-11

859 44 177
                                    

HEY!
SEN!
EVET SEN!
DUR!
ÇÜNKÜ BU BÖLÜM BÜYÜKLER İÇİN.(değil)
..
Bu arada hayatımda ilk kez smut(?) yazıcam çok heycanlıyım shajhhsj

>:3


...

Tom'u masaya doğru ittirdim. Sırtını çarpmıştı. Ama çokta umrumda değildi.

Onu bacaklarından kavrayaraj masanın üzerine oturttum. Ve fazlasıyla yakınlaştım. Aramızda hiç bir boşluk yoktu.

Ardından dudaklarına yapıştım. Resmen dilim ağzının içinde tur atıyordu. Ve bu onun hoşuna gidiyordu.

Ama eminim ki komutun etkisinden çıkıncak kötü bir dayak yiyeceğim. Onu bir şekilde kendime aşık etmeliyim...

Eh kim bilir belki ona yapacağım şeyden sonra gerçekten aşık olur.?

Ellerimde belini yavaşça kavrıyordu. Belindeki ellerim kemerine geldi. Ardından kemeri ve pantalonunun düğmesini açtım.

Bu benim ilkim değil ama çok heycanlıyım.

Pantalonu aşağı doğru sıyırdım. Baxırıda azcı açtım ve organını sert bir şekilde kavradım. Bu yaptığım şey sayesinde inlemişti. -yazarken çok utandım >.< -

Elimi Sert ve yavaş bir şekilde aşağı yukarı -oha ben ne yazıyom xd- hareket etmeye başladım.

Her Elimi hareket ettirdiğimde derin nefesler veriyor ya da inliyordu.

Kafasını boynuma götürdü. Götürmesinin ardından bir acı hissettim. Boynumu ısırıyordu.

Boynumdaki acı inlememi sağlamıştı.

"Tord! Sınırlarımıza habersiz birisi girmiş! Acilen gelen gerek!" kapının arkasından bağıran Paul bütün havayı bozmuştu.

-Nah size smut muhhahahahahha-

Tom kafasını kaldırdığında "Üzerini giyin. Ben gidiyorum." diye seslendim.

O da masadan inip yerdeki pantalonunu aldı. Ardından ben de kapıdan çıktım. Karşımda Paul öylece ellerini bağlayarak ve birazda sırıtarak bana bakıyordu.

"İçerde kim var?"

"Kimse yok?" diye bir yalan uydurmaya çalıştım ama çok da işe yaramışa benzemiyor.

"Hadi ama! Tom'u mu hallediyordun?" bu söylediği şey sinirlendirmişti beni.

"Ha?! Ne diyorsun sen?!?!" diye haykırdım. Ama hala bana sırıtarak bakıyordu. "O zaman o boynundaki ısırık izi ne~?" Elimi ısırık izine götürdüm "Benden hiçbir şey saklayamazsın~! >:3 "

'Sus lan amına koduğum' der gibi baktım suratına. Anlamış olmalı ki saniyede sırıtan suratı düz bir hal aldı.

"Bana şu gizlice orduya giren kişinin yanına götür."

'Tamam' dercesine kafa salladı. Ve birlikte uzun koridorda yürümeye başladık.

Arkamda yürüyen Paul büyük bir adım atarak yanıma geldi. Biraz sırıtarak bana bakmaya başladı.

"EEeee bari büyük mü~?" ( ͡° ͜ʖ ͡°)

"Sus Paul." (-_-)

"Oh." ( ͡° ʖ̯ ͡°)


Kırmızı Lider [Tord Fanfiction]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin