KUZEYDOĞU | BXB

-19

Model bulamıyorum Doğu'ya ya. Hoşuma gidenleri koyuyorum ben de mecbur.

Doğu

Yekta: bu ne

Yekta:

Doğu: Ben

Yekta: auuuv küçük bir çocuk gibisin

Doğu: Ne diyorsun Yekta?

Yekta: auuuv nasılsın biliyor musun

Yekta: kırık küçük bir çocuk gibi bakıyorsun

Yekta: kim seni kırdı ¿

Doğu: Ne diyorsun?

Doğu: Ne kırılması?

Yekta: ikimiz de hayata kırılmışız sanki

Doğu: Sarhoş musun?

Yekta: yo

İç çekerek ekranı karattım. Yine nasıl bir kafaydaydı belli değildi.

"Buralara gelir miydin Kuzeydoğu?" Sesiyle kendime döndüm. "İbne" olduğumuzun yayıldığı mekandaydık. Kimseyi takmayarak köşede oturuyordum. İnsanlar susmazdı.

"Kimse için nereye gideceğimi belirleyemem."

"Al benden de o kadar. Sikik laflar umurumda değil." Saçlarını karıştırırken yanıma oturdu.

Dibime.

"Nefes alacak alan verseydin,"dedim alayla.

"Yanındayken nefes alamıyor musun? Mükemmel miyim? Evet, evet öyleyim. Değil mi?"

Göz devirdim ama o bana doğru eğildi. Gözlerinin bu kadar mavi olduğunu fark etmemiştim. Gözünün altındaki morluk bile bunu gölgeleyememişti. Dudağı berbat gözüküyordu. Gülümsedim. "Alıyorum."

"Ya şimdi?"deyip elini arkamdan geçirdi ve bara yasladı. Bana temas eden koluyla kaşlarım çatıldı. Dudağını yavaşça ısırdı.

"Kızların nerede?"dedim gülerek.

O da gülümsedi. "Burada."

Dayanamayıp yüzüne vurdum. Yüzünün benim gibi olmayışı beni delirtirken hınçla vurmaya başladım. İnsanların fısıltıları, bana ibne deyişleri artarken cebimdeki çakıyı boynuna bastırdım. Sinirden sesim değişti. "Senden nefret ediyorum."

"Bu dedikoduyu yayan sensin,"dedi öksürerek. Boğulacak gibiydi. "Seni geren ne?"

Bir kere daha vurdum. O kadar içmişti ki karşılık vermiyordu. "Yüzün benim gibi değil!"dedim çakıyı ona doğru tutarken. "Ne yaşatırsan onu yaşarsın Alkar."
Bize endişeyle bakan kızı tuttum. "Arkadaşın, değil mi?"

Yekta, Barış'ı dövdürtmüştü.

Kıza çakıyı dayarken bir şey düşünmüyordum. Sadece Yekta'nın acı çekmesini görmek istiyordum. "Aramızdaki meseleye başkalarını bulaştırma. Bırak Çiğdem'i."

"Neden?"dedim gülerek.

"O bir kız,"dedi sakince. Birden ayılmış gibiydi.

"Barış da gözünde ibne değil mi?"derken kızı ondan blöf yaparak uzak tutuyordum. "Ya benimle gelirsin ya da Çiğdem'in canını yakarım,"dedim anlayacağı muammeleyi yaparak.

"Tamam. Bırak onu."

"Yekta saçmalama! Kaç kişi birden var biliyor musun?"

Yekta karşımda dikildi. Aramızda milimler vardı. "Gidelim Kuzeydoğu. Senden korkmuyorum."

"Korkmalısın."

Dışarı çıktığımızda bekleyen arkadaşım "Demek Barış'ı dövdüren piç bu,"dedi. Yekta'yı yere çöktürdüler.

"Ne?"dedi şaşkınlıkla. Neye şaşırmıştı ki?

"Cezana hazır mısın Yekta?"diye alayla konuştum.

Ve duvara yaslandım.

Acaba neden şaşırdı mal mısın Doğu?