-65

12.3K 735 235
                                    

Smut isteyenler beni linçlemeyin geldim :')

Yeni bir hikaye yayımladım. Adı Vulcanus, bakabilirsiniz. Bence bakın 😂 Lunaparkta kaybolup sürekli oradaki görevli çocuğa yazan bir karakterimiz var, bxb ve text.

Bölüm müziği: Horns -Bryce Fox

Doğu

Yekta başını boyun girintime soktu. Dudakları arasına tenimi alıp emdi ve aşağılara indikçe ısırmaya başladı. Bacaklarımı beline sarıp sürtündüm. Acıyı bastıran tek şey arzuydu. Kenara kolunu atarken hala vücudumda dilini dolaştırıyordu. Aldığı şişeyi açıp üstüme döktü.

Şimdi emdiğinde daha sert emdi ve inlemeleri arttı. İnlemesi beni boşaltabilirdi. Sırtına tırnaklarımı geçirdim. Diliyle şarabı temizleyip yüzümle aynı hizaya geldi. Nefeslerimiz birbirimize çarpıyordu.

"Aç ağzını,"dedi seksi bir gülümsemeyle. Dediğini yapınca şarabı ağzıma boşalttı.

Sonra öpüştük. Pek de kötü bir tadı yoktu ama Yekta'nın kendi dudaklarını tercih ederdim.

Dizlerim üstünde oturdum. Dudaklarımı yalarken boxerla birlikte altını çıkardım. Hızla yalamaya başladım.

Boydan boya yalarken Yekta saçlarıma asıldı.

Ucunu ağzıma aldığım zaman ileri geri hareket etmeye başladı. Resmen... "Ağzını sikeceğim demiş miydim?"dedi gülerek.

Göz kapaklarım titreyerek kapanırken ellerimle kavradım ve o ritimle hareket ederken emmeye devam ettim.

"Ah... Güzelim... Ucu... Evet..." Ucunu yalayınca ağzımdan çıkardım.

Dudaklarımı yalayıp yatağın ucuna onu ittim. Penisi hizasına tekrar eğilip yalamaya başladım. Yekta'nın vücudu yataktan sarkıyordu. Küfür ediyordu. Sesi iyice boğuklaşmıştı.

Yekta beni diğer uca itip bacaklarım arasına yerleşti. Dizlerime baskı yapıp deliğime sürtündü. Bacaklarımla onu ittirdim. Ben de tişörtümü çıkarıp ayağa kalktım.

"Ne oluyor lan?"

Geri geri giderken pantolonumun düğmesini açtım. Yekta hipnotize olmuş gibi kalktı ve beni takip etti.

Elim pantolonunun düğmelerinde gezerken gülerek geriye doğru yürüyordum.

"Nereye lan? Azdırıyorsun iyice."

Pantolonu atıp ayaklarımla ona ittim.

Yekta mesafeyi kapatıp beni duvara yasladı ve öpmeye başladı. Hoplayarak bacaklarımı ona sardım. Kucağındaydım. Kapıyı açıp öpüşerek girdik.

Banyoya gelmiştik.

Yekta duşa kabine sırtımı çarptırıp ağzımın içine doğru inledi. Sırtına tırnaklarımı iyice bastırdım. Aleti seyirmişti. Dayanamıyor gibi inledi.

"İçime gir,"dedim dudakları üstünde.

Yekta beni tekrar kabine çarpıtırdı. Deliğimde onu hissediyordum. Boxerı çıkarıp onun yere atmasını izledim. Gözlerime baktı.

"Gereksiz romantizme girme,"diye mırıldandım.

Güldü. Kulağıma yaklaştı. "Niye öyle demiştim biliyor musun piç?"

"Öküz olduğun için mi?"dediğimde bana sürtünüyordu.

"Çünkü aşık olduğumu her siktiğim kıza yalnızca seks esnasında söylediğim gibi söylemek istemedim. Bunu seks dışında daha çok duymayı hak ediyorsun." O fısıltısı ve söylediği şeyler beni bayılacak hale getirmişti.

"Ama söyledin,"dedim dudakları üstünde.

"Kendini kasmaman için söyledim. Canın acıyordu."

"Acımı düşünüyorsun yani?"

"Eh, geberirsen seni sikemem."

Gülümsedim. "İçime gir, dayanamıyorum." Yere indim ve alnımı kabine dayadım. Kalçamı ona ittim.

"Öyle bir şeysin ki seni sikmeye..."deyip içime girdi. "Doyamıyorum."

"Yektah..."

Yekta kahkaha attı. "Sinirimi bozuyorsun."

"Sen... Ah... Sikeyim!" Yoğun bir zevk hissediyordum. Ayakta duramıyordum. Kabinde duran ellerim kayıyordu.

"Bu çocuk küfür etmeden konuşabilir mi?"diye alayla cevap verdi.

Senin shot atma ihtimalin gibi kanka.

"Ne?"dedim kuru bir sesle.

"Piç, o gün duymuştum seni. Barda."
Hızlandı.

"Nasıl... Ah... Duy... Duydun?" Her vuruşunda kabine çarpıp duruyordum ve bayağı ses çıkıyordu. Alt katlara gittiğinden emindim.

"Kulaklarım... Kes-Keskin..."

Kalçamı geriye itip hareketine yardımcı olurken Yekta kendisini kaybetmiş gibi inlemeye başladı. "Geliyor... Musun?"

Beni tekrar kabine yapıştırdı. Başımı arkaya atarak sesle inledim. Öyle hızlanmıştı ki kollarına yığılmak üzereydim. Yekta saçlarımı kavrayarak beni tuttu ve ufak bir hareketiyle daha derinime gömüldü. Bulduğu noktam yüzünden bayılacak hale gelmiştim.

Dudakları boynumda gezindi ve kokumu içine çekti.

Ardından kabine beni tekrar yapıştırdı, gözlerim karardı ve dizlerim titreye titreye boşaldım.

"Biraz daha,"dedi kulağıma yalvarır gibi.

Titreyen bedenimle hareket ettim. Yekta'yı başımı çevirip öpünce içime boşaldı.

Çıktığında kabine tutunmaya çalıştım. İçime gelmişti ve bu beni bu kadar tahrik etmemeliydi.

"Birden oldu,"dedi kısık bir sesle. İnlemekten sesimiz kısılmıştı.

"Önemli değil."

"Sesin Nicki Minaj'a benzemiş."

Sırtım ona dönüktü. Soluklarımın düzene girmesini bekledim.

Belime kollarını sarıp bedenimi kendisine çekti. "İyi misin?"

"Ah... Çok şiddetli geldim..."

Yekta gülüp suyu açtı. "Su israf olmasın, değil mi Kuzeydoğu?"

Göz devirdim.







KUZEYDOĞU | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin