Bir kaç yıl sonra
Rıfat'ın bahsettiği fabrika kurulmuş çalışacak işçilere iki odalı küçük evler verilmişti.
Rıfat'ın ayağındaki aksama da geçince adam eski işine dönüp daha yüksek maaş almaya başlamıştı.Ayşe bir yandan Kemal'i okula getirip götürüyor bir yanda da oturdukları mahallede terzilik yapıyordu.
Hatice'de evlenip gidince tek başlarına kalan Fadik hanım ve Dursun beyde onlarla birlikte gelmiş bir odalı bir ev bulmuş Rıfat ve Ayşe'ye yakın oturarak kendilerini affettirmeye çalışıyorlardı.
Dursun bey eskisinden daha sakin bir adam olurken Fadik hanımın çenesi iyice düşmüştü .
Ayşe kadını ancak kafa sallayarak idare edere ediyordu.
Yaşlı kadın dedikoduyu sevdiği halde kimselere Rıfat ve Ayşe'nin gerçek hikayesini anlatmıyordu bu bile Ayşe'nin ılımlı olmasına yetmişti.
Çiftin arasında da bunu konunun bahsi geldikleri küçük kasabada hiç geçmemişti.
Ayşe ve Rıfat aynı köylüydü , Rıfat izne gidince kızı gördü babasından istetti ve evlendiler.Çok geçmedi Kemal doğdu sonra yolları bu kasabaya düştü hepsi bu kadardı .
Onlar başkalarına anlatacakları bir hayat kurup herkesle birlikte kendileri de inanmak istediler .Böyle kendi yağlarında kavrulup yaşayan aşıkların sevdası ilk gün ki gibi taze dururken Ayşe hala eremediği muradı ile bazen dalıp gidiyordu.
Kemal ile analık duygusunu tadan kız sadece karnında evladını hissetmek istiyordu.
İçinde Rıfat'tan bir parça büyüsün , onların aşkının şahidi olsun istiyordu.Rıfat ise karısının anne olmayı ne kadar istediğini bildiği için bir çok doktora götürmüş ikisinde de bir sorun olmadığına dair hep aynı cevapları verip yollamışlardı.
Kız artık Kemal'in onlara evlat sevgisi için gönderildiğini düşünüp umudunu bir süre kesti.
Kaynanası Fadik hanım senin rahmin eğri gel bak beni dinle bir ebeye görün demelerini yıllarca yok sayan kız sonunda dayanamayıp Türkiye'ye gittiğinde kaynanasına uyup Rıfat'ı dinlemeyip gitmişti.
Yıllar sonra gittiği memleketinde hiç bir şeyi aynı bulamayan Ayşe sadece annesi için ağladı.
Kardeşleri bile el gibi sarılırken kız kocasının varlığını hissetmek istercesine her yerde onu arayıp sımsıkı sarılmıştı.
O gün daha iyi anlayan Ayşe , evinin Rıfat yurdunun vatanınında sevdiği olduğuna karar vermişti.
Severdi elbet memleketini dilini adetini yöresini fakat artık gurbette olup özlemeyi daha çok farketti.
Memleketi onun kavuşamadığı imkansız aşkı olunca daha güzel geliyordu.
Bu şekilde Türkiye'den ayrılan kız ebeye giderek en azından kaynanasının çenesinden kurtulduğunu düşündü .
Öyle de olmuştu kız onu dinleyip ebeye gidince , kasabada köyde herkes Ayşe Ayşe deyince Fadik hanımın koltuklarının altı kabarmıştı.Ondan bir kaç ay sonra da hamile kalamayan kız her şeyi silip bu konuyu unutmak istedi Kemal'e sımsıkı sarıldı.
"Vardır bunda da bir hayır Ayşe" dedi .Rıfat ise karısının kokusunu, saçlarını tenine gün ve gün doyamıyordu.
Ayşe çocukları olmuyor diye adamdan kaçsada Rıfat karısını koynuna almanın yolunu biliyordu.Ayşe artık öyle umudu kesmişti ki döngü günlerini bile takip etmez oldu.
Bir gün hiç beklemediği bir şekilde başı dönünce ne olduğunu anlamayan kız hastalandığını düşünüp deli gibi korktu.Kaçak geldiği günlerden beri hastaneye gitmekten deli gibi korkan kadın kontrole gitmeyip önemsemedi.
Aradan zaman geçip halsizliğinin üstüne mideside bulanmaya başlayınca Rıfat'ın ısrarı ile geldikleri doktordan yıllardır beklediği müjdeli haberi sonunda aldı."İki aylık hamilesiniz ." Diyen doktordan sonra bakışları Rıfat'ı buldu.
"Hamilesin ."
"Ben hamile miyim ?" Diye ağlarken adam karısını kollarına çektiFadik hanıma göre ebe işe yaramıştı . Ayşe'de sesini çıkarmadı belkide yaşlı kadın haklıydı o yüzden sustu sadece karnında hayat bulan evladının geleceği günü bekledi.
Yedi ay sonra hayatlarına bir anda gelen bebeğe Cemre adını verdiler.
Kemal ve Cemre büyüyüp giderken çok geçmeden Ayşe ikinciye hamile kaldı.
Bu duruma utansada yapabileceği bir şey yoktu.
Beş yaşında bir oğlu , bir yaşında kızı ve karnında bebek ile çok tatlı bir kadın oldu.Rıfat her geçen gün karısına biraz daha aşık olurken kalbinin bu aşkı taşıyamayacağını bile hissedip kendi haline her geçen daha çok gülüyordu.
Murat'larının da hayatlarına gelişi ile kocaman bir aile oldular.
Ne Rıfat ne Ayşe beklemedikleri bu mucize aşkın son meyvesi Yağmur'un spiral demeden düşürerek gelmesi ile hala şaşkınlar.Yıllarca çocuk bekleyen Ayşe'nin dört senede üç çocuğu olmuş kız kendisi bile bu duruma şaşkın şaşkın düşündükçe gülüyordu.
Fadik hanım" beni zamanında dinlemediniz doktor doktor dediniz ebeye gittik bak peş peşe oldu.
Ben demiştim "diyerek çocuğu olmayan bütün gelinlere aynı şeyi anlatıp kendine yeni bir meşgale bulmuştu.
Günler, haftaları , haftalar ayları kovaladı .
Hayatlarına yeni girenler ve çıkanlar ile Rıfat ve Ayşe yaşayıp gittiler
Dursun beyin ölümünden sonra onunla yaşayan kaynanasının çenesinden kaçmak için Ayşe'de çalışmaya başladı.
Kısa zamanda kazandıkları para ile arsa alıp yavaş yavaş evlerini kendileri yapmaya başladılar.
Kocaman pencerelerinin olduğu evde huzurla bir ömür geçip çocuklarının iyi insanlar olması için çabaladılar .2018
Rıfat evlenip yuva kuran ve yıllardır aralarına kalın duvarlar ören oğlu Kemal'i kenara çekti.
"Az bir konuşalım seninle."
"Konuşalım baba ."
Diyen genç adam ile gece soğuğuna rağmen kapı önündeki kırık masanın ,iki küçük sandalyesine oturdular.
İkiside konuya nereden başlayacaklarını düşünürken Rıfat derin bir iç çekip ellerini uzatıp oğlunun elini tuttu."Bak oğlum bana kızgınsın sebebi amcan olduğumu sanıp anneni kıskanman bunu anlıyorum ama artık sende bir yuva kurdun. Gerçeği biliyorsun ben bana düşman olmana razı oldum küçüktün bir de anneni elinden almak istemedim. Ben yaşlandım artık Kemal senin beş senedir bana daha soğuk davranmana dayanamıyorum evladım." Deyince Kemal babasına kızgınlıkla baktı.
"Sebebi bu değil !"
Rıfat saçına düşen aklar , yüzünde oluşan yaşanmış yılların izleri ile oğluna döndü.
"Başka ne sebebin var , açık konuş oğlum?"Kemal bunu annesinin söylemesi gerektiğini düşünsede artık annesinin daha iyi ve daha dikkatli bir bakıma ihtiyacı olduğunun bilincindeydi.
Bu yüzden annesini zaptedecek tek kişinin kızgın dahi olsa babası olduğunu biliyordu.
Her şeyi anlatmaya karar veren genç adam konuya nereden başlaması gerektiğini düşündü."Bunu anlatmak çok zor ama bir doktor olarak hastamın iyiliği için anlatmak zorundayım .
Sana kızgınlığım ise bir oğulun babaya olan kızgınlığıdır çünkü annem beş senedir hasta baba ! Annem beş senedir unutuyor , yaşarken zorlanıyor ama sen karının ne yaşadığını bile farketmiyorsun. Öyle kendine dönüksün ki tıpkı kendi ailen gibi bencilsin . Annem gün ve gün unuturken sen bunu bile farketmiyorsun!" Dedi.
Rıfat oğlunun sözleri ile başını önüne eğdi.
Hiç bir şey söylemeden yaşadığı hayal kırıklığı ile oğlunun omzuna dokunup yerinden kalktı.
Eve sessizce girip bir süre salonda öylece bir süre oturdu.
Ayşe'nin unuttuğu şeyler aklına tek tek gelince yaşlı adam elleri ile yüzünü kapattı.
Yaşlılık demişti , zaman geçiyor her şeyi hatırlayamam ki demişti . Adam da sorgulamayıp her seferinde kadına inanmıştı.Yaşadığı tuhaf duygu ile ne diyeceğini düşündü.
Ondan bu kadar önemli bir şeyi saklayan karısına kızmaya hakkı var mıydı ?
Bu hakkı bir an kendinde göremedi , sonrasında ise yavaşça odaya girdi.Ayşe'nin uyuyan yüzünü hasret ile izledi.
Karısının neden evden kaçtığını , oğlunun nasıl bir anda gelmeye ikna ettiğini anlamanın verdiği sinirle gözlerini açıp kendisine bakan kadına hayal kırıklığı ile konuştu."Nasıl bana söylemezsin ! Nasıl benden saklarsın Ayşem ?"
Ve artık finale gidiyoruz ..
Final bölümüyle görüşürüz 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Hasret
General FictionAyşe , hiç bilmediği bir ülkeye görücü usulu bir evlilikle gelin gider . Sürmeneli Ayşe artık Alamancı olmuştur .