Uçurumun kıyısındaydı genç kız gözlerini koca kayalıklara vuran telaşlı dalgalara dikmiş öylece dikiliyordu , üzerindeki mavi elbisesi her rüzgar esişinde farklı figürlerle dans ediyordu.
Bütün benliğini bırakmıştı genç kız derin sulara , yanlız karanlıktan çıkmayı isteyen biri vardı , ona yardım etmek istiyordu her elini uzatışında boşluğa düşmesinden yorulmuştu , ona yardım edecek tek kişi vardı oda genç kızdı.
Gök kapkara bulutlarla çevriliydi, taşlara vuran dalgalar arttıkça gözlerinde kesik kesik anılar canlanıyordu , siyah bir odada ağlayan bir çocuk başında bekleyen büyük bir melek vardı , kız bir kez daha kapatti gözlerini o an genç bir adam görmüştü kıza doğru yaklaşıyordu her adım atışında ismini heceliyordu yaklaştı yaklaştı ve o anda kız korkudan bir kez daha kırpti gözlerini , genç adam bu kez kayalıklarda belirdi oda üzerine mavinin en soğuk tonunu giymişti o kadar soğuktu ki hırçın dalgalar bile meydan okuyamiyordu genç adama , sadece ikisi vardı görünürde, genç kız seslendi ama sesi duyulmuyordu kızın oda yavaşça kayalıklardan aşağı indi, genç adam arkasından gelen kıza döndü ve genç kıza yavaşça elini uzattı , hiç tereddüt etmeden elleri kavuşmuştu ikisininde bir anda kendilerini buz gibi keskin suyun içinde buldular ama birbirlerini birakmamışlardı öyle sıkı sarılıyorlardı ki aralarına soğuk bile giremiyordu .
Denizin içi pasparlak olmuştu ışıl ışıldı her yer genç adamın elleri kızın incecik belinde duruyordu o kadar sıkı sarmıştı ki elini hiç bırakmayacak gibiydi kızın saçları ışıldıyordu dalgaldıkça ,genç bir kez daha baktı bu peri kızına son bakışı gibiydi , genç yavaşça bıraktı ellerini genç kız ne olduğunu anlamadan denizin yüzeyine çıkmaya başlamıştı onu geri çekmek istese de başaramıyordu genç adam denizin karanlık derinliğinde kaybolmuştu .
Genç kız bağırmak istese de bağıramıyordu denizin yüzeyine çıktığında kayalıklarda o ağlayan çocuğun başında bekleyen meleği görmüştü ondan yardım istedi bağırdı çağırdı çığlıkları dalgalardan daha sertti ama melek hareket bile etmeden genç kıza bakıyordu. Yavaşça suyun yüzeyine yaklaşmıştı genç kıza onu kurtarmak mı istiyorsun demişti , kız soğuktan tenine yapışmış saçlarını geriye atıp morarmış dudaklarına evet demisti melek; "eğer onu kurtarmak istiyorsan onu sevmelisin "diyip kızı bir anda denizin derinliklerine itmişti, genç kız denizin içinden çıkamıyordu her debelenişinde bitkin düşüyordu ve sonunda kolları hafifledi göz kapakları ağır gelip kapanmaya başladı denizin derinliklerinde tek bir ses duydu;
Sana ihtiyacım var Merih....############
Ufak ufak pırıltılar oluşmuştu gözlerimde, sanki gerçekmis gibi bir rüya görmüştüm .
Ama bi gariplik vardı bu sefer siyah bir odanın içinde ağlayan bir çocuk , ona ulaşmak o kadar imkansızdı ki başında bekleyen beyaz kanatlı bir melek onu hem koruyor hemde onu her an bırakıp gidecekmiş gibi bir his veriyordu.
Bu çocuk kimdi ve her seferinde neden onu ağlarken görüyordum daha önceden hiç görmediğim bir çocuktu. Ve o genç adam kehribar gözleriyle sana ihtiyacım var diyordu , ağzıyla söylemiyordu o ışıl gözleri herşeyi anlatıyordu.O buz gibi denizin içinde sıcacıktı ,ondan hiç korkmamıştim aksine daha çok huzurluydum belimi o kadar sıkı tutmuştu ki bırakmak istemiyordu, ahhh neydi bu şimdi meleğin söylediği neydi peki ,evet bu zamana kadar kimseyi sevmemiştim aşktan haberi bile olmayan bir kızdım ,hepsi bana çok aptalca gelen şeylerdi .
Ama neden bu kadar etkilenmiştim? Gökyüzündeki bulutlara bakarken kalbimi dinliyordum sesini kulaklarımda hissedebiliyordum, öyle biri varmiydi gerçekte , off ne kadar takmıştım kafayı hakikaten tüm moralim sıfırlanmıştı uyanmadan önce , yorgani ittirip yatakta doğruldum saat 9 buçuktu hemen banyoya girip sıcak bir duş aldım .
Çıktığımda odamda bir kız vardı onu görünce boş bulunup çığlık atmıştım oda beni görünce elleriyle gözlerini kapatıp arkasını dönmüştü. Çığlığımı duyan babaannem hemen odaya girdi ve kızı dışarı çıkarttı kapıda aralıktı; "kim bu kız babaanne ne işi var benim odamda az daha korkudan ölecektim birde beni böyle gördü."
Babaannem gülerek ; "yeni çalışanımız kızım senin banyoda olduğunu bilemedik uyandırmaya gelecekti seni Ateş bu sabah getirdi seninle tanıştırmak için ama belli ki sen önceden tanitmişsin kendini çığlıklarınla " diyerek kahkahayı patlattı.Nerden bilebilirdim ki Pakize sultan sabahın köründe odamda tanımadığım biri öylece dikilince ah merhaba mı diyecektim tabi korkarım, hem zaten rüyanın etkisinden'de çıkamadım diyip ağzımdan kaçırmıştım , babaannem ne gördün kızım hayır olsun demişti ama önemli birşey olmadığını söyleyerek geçiştirmiştim .
Üzerimi giyinip aşağı indim kız kanepede oturuyordu çok mahcup olmuşa benziyordu yüzünü yerden kaldırmıyordu, yanına gidip elimi uzattım bana bakıp hafifçe gülümsedi ve o an hatırladım bu kız uçaktaki kızdı bir anda farkedememistim ama oydu babaannem'e dönüp bu bana çarpan kız demiştim oda başını sallayıp evet kızım bak meğer senin arkadaşın olacakmış bu güzel kız Allah'ın işine bak sen demişti.
Senin saçların daha açık renkliydi sanki belliki ondan tanıyamadım demiştim kızda tebessüm edip kafasını sallamıştı, benim adım Merih peki senin adın ne demiştim o ara Ateş içeri girmişti babaannem'e başıyla selam verip onun adı Dilara seni duyabilir ama konuşamaz demişti.
Nasıl yani o yüzden mi bana hiç cevap vermemişti uçakta şimdi anladım , ama ben nasıl anlaşacağım ki Dilara ile demiştim .
Zamanla öğreneceksin demişti , sana her konuda yardımcı olacak hep yanında olacak dediği an Dilara başını salladı tekrar elleriyle bişey demişti ama anlamamıştım
Ateş; "her zaman diyor demişti her zaman yanında olacağım" .