💐ŞÜHEDA 9.BÖLÜM 💐

186 13 0
                                    

Sabah yine olağan sıradanlıktaydı. Sabah namazından sonra  uyumadım Hacer sultan'ımın yanına gittim. Dün yaşadıklarımı anlattım üstün körü ama en ince ayrıntısına kadar  sordu bende merak ettiklerini cevapladım. Çalışmaya başladığımdan beri eskisi gibi sık sık  sohbet edemez olmuştuk. Hem okula gidip hemde iş yerinde servis yapmak beni yoruyordu. Allah boş duranı sevmez bende karınca kararınca hesabı kendimce çalışıyordum rızkımı helal yoldan çıkarıyordum. Okul saatine kadar Hacer annemin dizine yattım o tespihini çekti bende onu seyrettim. Daha sonra  kalkıp okula diye yola çıktım. Son senemiz olduğu için  kızlar ile okul içerisinde bolca vakit geçirmeye çalışıyordum. Onlar okuyacaklardı sınıflarında başarılı idiler ama benim öyle bir derdim yoktu. Geçim derdim daha büyüktü çünkü.

Son ders zili de çalındığında hızla kızlar ile vedalaşıp kafeye doğru yürüdüm. Kafenin girişinde hergün  gelmemi bekleyen Kaan yoktu bu sefer büyük şaşkınlık ile personel girişinden girip çalışırken giydiğim önlüğümü giyip içeriye girdim. Kızlar ile merhabalaşıp işimin başına geçtim.

Hakan abi bugün kafede değil di aynı Kaan gibi. Kızlara sordum bilmiyoruz dediler. Kafeyi bile Osman açmış bugün. Nerede bu ikisi ne yapıyorlar da ortalıkta yoklar aklımda bir sürü soru ile akşam saat 18:30 olmuştu ve ortalıkta kimse de yoktu. Ben yurda yürüyerek gideceğim için  izin istedim arkadaşlardan onlar kapatacaktı kafeyi. Zaten Hakan abi yoksa Osman ilgilenirdi kafe ile.

Hızla üstümü değiştirdim yurda doğru yürümeye başladım. Yürürken de sinirli sinirli  söylenmeyi de ihmal etmiyorum. Kafede müşterilere servis etmeye daldığım için unutuyordum bir nebze olsun.  Yani anlamadığım ben senin karınım değil mi? Evet karısıyım  öyleyse insan bir arar değil mi  niye aramazsın onu da anlamıyorum ya. hadi aramadın mesaj diye bir şey icat edilmiş değil mi onu kullansana ? Sonuçta duman ile  haberleşmiyoruz değil mi?

Ben böyle konuşurken kendi kendime yanımda bir hareketlilik hissettim dönüp baktığımda Kaan  efendi pişmiş kelle gibi  sırıtıyor bana. Sokağın ortasında olmasak çantamı kafasına atacaktım ama bana ve başımdaki baş örtüsüne yakışmazdı.

O yüzden sessizce onun pis sırıtışını izlemeye başladım. Ben pis mi dedim aşık olduğum demeliydim. O nasıl bir gülüş ya rabbim gülme şöyle be adam sana olan öfkem kuş olup uçuyor her dakika.

Yok öyle hemen yumuşamak Şüheda hanım burnunu sürttür Kaan efendinin. Onu Yok sayıp yoluma devam ettim. Biliyordum peşimden gelecek beni ikna edecek. Birazcık nazlanmakdan kimseye bir şey olmaz diye burun kıvırıp yoluma devam ettim.

Dediğim gibi oldu arkamdan gelip sımsıkı sarıldı bana. Sarıldığı gibi bütün öfkem kuş olup uçtu yine. Seviyordum işte ötesi yoktu. İyiki hayatımda dediğim varlığım sevdiğimdi..

Arkamdaki varlığını önüme geçmesi ile kollarımı boynuna dolamam bir oldu. Özlemiştim onu dün den bu yana. Derince bir nefes çektim içime. Kaan da benden farklı değil di! Özlediğimiz çok belliydi bize saat ile de olsa  ayrılık yaramıyordu bunu çok iyi anlamış olduk.

Ayrılıp elimi tuttuğu gibi Hakan  abinin arabasına doğru çekiştirdi beni önümüzde 1,5 saat vardı. Doyasıya hasret gidereceğimiz ve konuşabileceğimiz.
Arabayı tenha bir  köşeye park etti ve dışarı çıktı. Ardından gelip benim tarafımın kapısını açıp ellerimi tuttuğu gibi  dışarıya çıkarttı  beni. 

Kolunun altına çekip sarıldı bana. Kötü bir  anlam çıkartmadığım için ben de sarıldım. Hal ve hareketlerin de bir tuhaflık vardı ama  neydi bu bilmiyorum. Arka kapıyı açıp önce beni oturttu içine arabanın etrafını dolanıp kendisi de  öbür taraftan gelip yine bana sarıldı.

YENİDEN DİRİLİŞ ŞÜHEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin