6

4.2K 434 276
                                    

Hiç.

Bomboş.

Oldukça salak.

Yoongi kendini böyle hissediyordu. Herhangi bir değeri yokmuş da, hayatının bir önemi kalmamış gibiydi. Terk edilişinin -daha doğrusu evini terk edişinin- üzerinden birkaç hafta geçmişti. Belki de sandığı kadar fazla değildi geçen süre ancak olanları kabullenmek fazlasıyla sancılı geçtiğinden bir dakika bile çok uzun gibi geliyordu. Eskiden, üniversite zamanlarında, Wonshik ile ilk ayrıldıklarında bu kadar acı çekmemişti. Eh, Jungkook ile Won'u bir tutmak zaten saçma olurdu. Yoongi, Wonshik'e aşık olmamıştı hiçbir zaman ama çok değer vermişti. Verdiği değerin karşılığını da görmüştü, inkar etmezdi bunu. Kötü bir ayrılık yaşamamışlardı, sadece yolunda gitmeyen çok fazla şey olmuştu ve Yoongi bu yüzden ilişkilerini bitirmişti. Wonshik ise uzunca bir süre ona sadık kalmaya devam etmişti.

Ayrılıklarından bir süre sonra Jungkook hayatına dahil olmuştu. Kaybettiği neşesini kendinden iki yaş küçük olanda bulmuş, yeniden sevgiyi tatmıştı. Yaşanmışlıklar artınca ise sevgisi aşk ile desteklenmişti. Gözleri ondan başkasını görmez, kulakları onun sesinden başka bir sesi işitmez olmuştu. Aptal aşıklara dönmüştü Yoongi. Yine de itiraf edemiyordu. Jungkook'un yanındayken sürekli saçmalıyor, eli ayağına dolanıyordu ve bunlar fazlasıyla komikti. En azından yakın arkadaşları için. Kendisine göre ise aptallığının kuvvetli kanıtlarıydı. Seokjin o dönemlerde sürekli olarak arkadaşına tavsiyeler veriyordu. Gencin onu anlayacağını, hatta Jungkook'un da ona karşı bir şeyler hissettiğini söylüyordu ancak Yoongi bir türlü bunu kabullenmemişti. Öte yandan küçük olan büyüğünün kendisine karşı olan davranışlarını zaten farkındaydı ama bir türlü ona hislerini açacak uygun ortamı ve zamanı bulamıyordu.

Günler birbirini takip ederken Yoongi artık kendini tutamaz hâle gelmiş ve açılmıştı. Şimdi düşünüyordu da aşırı fevri mi davranmıştı acaba? Gerçi bunda yanlış olan bir şey yoktu. Jungkook'u çok sevmişti, hâlâ da seviyordu. Güzel bir sevgililik dönemi geçirmişlerdi. Çok fazla anıları olmuştu, kimileri güzeldi, kimileri ise kötüydü ama anıydı işte. Tartışmaları bile ilişkilerinin tuzu biberi olduğundan çok seviyordu. Aralarındakini kuvvetlendiriyordu, birbirlerinin her yönünü görüyorlardı böylelikle. Aslında şimdi bakınca önündeki belgelere her yönünü öğrenemediğini fark etmişti Yoongi. Kocasının kendisini bırakma gibi bir ihtimali olacağını görememişti mesela. Eşinin çabasını hiçe saydığını ya da sevgisini ve aşkını tam anlamıyla kavrayamadığını fark edememişti Yoongi. Eğer etseydi her şeyi küçüğüne açıkça söylerdi her ne kadar zor olsa bile.

Belgeleri en kısa sürede Jungkook'a ya da avukatına teslim etmeliydi. Aslında avukata teslim etme konusunda öyle çok da niyetli olduğunu söylenemezdi. Çünkü evde kalan eşyalarını alması ve aşık olduğu adamı bir kez daha görmesi gerekiyordu. En azından mahkeme salonu dışında. Bu yüzden kendisinin vermesi en mantıklısıydı. Canı yanacaktı, hiç şüphesiz canı çok yanacaktı ancak kaçmanın bir anlamı yoktu. Eninde sonunda olacak olanlar gerçekleşecekti ve onları ertelemek yalnızca daha fazla kırığa neden olacaktı.

Belgeleri eline aldıktan sonra arabasının da anahtarını almış, dairesini terk etmişti hızla. Merdivenleri inişi ise evden hızlı çıkışının aksine oldukça yavaştı. Olacakları erteleyemezdi ama biraz kendine zaman kazandırabilirdi sonuçta. Bu düşüncesine gülmeden edemedi. Resmen ağlanacak haline gülüyordu ve hâlâ çabalıyordu aslında kendince. Yorulmuştu, yine de pes edemiyordu. Etmiyor değildi, edemiyordu.



Jungkook kolundaki saate bakarken önündeki dosyaya odaklanmaya çalışıyordu. Yine de pek başarılı değildi, çünkü aklı dün olanlarla doluydu. Seokjin, Yoongi'nin yerini bulduğunu ancak Jungkook'a söylemeyeceğini belirtmişti kendisine gecenin bir vakti. İtiraz da edememişti küçük olan. Çünkü eşi kendinden saklanıyordu. Belki de... Belki de dönmesini beklemeliydi. Yoongi'nin sevgisine dair bir şüphesi yoktu. En azından artık yoktu. Eskiden içinde olan şüphe tohumları ise şimdi canını yakıyordu. Bunun sebebi ise eşinden gördüğü sevgiyi aslında kendisinin anlayamamış oluşu ve eşine hak ettiği sevgiyi verememesiydi.

Love You Goodbye°YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin