1.1

4.8K 403 158
                                    

"Daha yaratıcı yöntemmiş... Götüne soksun o yöntemi! Boş yere kütüphane görevi yedim Derya ve kafayı yemek üzereyim! Hayır, bir de ulan fizik senin neyine ki? Benimle birlikte kendisini yaktığını da biliyor ama aklınca şov yapıyor işte. Sabahtan beri o yanındaki kızla fingirdeşiyor herhalde ona havalı görünmeye çalışıyor gerizekalı."

Fizik dersinden sonra hocanın yalnızca bana değil Nihat'a da ceza vermesine sevinmenin yersiz olduğunu fark edip teneffüste Nihat'a pislenmeye gidiyordum ki Derya tarafından durdurulmuş ve dersi asma bahanesiyle zorla aşağı sürüklenmiştim. Eh, durum böyle olunca ben de yaklaşık yarım saattir falan Derya'nın kafasını kurutuyordum.

"Anlaşıldı senin karın ağrın." Derya sinir krizlerimden sıkılarak bir ara kantine çıkmış ve kantini toplayıp geri gelmişti. Kantindeki amcadan aldığı açacağı kotunun cebinden çıkartıp aldığı vişneli sodaları açmaya başladı "Sen Ada'ya aşık olmuşsun."

Mükemmel tespit! Bunun için çok düşünmüş müydü merak ediyordum.

"Sen katıksız bir salaksın ama bu sodanın hatırına seni affediyorum." Açtığı sodayı elime alırken söylediğimde gözleri hayretle büyümüştü. Bu haline yarım bir sırıtış sunduktan sonra sodayı kafama diktim. Kahrolası bu vişneli soda beni sakinleştirebilen sayılı varlıklardan birisiydi ve o varlıkların listesinde Nihat'ın da bulunması beni öfkelendiriyordu. Bu duygu karmaşası devam ederse beynim istifasını verip yerini kalbe bırakacaktı.

"Ne alaka şimdi?! Nihat'a aşık olacak halin yok ya." Alayla gülerek konuştuğunda ona yolladığım 'Beynini nerede unuttun?' temalı bakışlarımı görmüş ve sertçe yutkunmuştu "Dalga geçiyorsun."

"Hayır, bak... Aşka kadar gitmiyor... Ama hoşlanıyorum."

"Hasiktir oradan!"

"Neden böyle tepkiler veriyorsun?"

"Dostum eşcinselsin ve ben bunu fark etmedim mi yani? Ya da bana hiç mi söylemedin?"

"9. Sınıftayken voleybol takımındaki bir kızı sırf lezbiyen olduğu için takımdan şutlamıştın Derya." Olayı hatırlatmamla suratını buruşturmuştu. Kendini bu yaptığı yüzünden hala kötü hissediyordu ama yapmıştı bir kere ve o kızdan gidip özür dilemediği sürece ona bunu böyle zamansız zamansız hatırlatmaya devam edecektim. Yaptığından pişman olmasına rağmen sırf gururuna yediremediği için özür dilemiyordu ve bu yüzden üzülmeyi hak ediyordu "Söylememi nasıl beklersin ki? Canıma susamamıştım."

"Pekala, haklısın... Her neyse bana olayı anlat! Ağlamanın sebebi de mi oydu yoksa?"

"Hayır, o biraz daha farklı. Cidden o kadar uzun ki!" Yakınarak konuştum ve yerdeki gofretlerden bir tanesini elime aldım "İki hafta önce birisi bana anonimden yürümeye başladı tamam mı? Ama kim olduğunu bir türlü bulamadım yine de çok fazla ipucu verdiği için olabileceği kişi sayısını bir 9'a indirmeyi başardım. Neyse işte benim İstanbul'dan dönüp okula geldiğim günün akşamında bu anonimden yürüyen kişinin kuzenleri gelmiş bunun için konuşamadık falan. Bu arada kuzenleri de ikizler ve küçük-"

"Bir saniye!" Derya yerinden sıçrarken bağırdı ve heyecanla ellerini çırpmaya başladı "Bugün Begüm de ikiz kuzenlerinin olduğunu söylemedi mi?"

"Dostum sen bir dâhisin!" Yumruğumu tokuşturması için ona uzattığımda dudaklarına alaylı bir gülümseme yerleştirmiş ve yumruğunu uzattığım yumruğa çakmıştı "İşte bu yüzden anonimden yürüyenin Nihat olduğunu düşündüm! Hem hadi ama işime de geliyordu... Sonuçta bir şeyler hissettiğim birisinin de bana karşı bir şeyler hissetmesi mükemmel olabilirdi ama bunu gidip Nihat'a soramadım. Boş yere kendimi ya da anonimi ifşa etmek istemedim hem bence birisine böyle bir şey sorarak o kişiye karşı bir ithamda bulunuyorsun. Ya tamam belki bulunmuyorsun ama sonuçta bu herkesin hoşuna gitmez işte! Bu düşüncemi anonime de açtığımda bana sinirlendi. Orada kullandığım itham kelimesi hiç hoşuna gitmedi sonra tartışmaya başladık ve ah, sanırım gerisini anlatamayacağım oku sadece. İşin sonunda bana engel attı."

hero [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin