Bugün pek keyfim yok boğuluyorum sanki… sebebi yok desem yalan olur tüm sebep bu desem daha da uçuk bir yalan olur. Tek bildiğim kolumu kaldırmaya mecalimin olmadığı model’in yeni şarkısı varya hani şey diyor “yüzümde kocaman yalandan,bir antideprasan gülümsemesi.” Aynen o hesap.
Canım sadece şarkı dinlemek ve uyumak istiyorum ağlamak bile içimden gelmiyor çünkü bıktım. Dün arkadaşımın biriyle konuşurken bana “kimse senden nefret etmiyor” dedi ama aslında külliyen yalan. Olayı anlatmak daha iyi sanırım geçmişe dönmek istemiyorum bugün, şimdiki zamanı anlatsam daha iyi olur.
Okullar kapandıktan sonra dedem,babaannem,ben üçümüz tatile çıktık. Otele gittik yerleştik falan filan ilk gün canım hemen havuza girmek istemedi bu yüzden babaannemle beraber hamama gittik hamamın saunasında biraz oturdum falan yıkandım ilk günü böyle bitirdim.
İkinci gün;açık havuza gitmeye karar verdim. İslami bir otel olduğu için havuzun kısımları vardı. Kapalı bayan havuzu kapalı erkek havuzu kapalı aile havuzu kapalı karma havuz ve birde açık karma havuz. Karma havuza gitmekten nefret ediyorum çünkü havuzun kenarındaki Abaza topluluğunun bakışlarına maruz kalıyorum. Üstelik vücudumun hiçbir özelliği yok ciddi manada orta kilolu orta boylu kumral kahverengi dalgalı saçlı kahverengi gözlü gözlüklü gayet basit bir kızım. Kalçalar Allah düşmanıma vermesin benden ayrı medeniyet kurmuşlar. Aşırı büyük değiller çok göze batacak şekilde ama sonuçta benim için kusur kusurdur. Abartmam lazım.
Yüzümde veya genel olarak vücudumda sevdiğim tek yer dudaklarım. Çünkü güzeller gerçekten giderleri var. Nerde kalmıştıkkkk…
Hah! Dedemin eksik olmasın(!) bir arkadaşı var oda torununu getirmiş torun dediğimde hemen karşınıza taş bir çocuk belirmesin. Sil o hayali kafandan bak hala ya sil kız! 3. Sınıfa giden bir kız “abla abla” diye peşimde dolanıyor. Aldım onuda gittim havuzun kenarına. Hiç erkek yok nasıl mutlu oldum nasıl anlatamam varya kimse yok. Bari kimse yokken canım kusurlarımla havuza gireyim dedim. Girdim bir yarım saat kadar suyun keyfini çıkarmaya başladım. Yarım saat sonra angut sürüsü gelmeye başladı. Kapıdan giren bakıyor giren bakıyor sinir oldum haliyle çıktım havuzdan terliklerimi aramaya başladım terliklerimide biraz uzak bir yerde bırakmışım –bırakan aklıma sıçayım ben- yürümeye başladım. Arkamdada iki tane inanılmaz taş çocuk cidden yakışıklılar hani bakanın tekrar bakası gelir.
Yürüdüm tam terliklerimi alacağım sırada yere yapıştım. Düştüğüme mi yanayım kıçımın ağrıdığına mı yoksa iki tane yakışıklının önünde düştüğüm için ağrıyan kıçıma mı? Çalıştır kafanı kızım Mila moduna girdim ve kendime gülmeye başladım. Yandan yandan da yakışıklılarıma bakıyorum gülmediler gayet endişeli bir şekilde bana bakıyorlar dedim “iyi bari ben bunların ikisinide buradan çıkışta odama götürürüm.”
Filmlerde veya kitaplarda olduğu gibi ayağım burkulmadı,yada çocuklar telaşla beni kaldırmaya gelmedi yada “onu ben kucağıma alıcam o benim yarim ben onun beyaz kunduralı prensiyim” gibi diyaloglar hayatta geçmedi. Ben tabi beni kaldırmamalarına azıcık atar yaptım. Ve onların oturdukları şezlongun yan tarafındaki şezlongumdan havlumu almaya gittim. Yanlarından geçiyorum kafaları benim yürüdüğüm yöne doğru dönüyor. Hayır bende bakıyorum insan biraz utanır. Şu gerizekalı erkeklerin deyimiyle “ kezban triplerine girip” “ ayhs kesin bni svyolarr .s” modeline bağladım bağlicam zaten sevgilim yok kalbim kırık alırım odama sizi 10 gün kimse bulamaz. Töbe allahım çok töbe ben iyi bir kızım kimseye yapmam böyle şeyler. Aldım havlumu duşlara doğru ilerledim yanlarından geçerken de “yakışıklı olduğunuz kadar öküzsünüzde bayım.” Bakışlarımı atmayı ihmal etmedim tabiî ki. Birkaç gün oraya havuza girmek için değilde güneşlenmek için gittim havuza kadınlar kısmında da girebilirim ama güneşlenemem. Aldım yine o dedemin arkadaşınının torununu o yüzdü bende o yüzerken güneşlenmeye başladım. Sonra yanımdan gözlüklü bir erkek geçti giriş kapısından girdi, benim olduğum tarafa geldi önümden geçti ve çıkış kapısına doğru yürüdü ve HİÇBİRŞEY YAPMADI.