"Rıfat evleniyor kaçmana gerek yok artık." Diyen adama gözlerinin içi parlayarak baktı.
Ahmet kızın ne hissettiğini yüzünden anlamaya çalışmış fakat başarılı olamamıştı.
Kızı neredeyse bir senedir tanıyan adam kardeşi Hatice gibi görüyor hatta Rıfat ile birbirlerine bile yakıştırıyordu.
Babası Dursun beye bile bir kaç ay önce kızın iyi biri olduğunu isterlerse oradan buraya taşınmalarını Rıfat ile evlenmesini söylemişti.
Babası Dursun bey ise Rıfat'ın bir kızla görüştüğünü kaçtığı için Ayşe'yi çoktan unuttuğunu söylemişti.
Ahmet, babasının huyunu bildiği için sözlerine başta inanmasada annesi ve kardeşi Hatice'den de ayrı ayrı duyunca Rıfat için mutlu olmuştu.Ayşe'nin tepkisini yinede görmek isteyen adam kızın yüzünde bir cevap ararcasına dikkatle baktı.
"Artık burada esir kalmak zorunda değilsin . Memleketine gitmende hiç bir sakınca yok. Dönmeyi ister misin Ayşe ?"Genç kız bir türlü konuşamadığı babasını, anasız kalan kardeşlerini ne kadar özlediğini düşünerek iç çekti.
Sonra aklına gelen Rıfat'ın mutluluğu ile gülümsedi.
Ona aile kurmak baba olmak öyle yakışırdı ki Ayşe adamın mutlu olmasından ,mutlu oldu.
"Rıfat abi , seviyor kızı yani öyle mi ? "
"Öyleymiş , sen üzüldün mü ? Sonuçta Rıfat seni severdi unuttu diye kırıldın mı ?"Ayşe başını sağ sola salladı.
"O iyi bir adam , bizim zaten olurumuz yoktu ki ,mutlu olmasına sevindim . Baba olmak ona çok yakışır " deyince Ahmet kıza gülümsedi.
"Sen de inşallah bir gün kendi yuvanı kuracak ,benim bencilliğimi , anamın babamın yaptıklarını unutacaksın . Sana da anne olmak , sevmek çok yakışır Ayşe ." Deyince genç kız başını eğdi.
"Utan diye söylemedim Ayşe ,sen benim kardeşimsin, gitmek istemez burada rahatım yerinde dersen uğraşır sana oturum alırız .Üç sene olacak buradasın zaten zor olmaz . İster misin ?"Genç kız başını sağa sola sallayınca adam oğlunu kucağına alıp ayaklandı.
"Cristina şimdi işten gelir , istersen aşağı gel tek kalma evde . "
"Siz ailecek yiyin ben kendimi Cristina'ya karşı zaten suçlu hissediyorum . Daha fazla ayak altında dolaşmasam iyi olur ""Bu hikayenin en masumu sensin Ayşe sakın suçlama kendini .
Asıl sen affet beni . "
Ayşe gülümseyip Ahmet'in eline dokundu kucağındaki Kemal'i eğilip öptü.
"Ben seni çoktan affettim . Sevmek gönül işi zorla aşk olmazmış. Sen ve Cristina sayesinde öğrendim, birbirini sevince nasıl bir evlilik yaşandığını sizde gördüm . O yüzden üzme kendini . Cristina o çok iyi biri gerçeği anlat ona saklama senden duysun. " deyin Ahmet acı bir tebessümle kıza karışılık verdi."Az kaldı iki üç haftaya nişan tarihi belli olur . Sende ne zaman istersen gidersin. Ondan sonra bende Cristina ile konuşurum.
Zaten seni tanıdı aramızda karı koca ilişkisi olmayacağını biliyor.
Senden yana da mutluyum Ayşe , tek başına dışarı çıkarsan gözüm arkada kalmaz . Gideceğin yolu bulursun. Zaten karakola gittiğin an seni sınır dışı ederler . Kendi ülkene vatanına kavuşursun ." Dedi.Ahmet , oğlu ile gidince , Ayşe o çok sevdiği pencere önüne geçip boş sokağı bir süre amaçsızca izledi.
Aklına Rıfat'ın evlenecek olması gelince derin bir iç çekti.
"İnşallah çok mutlu olursun Rıfat .. Abi " deyip gülümsedi.Sonraki günler , Cristina ve Ahmet'in işlerini ayarlayıp nişana yetişmeye çalışmaları ile hızlı geçti.
Ahmet ve Cristina kıza burada kalması , hatta iş bulup çalışması konusunda ısrar etsede Ayşe onlar gelene kadar gitmiş olacağını söyledi.Kızın hayatlarından bu şekilde çıkışı adamı rahatsız etse de kalmak istemeyeni bu saatten sonra zorla tutmak olmazdı.
Okumuş, görmüş geçirmiş biri olan Ahmet , kızın hayatını çaldıklarının da babasının ve kendisinin hatalarının pekala farkındaydı.
Bu yüzden suçlu hissediyor artık Ayşe ne yapmak, nasıl yaşamak isterse bir abi gibi yardımcı oluyordu."Dikkat et kendine !" Diyerek türkçe konuşan Cristina'ya sımsıkı sarıldı.
Ayşe'de kadına " Sen çok iyi birisin , iyi ki tanıdım seni ." Dedi.İki kadının vedasının ardından Ahmet kıza bir zarf uzattı.
"İstemem ."
"Lütfen al Ayşe ,Türkiye'ye döndüğünde cebinde paran olsun . Başına ne gelir bilemezsin . "
"Ama ."
"Lütfen kırma bizi al hadi ." Deyip zarfı kıza uzattı.
Genç kız paranın ona lazım olmadığını düşünsede hayatın önüne ne çıkaracağını bilmediği için başı önde zarfı aldı.
Cristina ile sıkı sıkı sarılıp ayrıldılar.
Ahmet ile evli olsa bile , hiç bir zaman karısı olmamıştı . O yüzden Cristina'ya düşman olmasına , kıskanması saçma olurdu.
Ahmet ve Cristina onun hiç sahip olmadığı abisi ve ablası olmuştu.Ahmet ve ailesinin gidişi ile bir senedir kaldığı evinin her köşesini istekle temizledi.
Çok fazla bir kıyafeti zaten yoktu , küçük bir çanta hazırlayıp valizi antreye bıraktı.
Evinin penceresinden son kez dışarı bakarken bir kadını zorla dışarı çıkaran adam ile hemen geriye kaçtı.
"Neler oluyor bu bina da !" Diye söylenirken kendisinin kapısınında çalması ile korku ile perdeyi çekti.Zaman Mahir içinde farklı geçmemişti.
Adam hayatına kaldığı yerden devam etmeye çalışıyor fakat boğazında ki yumru bir türlü gitmiyordu.
Ailesine her kızı sorduğunda gitti buralardan ,gör ki şimdi kimin başını yakacak cevabını alıyordu.
Adam kızın gözlerini güzelliğini en çokta o korkmuş ürkek halini düşündükçe içi acıyordu.Ayşe'nin onun karşısına çıkması , Ahmet'in eşi gibi görmemesi adamın umudu oluyordu.
Umut en büyük kötülük olmuştu . Her geçen gün adama işkence oluyordu.
Ayşe ile bir geleceklerinin olabileceğini düşündüğü için gözü kimseyi görmez , gönlü kimselere kaymaz olmuştu.
Genç adam bu şekilde yaşadığı umut teknesine o gün abisinin onu araması ile daha büyük bir hayal ekledi."Ayşe'yi hala seviyor musun Mahir ?" Diye soran Mehmet'in sesindeki mahzunluğu hisseden Mahir abisine sormuştu.
"Abi , Ayşe'ye bir şey mi oldu ? Gitmemiş mi memleketine ?"
"Mahir o kız masum , o kız çaresiz bırakılmış .
Ne Ahmet ile ne de dedikodusunun çıktığı Rıfat ile bir alakası yokmuş."Mahir abisinden duyduğu bu sözlerle öyle mutlu oldu ki , belki bir sene sonra ilk kez yüzü gerçekten güldü bile denilebilirdi.
Ayşe'yi nerede bulacağını bile bilmeden yollara düştü .
Ahmet'in evini daha önceden bilen adam evin yakınlarına gelince binada çıkan kavga ile Ayşe için daha çok korktu.
Aynı anlarda kendine gelen Rıfat abisine yalvaran gözlerle baktı.
"Abi Ayşe nerede ? "
"Rıfat kardeşim Ayşe bir senedir benim evimin üst katında yaşıyor , biz işe gidince Kemal'e bakıyordu.
Babam ve ben seninle olmasını istemediğimiz için sana yalan söyledik.
Ben Ayşe'yi tanıyınca pişman oldum Rıfat .
O kız iyi biri sana da iyi bir eş olurdu.""Belki hala gitmemiştir abi ,belki hala Ayşe senin evindedir .
Nolur ,götür beni oraya , nolur abi !" Diye yalvarınca Ahmet kardeşinin çaresizliğine daha fazla dayanamadı.Bir anda iptal olan nişan ile Dursun bey fenalaşırken Ahmet, Cristina ve oğlunun yanında Rıfat'ı da alarak yaşadıkları yere geri dönmek için araba ile yola çıktılar.
Cristina ,kalabalık komşu,akrabalardan duyduğu Ayşe'nin Ahmet'in karısı olduğunu öğrenmesi ile sarsılmıştı.
Ayşe onun evine girmiş çıkmış ,kadın ona dil bile öğretmişti.
Kıskançlık kanına öyle bir karışmıştı ki adamın kendisi olmadığı zamanlarda Ayşe'ye gittiğini düşünecek kadar gözü dönmüştü.
Ahmet'in bunu kendisine yaptığını hala kabul edemeyen kız Rıfat'ın öne oturmasına izin vermeyip hesap sormak için kocasının yanına oturdu.Rıfat ,bir umut Ayşe'yi bulacağını düşünerek arka koltukta dalıp giderken arabanın ön koltuğunda büyük bir yüzleşme yaşanıyordu.
"Ahmet ,Ayşe senin karın mı ? Bana bunu yapmadığını söyle, ben o kıza abla olurken arkamdan gülmediğinizi söyle lütfen ? Bunu yapmamış ol Ahmet !" Diye gelen beklenmedik suçlamalar ile adam direksiyon hakimiyetini sağlamaya çalışırken önüne çıkan kamyonu görmedi .
İki şöföründe son anda yaptıkları manevra işe yaramadı.Rıfat , kamyonun abisi ve Cristina'nın oturduğu ön kısmını kanlarla alıp götürüşünü uykulu gözlerle izlerken kulağında sadece Kemal'in ağlama sesi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Hasret
General FictionAyşe , hiç bilmediği bir ülkeye görücü usulu bir evlilikle gelin gider . Sürmeneli Ayşe artık Alamancı olmuştur .