın yanına yaklaştı. Tom'unkileri andıran mavi gözlerine uzun uzun bakıp, "Eğitimini tamamlaman lazım, Destiny." dedi kuzgun siyahi saçlarını okşayıp.
Destiny, yüzünü asıp başını eğdi. "Ama baba--"
"Baban öyle diyorsa gideceksin!" dedi Tom sesini yükselterek. Destiny'nin üzerine çok gitmek istemiyor veya onu kırmaktan hoşlanmıyordu ama Hogwarts konusunda zapt edilmez hale gelmişti.
"Ölüm Yiyen olduktan sonra özgür olabileceğimi söylemiştin." dedi Destiny, Tom'a ithafen.
"Okul konusu dışında özgürsün." dedi Tom, Harry'i güldürerek. Birbirlerine ne kadar benzeseler de Destiny, bir çok konuda Harry ile daha az tartışıyordu.
"Harry denen aptal çocuğu ya da yanındaki bulanık Granger'ı ve kanı bozuk Weasley'i görmek istemiyorum. Onlarla uğraşması eskisi kadar eğlenceli değil."