Hayatımdan o kadar nefret ediyorum ki bunu nefret diye adlandırmak nefret kelimesine hakaret olurdu.
Daha dört gün önce tanıdığım bir adamla aynı evde kalıp aynı okulda okuyorduk. Üstelik bu adam dediğim insan sadece küçük mızmız bir cocuktan ibaretti.
Ne kadar sinir bozucu olsa da onunla ilgili konular beni geriyordu. Konu o olunca beynim diğer tüm konuları ayagiyla bir kenara iteleyip yanlızca ona odaklanıyordu. Bu şey herneyse hayatimda daha önce hiç yaşamadığım bir şeydi.
Ona bir şey olduğunu düşündüğümde kalbim hiç olmadığı kadar hızlı ve endişeli atiyordu. Ona bir şey olmasını istemiyordum. Onun için endişeleniyordum. Beynim ve ıçerdeki Defne ne kadar bunun doğru olmadığını söylese de kalbim onları susturuyordu.
Onun başka bir kadınla olması beni savunmasız ve güçsüz düşürüyordu. Bu düşünceyi ne kalbim ne de beynim asla kabul etmiyordu.
Ona ondan nefret ettiğimi söylemiştim. Ama tabiki beni umursamamıştı.
' O Meriç Taşer . Tabi ki seni önemsemez '
Beynimin kuytu köşelerinde saklanan Defne yeniden kendini gösteriyordu. Zaten hiç susmak bilmiyordu ki.
Meriç dersi dinliyormuş gibi görünürken bende aynısını yapmaya uğraşıyordum.
Kendimi aldatılmış gibi hissediyordum. Yanağımdan bir damla yaş süzülürken hıçkırmamak için çabaladım.
Şu anda gerçekten ölü gibi bir şey olduğum gerçekti. Meriç 'in bir kızla yatması neden beni bu kadar üzmüştü ki ?
Eminim daha önce yüzlerce kızla birlikte olmuştu. Ama şu an ki umursamazlığı ve beni önemsememesi de ayrı bir hayal kırıklığıydı.
Onu bu kadar önemsememin nedeni neydi acaba ?
Belki de daha önce hiçbir erkekten hoşlanmayan ben.şimdi Meriç 'ten hoşlanıyordu.
Ona ilgi duyduğum bir gerçekti , tamam ama hoşlanma ya da aşk olduğunu hiç sanmıyorum.
Meriç Taşer bir sapık , bir psikopat , bir manyak ve aynı zamanda da dengesiz bir pislikti. Yani ona aşık olmak kendime hakaret etmek gibiydi.
Gözümden bir damla daha aşağı süzülürken ağzımdan küçük bir hıçkırık kaçmıştı. Lanet duygularım !
Aldatılmışlık duygusu beynimin içindeki Defne 'yi boğarken gözlerimde ki ıslaklık her geçen dakika artıyordu. Bu çok sinir bozucu ve saçmaydı. Meriç için mi ağlıyordum ?
Küçük hıçkırık kimseyi rahatsız etmezken Meriç 'i etmişti. Sinirli yüz ifadesi görüş alanıma girerken aynı anda zil sesi de kulaklarımı doldurmuştu.
Saçlarımla yüzümü gizlemeye çalışırken yavaşça ayağa kalktım. Ondan uzak durmam gerekiyordu.
Başımı olabildiğince yerde tutmak için bayağı çaba harcıyordum . Önümden çekilmesi için bildiğim tüm duaları sıralarken dualar onun taş bedenine çarpıp yere düşmüştü sanki.
" Çekil "
dedim cılız ve aptal titrek sesimle. Kafamı eğmiş olmam avantajdi . Onun kandırma meraklısı yüzüne bakmak zorunda değildim.
" Neden ağlıyorsun ?"
Birde utanmadan soruyor muydu ?
" Ağlamıyorum. Çekil "
Kafamı kaldırmamakta ısrarcıydım.
" Başkasıyla yattığım için mi ağlıyorsun ?"
' Başkasıyla yatmak ' sözcükler çivi gibi kalbime saplanırken gözümden bir damla yaş Meriç'in siyah spor ayakkabısının üstüne düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ
Teen FictionEvinde yaşıyor, Aynı okula gidiyor, Ve ona aşık oluyordum. Asla beni sevmeyeceğini bile bile.