Pazar 15:12
Kaan: Bebeğim annem sana çilekli pasta yaptı.
Görüldü
Efe: Kapıyı aç.
Mesajı yolladıktan sonra kapıda sabırsızca beklemeye başladım. Kaan'ın bu yavaşlığı bir gün beni öldürecekti. Resmen çilekli pastamla yaşayacağım dakikalardan çalıyordu. Sonunda kapı açıldığında suratına bile bakmadan Kaan'ı itip içeri girdim. Salona geçtiğimde Nermin teyze yoktu.
"Hani Nermin annem nerede?"
Arkamdan gelen Kaan'a dönüp sordum.
"Odasında hazırlanıyor. Defile salonu hazırlanırken bir sorun mu ne olmuş. O yüzden çağırdılar oraya gidecek. "
"Peki pastammm?" diye sordum dudaklarımı büzerek.
"Yürü şebelek mutfağa. Dolapta seni bekliyor."
Koşarak mutfağa geçip buzdolabını açtım.
Ve işte bebeğim bana bakıyordu.
Bebeğimi aldığım gibi masaya koydum. Kaan'da masaya çatal ve bıçak getirdi. Pastadan bir dilim kesip kendi önüne aldı. Kalanını benim önüme itti. Çatalımı alıp yemeye başladım.
"Hoşgeldin Efe'cim."
Nermin teyzenin sesini duyunca hemen ayağa kalktım. Mutfak kapısından bize bakıyordu.
"Ooo Nermin annem ya yüzünü gören cennetlik valla. Nerelerdesin sen benimle hiç ilgilenmemeye başladın." Trip yapar gibi kollarımı önümde birleştirince gelip kollarını bana sardı.
"Sen beni mi özledin eşek sıpası. "
Ben de kollarımı ona doladım.
"Özledim tabiiii."
"Eh o zaman akşama bizde kalırsın özlem gideririz. Şimdi işe gitmem lazım çok acil."
Benim yanaklarımı öptükten sonra masada bizi izleyen Kaan'ın da yanaklarını öptü.
"Ortalığı çok dağıtmayın lütfen kuzularım. Hadi akşam görüşürüz. " deyip aceleyle topuklu ayakkabılarının üzerinde koşturarak evden çıktı.
Gerçekten kadınları sırf şu ayakkabıları giyebildikleri için bile tebrik etmek lazımdı.Tekrar masaya geçip yerime oturdum.
"Abimle konuştum kanka."
"Hadi ya ne dedi."
"Ne dicek kabul etti hemen. Öğrenciyken biraz para kazanırım dedi. "
"Ee Gamze ablan ne diyormuş buna peki."
Kıkırdadım.
"Valla Gamze'yi kim sikler ne hali varsa görsün dedi."
Kendini tutamayıp gülmeye başlayınca bende gülmeye başladım.
"Demek Emre abinin de aşkı buraya kadarmış.Idolum resmen."
"Yanlış idol kanka ama tabi sen bilirsin. Gerçi senin de bir farkın yok abimden."
Gevşek sırıtmasını takındı hemen yüzüne.
"Tabi oğlum abimizin izinden gidiyoruz şunun şurasında."
Pastasını bitirdiğini görünce ayağa kalktım. Ben de yeterince doymuştum.
"Hadi içeri geçelim lan. Götüm ağrıdı sandalyenin üstünde. "
Salona geçtiğimde üçlü büyük koltuğa bıraktım kendimi. Kaan'da koltuğun diğer köşesine kuruldu.
"Film açarız birazdan kanka ne dersin?" diye sordum.
"Olur." dedi bana bakmayıp telefonuyla ilgilenerek.
"Ne lan böyle elinden telefonu düşürmedin bir türlü."
"Biriyle konuşuyorum kanka. "
"Yine mi oğlum."
Kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
"Kanka sanırım bu sefer farklı."
"Ne demek farklı?"
"Yani bilmiyorum. Bu sefer ki kız farklı işte. Onunla sadece birlikte olmak için konuşmuyorum sanırım."
"O ne demek lan?" dedim şaşkınlıkla.
"Kardeşim sanırım ben hoşlandım bu kızdan ya. Böyle onunla konuşmak hoşuma gidiyor. "
"Ee sen diğer kızlardan da hoşlanıyordun kanka. "
"Ya bak şimdi." dedi yan dönüp yüz yüze gelmemizi sağladı.
"Diğer kızları beğeniyordum tamam ama hiç birisinde böyle konuşmayı uzatmak istemedim. Hatta başımdan savmaya çalıştım her zaman kızları. Ama bu sefer öyle değil. Dilek'le konuşmak için ben çaba sarf ediyorum. Konuşma bitmesin istiyorum. "
Boğazımda birden bire bir yumru oluştu. Gitmesi için yutkundum.
"Vay be kardeşim. Sonunda seni böyle görecek miydim?"
"Bende şaşkınım valla kanka. Ama halimden memnunum şimdilik." dedi sırıtarak.
Bildirim sesi gelince telefonunu eline aldı hızla.
Bende bir film seçmek için ayağa kalktım. Nedenini bilmediğim bir şekilde moralim bozulmuştu. Sanırım kardeşimin başkalarını hayatına sokma fikri hoşuma gitmemişti. Hal böyleyken bir komedi filmi bulmak en iyisiydi.
Emre'yi bulamıyorum ya yardım edin bana. Oysa ki çok da yakışıklı olsun istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEVŞEK [bxb] texting
Short Story"Ben sana nasıl kıyabilirim oğlum?" dedi tuttuğu yakalarımı silkeleyerek. Sonra beni kendine çekti ve her zaman öptüğü yerden, sol gözümün altından öptü. "Kardeşimsin lan sen benim."