17

13.4K 852 242
                                    

Cumartesi 22:50

Kaan'ın hayır cevabını asla kabul etmediğini size söylemiş miydim?

Söylemediysem öğrenmiş olunuz lütfen Kaan kesinlikle istediği bir şeye hayır cevabı almayı kabul etmez.

Bu yüzden gecenin bir vakti bu soğukta evlerine doğru yürüyordum.

Durumdan memnun muydum değil miydim bilmiyordum.

Yani "Bu gece bizde kal seninle uyumak istiyorum." diye bir mesaj alınca neredeyse heyecandan ölecektim. Onunla uyumayı her şeyden çok ben istiyordum zaten. Ama düşününce bu çoğu zaman yaptığımız bir şeydi. Birbirimizde kaldığımız zaman birlikte uyurduk. Mesajı arkadaşça düşünüp atması benim de kendimi balkondan atmayı istememe neden oluyordu. Ayrıca yine Kaan'ı pataklamak istememe.

Oysa düşününce çocuğun hiçbir suçu yoktu. Ona aptal gibi aşık olan, imkansız bir şekilde karşılık bekleyen bendim. Aslında bana asla karşılık vermeyeceğinin farkındaydım. Onu en iyi ben tanıyordum. Ama yine de bazen kendimi hayal kurmaktan alıkoyamıyordum.

Kapıya ulaştığımda zile bastım. Ellerimi birbirine sürtüp ısıtmaya çalıştım. Kapı açıldığında Kaan gülümseyen suratıyla karşımda belirdi.

"Hoşgeldin lan aşkım."

"Hoşbuldum, hoşbuldum." diye homurdanarak içeri girdim.

"Hava buz gibi anasını satayım." dedim ayakkabılarımı ayakkabılığa bırakırken.

"Geç içeri birazdan ısınırsın. "dedi beni oturma odasına doğru iteklerken.

Oturma odasına geçip bir koltuğa bıraktım kendimi.

"Akif amcayla Nermin teyze nerede lan?" dedim benim gibi kendini diğer koltuğa atan Kaan'a.

"Bu akşam biraz yalnız kalmak istiyoruz deyip çıkıp gittiler. Umarım bana bir kardeş yapmak için uğraşmıyorlardır."

Söylediği şeye güldüm. Kaan'ı bir ağabey olarak düşünemiyordum.

"Ee olsa ne güzel olur işte oğlum evde eğlence,sıkılmazsın. "

"Eğlence anlayışına sıçayım yavrum." diye yüzünü buruşturunca gülmeye başladım.

"Başbaşayız yani bu akşam?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak.

"Öyleyiz. Bir planın mı var?" dedi beni taklit ederek tek kaşını kaldırıp. Her zaman ki sırıtışını da yüzüne takındı.

"Var." dedim ben de başlattığı oyunu devam ettirip sırıtırken.

Ayağa kalkıp ona doğru yürümeye başladığımda sırıtışı daha da büyüdü.
Karşısında durup yüzüne eğildim.

Gözleri yüzümde gezindi.

"Şimdi " dedim gözlerini gözlerime dikince.

"Sen bize bir şeyler hazırlayıp, bira getiriyorsun. Ben dee" dedim poposunun yanında kalmış kumandayı uzanıp alırken "PES'i hazırlıyorum. "

Geri çekilip televizyonun yanına gittiğimde o da koltuktan kalkıp mutfağa geçti.

Elindeki tepsiyle geri geldiğinde ben de oturmamız için tekli koltukları ortadaki sehpanın kenarlarına iteklemeye başladım. Tepsiyi sehpanın üzerine koyup bana yardım etti.

Sağ taraftaki koltuğa oturup oyun kolunun tekini aldım. O da diğer kolu aldığında takımları seçtik.

"Ee nesine oynuyoruz?" diye sordu.

"Normal oynuyoruz işte oğlum. Nesine ne?"

"Olmaz yavrum. Ortada bir ödül olmalı?"

"Tamam ne istiyorsun?"

"Karar veremedim şimdi. Neyse kazandıktan sonra bakarım artık."

"Kazanabilirsen. " diye mırıldandım.

"Görücez." diye karşılık verdi benim gibi mırıltıyla.

-----------------------------------------------

Oyun kolunu oflayarak yana fırlatan Kaan'a baktım. Kahkaha atmamak içim kendimi zor tutuyordum. Maç 4-2 bitmişti ve ben kazanmıştım.

"Sakın ağzını açayım deme." hırsla dönüp bana söylendiğinde elimle ağzıma fermuar çeker gibi yaptım.

"Güleyim de deme sakın."  gülmemek için dudaklarımı ısırdığımı fark ettiğinde söyledi.

"Tamam gülmüyorum da bak."

"Içinden gülüyorsun işte biliyorum ben." diye koltuğa tekrar oturup kollarını birleştirdi.

"Çocuk musun yavrum sen? Oyun oynadık altı üstü."

Söylediklerime karşı omuz silkti.

"Lan cidden üzüldün mü sen kaybettin diye?"

"Ne üzüleceğim be. Çocuk muyum ben?" dedi tekrar omzunu silkerken.

Söyledikleriyle tavırları tamamen farklıydı.

Ayağa kalkıp sehpanın üzerinde ki şeyleri toplamaya başladı. Kalkıp ben de ona yardım etmeye başladım. Salonu eski haline getirdiğimizde Kaan'ın odasına geçtik.

Dolabına gidip benim için bir pijama takımı çıkardığında elinden aldım. Kazağımı ve pantolonumu çıkarıp pijamaları üzerime geçirdim. Kendimi yatağına atıp uzandım. O da kendisi için çıkardığı pijama takımını üzerine geçirirken gözlerimi dikip bakmamak için telefonumu elime aldım. Instagrama girip dolaşırken Kaan'da yanıma uzanıp başını omzuma koydu.

"Uykum geldi." benimle birlikte ekrana bakarken sızlandı.

Uygulamadan çıkıp telefonu komodinin üzerine bıraktım.

"Ee ne isteyeceksin benden?" diye sordu yorganı üzerimize çekerken.

Sol tarafına uzanıp, yüzünü bana dönmüş merakla bakıyordu. Ben de ona doğru dönüp cevap verdim.

"Düşünmedim ki."

"Zor bir şey istersen yapmam."

Biraz daha bana doğru yaklaştı.

"Sarılsana bana."

Aklıma gelen şeyi düşünmeden söyledim o anda.

Gülümseyerek bana doğru yaklaşıp sağ elini belime koyarak beni kendine doğru çekti.

"Daha zor şeyler istersin diye düşünmüştüm yavrum."

Sıcaklığıyla mayışırken biraz daha yakınlaştım ona. Kafamı boynuna doğru sokup derin bir nefes aldım.

"Hımm aklıma başka bir şey gelmedi." diye mırıldandım oldukça memnun çıkan sesimle.  

Çenemden tutup kafamı boynundan uzaklaştırdığında neredeyse mızmızlanacaktım ki dudaklarını sol gözümün altında hissettim.

"Iyi geceler yavrum." dedi o da mayışmış sesiyle.

"Iyi geceler." dedim ben de geri boynundaki yerimi alırken.




















GEVŞEK [bxb] textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin