Devam etmeliydim... Artık tek bir amacım vardı. Canavarlığı kurtarmak. Herkesin tek umudu bendim. Gece olmuştu. Saat 12yi bulmadan ormana girip geceyi orada geçirmeliydim... Sans'ın yanından bir bahane ile ayrıldım.
(Sans'ın gözünden)
Lily gitmişti. Yatağımda uzanıyordum. Normalde 11 buçuk gibi sızardım. Ama bu sefer uykum gelmemişti. Lily'nin ruhunu ortaya çıkardım. Ve izlemeye başladım.. Bir süre sonra ruhu birden daha çok parlamaya başladı?! Acil birşey olabilirdi. Hemen Lily'i bulmak için dışarı çıktım. Karaltan'ın girişindeki handa kalıyordu. 9 numaralı odanın karşısına geldim. Burada olmalıydı. Kapıyı tıklattım. Ses yok. Tekrar tıklattım. Yine açan yok. Birden korktum. Anlık bir telaşla odanın içine ışınlandım. Lily odada yoktu, ancak... Odanın içinde. Çalışma masasının üstünde bazı küçük tahta heykeller vardı. Bunlar... Bunlar bendim? Benim heykellerimi kim yapmış olabilirdi ki?... Ve neden Lily'nin kaldığı odadalardı. Masanın başka bir kenarında Lily, ben ve Payrus'un beraber çekildiği bir resim vardı. Ve onun biraz ilerisinde de bir defter. Bu Lily'nin günlüğü olmalıydı. Ve günlüğün kilidi açıktı. Tam okumaya yeltenmiştim ki, buraya neden geldiğim aklıma geldi. Odadan çıkıp bütün Karaltan'ı gözden geçirdim. Son bir ihtimal vardı. Orman...
(Lily'nin gözünden)
Saat neredeyse 1di. Uykum yoktu. Yine elime bir tahta parçası alıp oymaya başlamıştım. Sans şeklinde. Heheh... Birden bazı sesler duymaya başladım. Kapüşonumun şapkasını örttüm. Bir silüet buraya doğru geliyordu. Dikkatli bakınca, onun Sans olduğunu fark ettim. Birden telaş yaptım. Neden buradaydı?!
Sans: Lily?
Biliyor olamazdı! Bilmiyordu. Değil mi?..
Ben:...
Sans: Sen misin Lily?
Ben: Her kimi arıyorsan, burada sadece ben varım.
Sans: Oh... Yeraltı'ndaki herkesi, beni tanımasalar da, tanırım. Sen kimsin?
Ben:...
Sans: Hadi ama.
Ben: Seni ilgilendirmez.
Sans'ın ifadesi değişti.
Sans: Sen O'sun. Değil mi? O gün Pap'i öldürmeye çalışıp, Lily'i yaralayan!
Ben: Ne?! Hayır!
Sans: Kanıtla. Zaten yapmassan ben sonunu getireceğim!
Başka çarem yoktu. Şapkamı indirdim...
Sans: Sen... Buralardan değilsin... N... Nerden geldin?...
Ben: İstediğini aldıysan. Ben gidiyorum.
Sans: Bekle! Adın ne?!
Ben:... Bana Foxy diyebilirsin.
(Sans'ın gözünden)
Birden kayboldu. Işınlanmış olabilirdi. Onun gibi bir canavara yer altında hiç rastlamamıştım. Onu ilk gördüğüm zaman oturduğu yerde bir şey vardı. Yaklaştığımda bunun bir tahta parçası olduğunu gördüm. Elime aldığımda ise, yapılmakta olan bir heykel olduğunu... Ve benim şeklinde. Birşeyler dönüyordu, ve belli ki benim haberim yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNDERTALE: UNDERSTARS
FanfictionTek hayali... Bir geleceğinin olmasıydı. Gündüz ve gece, insan ve canavar. Lily'nin laneti, gündüz bir insan, gece bir yaratık olmasıydı. İnsanlar onu dışladı. Hayatından nefret etmişti. ÖLMEK İSTİYORDU. Ta ki intihar etmek için Ebott Dağına çıkıp y...