YENİDEN DİRİLİŞ ŞÜHEDA

şüheda 13.bölüm

+++++
Selamun aleyküm hayırlı geceler arkadaşlar nasılsınız pandemi döneminde kendinize ve sevdiklerinize çok dikkat ediyorsunuz inşallah ve bölüm biter bitmez atarım demiştim. Sizleri bölüm ile baş başa bırakıyorum

******************

Uyandım ama aklım karma karışık o adam kimdi o rüyaların anlamı neydi uyarıcı rüyalardan birisimiydi. Peki ya kuran okunması rüyamda onu tekrar ederek uyanmam. Ya o adamın karnımı her okşadığında içimde hissettiğim tarifsiz huzur ve minik tekmeler neydi. Kafam o kadar kadar karışıktı ki sandalye de oturmuş  beni izleyen bir adet Kaan beklemiyordum. Görünce çok şaşırdım. Hızla kalktım ama kalkmaz olaydım kafamı ranzaya yerleştirip tekrar yatağa geri düştüm. Bu sefer demire fazla sert vurmuştum. Acı içinde kıvranırken ben yatakta kaan bir koşu gidip mutfaktan buz ile Hacer annemi alıp geldi. Fazla hızlı vurduğum için morarmıştı alnım diye düşünürken annem nerden getirdiğini anlamadığım bir şekilde şişmemesi için üstünde viks yazan ilaca tatlı kaşığını  sürüp  alnıma koyması bir oldu. Alnıma konulan şeyden buram buram nanemi desem mentol mü desem bilemediğim  bir koku ama ağır bir koku geldi ve genzimi yaktı içime çektiğim  nefesim. Acısı azda olsa azalmıştı.

*** yarım saat sonra ***

Annem yarım saat o kaşığı alnımda tuttu ne faydası  var diye kafamı  her çektiğimde kızgın boğa ile göz göze geldim. Ne vardı sanki gelip beni uykumda izleyecek diye iç sesim benimle bir olmuş  içten içe konuşuyoruz. Uykumda seni seyrediyordu diye öbür iç sesim bana olayın ince detayını hatırlattı. Suratımda oluşacak olan aptal sırıtmaya  hemen gizlemek için  kafamı yere eğdim ama aşırı derece de lavabo ihtiyacı duymuştum. Anneme fısıldayım lavaboya gittim.

Şuan banyodan çıksam mı çıkmasam mı  diye hem düşünüp hemde ayna da şişmemiş ama vurduğumun belli olduğu kızarmış yeri izliyordum. Kapının çalınması ile kafamı kapıya çevirip adımlarımı hızlandırdım kapıyı açtım. Kaan'ın arkası dönük bir şekilde beni beklediği  ortadaydı. Bu bekleyişten anladığım kadarıyla benimle konuşmak istediğini  açıkça belli ediyordu.
Dün cumaydı ve bu gün  cumartesi olduğu için  okul yoktu işi bahane ederekten bu konuşmadan kaçabileceğimi aklımdan geçirdiğim anda arkasını döndüğü  gibi kapanan banyo kapısı ile kendisi arasında kaldım.

Boğuşuyordum adeta gözlerine bakmamak için elini kaldırıp yanağıma koyduğu an hani derler ya içimin yağları eridi diye ben öyle oldum anında. Güneş görmüş  buz gibiyim şuan. Ve bu bulunduğum  hal için bir sürü cümle kurulabilirdi.

- Ufak bir dokunuşu ile böyle olurken. Seni öptüğündeki verdiğin tepki  neydi diye sordu iç sesim.  Bilmiyorum  neden öyle  büyük bir  tepki  verdiğimi  bende bulmuş değilken. Düşünmekten yorgun düşen iç sesim cevap verdi.  O kim olursa olsun bana zorla dokunamaz, istediğim dışında kimse bana dokunamaz. Rızam önemli  öncelik  ilişkimde.

Ben böyle erimiş bir şekilde ona bakarken kalbim dört nala koşan bir at gibi koşturuyordu. Seviyordum bunlar benim ilk'im di. Kaan benim ilklerim ile dolu olan adamdı.  Yanağımdaki ele iyice yasladım, yüzümü sonra avuç içini öptüm. Gözlerim kapalıydı. Şuan hiç bozulmasa dediğim anlardan biriydi. Hayat akıp giderken anlarda yaşarız. Kapının birden açılması ile hemen uzaklaştık birbirimizden. Gelen annem idi. Utangaç bir  şekilde elim arkamda balım önde anneme kaçamak bakışlar atarken elimde Kaan'ın elini hissetmem ile gözlerimi kocaman açmam bir oldu. Kafamı yandan ona dönüp bırak diye kaç göz işareti yapsam da Kaan'ı az önceki yaptığımda sonra kimse tutamazdı artık.

Annem bizim aramızın düzeldiğini anlayıp kafasını  tebessüm ederek sallayıp odadan çıktı. Çıkmasıyla  hızla Kaan'a sarıldım.
Oda şaşırdı bu hareketime bende şaşkınım bu hareketi  nasıl yaptığıma. Helalim idi sonuçta. Oda bana sarılıp kulağıma seni çok seviyorum diyince yüzümdeki  tebessüm daha da genişledi. Ayrılıp hadi hazırlan da kafeye geç kalmayalım  dedi.

Hızlıca hazırlanıp dışarda beni  bekleyen  sevdiğimin yanına gittim. Beraber önce kafeye gittik düğüne az kaldığı için izin istedik Hakan abiden, kırmadı bizi zaten bizi evladı gibi gördüğünden hemen izin verdi. Şuan sokak ta ne yapacağımıza karar vermek için boş boş yürüyorduk elele. Buda benim için ilkti. Biz sorunlarımızı paspas altı mı yapıyorduk bilmiyorum ama konuşmak için  geldiğinden beri  doğru düzgün konuşmamıştık. Belli ki benden böyle bir tepki  beklemiyordu, ne yapabilirdim ki hayat kısa ve zaman hızla geçiyor. Ölüm tek nefeslik bir olaydı verdiğin nefesi geri alamadığını düşününce ölüm çok yakındı. Kaybetmeden kıymet bilmek gerekiyordu. Annem ve babamı kaybettim sevdiğim bir diğer insan için geç kalmak istemiyordum. Bunu şu son bir kaç günde iyice anladım.

- ne düşünüyorsun bugün çok dalgınsın ve bir okadar da tuhafsın demesiyle yine dalgınca hiç diyip koluna sıkıca sarıldım. Bunlar benden beklenen hareketler değildi.
Hele o gördüğüm rüyadan sonra  böyle yapmam hiç normal değildi ama kaybetme korkusuyla yaşayamazdım. Başımıza birşey gelirse yaşayamadıklarım için pişman olmak istemiyordum hele ki keşke demeyi hiç mi hiç istemiyordum.

Keşkelere sığınmak hiç istemiyordum.  Ama yolum dönüp dolaşıp  keşkelere  takılıyor. Her insan kendi sonunu  hazırlıyor. Ya bile isteye yapıyor  yada bilmezden gelerek  yapıyor.
En acısı da iş işten geçtikten sonra ağlamak ve ömrüm boşa gitti diye feryat figan etmek.
Ben Şüheda böyle olmak istemiyorum, hele Kaan ile kötü olmak istemiyorum. Sevdiğim ve değer verdiğim her şey için bu hayat bana savaş vermeyi öğrettiğinden beri yenilgiyi kabul etmiyorum.

Liste yapmıştık ne eksik kaldı diye bakmak için  bir parkın içindeki oturma yerlerine gidip oturduk. Oturduk  ve kağıtta ki nota baktım dümdüz duygusuzca sevinsem mi bilemedim resmi nikah için gün almaya gitmeye dört günümüz kaldığını okudum. Çok az kalmıştı yetim ve öksüz geldiğim bu yurttan gelin olup ayrılacaktım. Hüzün çökmüştü ama hemen hemen her şey  hazırdı. Eve eşyalar da gelmişti bu süre zarfında. 2. Annem dediğim komşu teyze zevkine göre dizayn  etmiş. Bunları yeni öğrensem de sevindim. Birileri benim için uğraştığını görmek insan da yaşama arzusunu  tetikliyordu.

-Evet dedi bana bakıp eksik hiç birşey  kalmamış kaldıysa bile evlendikten sonra  hallederiz değil mi? Diye bana bakıyordu gözlerinden anlayabiliyordum heyecanını,  sevgisini. Tebessüm  ederek  onayımı verdim. Burdan kalkıp nehre doğru yürümeye başladık. Bütün  sıkıntılarımı suya anlatırdım ben hergün olmasa da gelip nehre dökerdim içimi.

Gece olunca çöküyor şehrin üstüne kokun.
Hani o hiç duymadığım.
Hayalimde canlandırdığım.

Kalbimde bütün kıldığım.
Parça parça olmuştu ruhun.
Bizde birleştik.
Bizde yok olduk.

Kokun diyorum  hasret kaldığım.
Denizi görüp dokunamamak gibi.
Sıcakta yanıp denizde kum tanesi olamamak gibi.

Özlem doluyor gözlerime.
Gözlerin kaybolduğum denizim.
Şimdi hasret kokuyor her yanım.
Özlem doluyor sineme.

Miraç Emel(aşkzede 2)

En son nehre geldiğimde gemi yapacağım kağıda bu şiiri yazıp atmıştım. Kendimi  rahatlamak için arada yaptığım bir şeydi bu.
İki tane köprüsü vardı buranın biri eski biri yeni. Eski olan köprüde kaybetmiştim annemle babamı.
Özlüyordum onları belki de bu yüzden böyle yapıyordum. Onları andıkça kalbim sıkışıyordu. Benim anılara yolculuk yapıp  durgunlaştığımı anladığı için yanlış  yere geldik  keşke gelmeseydik buraya deyip beni kucakladı. Ben bu kucaklamayı beklermiş  gibi bıraktım kendimi  bütün sakladığım duyguların dışa vurumunu yaşıyordum şuan.

Benim sakinleşmem bi yarım saat sürdü sanırım. El ele geldiğimiz yöne doğru arabanın  yanına yürümeye başladık.
Arabaya binince gözümü kapatmamı istedi neden diyecekken parmağını dudağımda hissettim ve sessizce itaat ettim Kaan'a.
Benim gözümü  kapatmamın ardından arka kapıyı açıp eline aldığı kumaş parçası ile yüzüme yumuşak bir şeyin deymesinden kumaş olduğunu anladım desem daha doğru olur gözümü  kapattı. Hiç bir şey  demeden direksiyonun başına geçip oturduğunu duyduğum  seslerden  anladım.

Ne kadar  zaman geçti  bilmiyorum arama durunca adımı anmasıyla ona doğru  dönüp ne diyecek diye merak içinde  bekledim.
Ona dönüp  beklerken kapım açıldı. Az ilerden kulağıma müzik  sesi doluştu, nereye gelmiştik  biz? Kapımı açan kimdi? Merakıma yenik düşüp elimi gözüme doğru kaldırdım ama Kaan tarafından engellendi bu girişimim.

+++++