KUZEYDOĞU | BXB

-48

Atlamayın 💫

Doğu: Neredesin

Yekta: bahşiş denizinde dfgdddkds

Doğu: Kimleri kendinden geçirdin?

Yekta: birinin bacağını elledim para bıraktı amk

Doğu: İstersen yatsaydın ya*bu mesaj silindi*

Doğu: Hepsiyle yatacak mısın?

Yekta: hayır amk ilgimi çeken kimse yok

Yekta: asılıyorum yalnızca para versinler diye

Doğu: Bana açıklama yapmana gerek yok

Yekta: kesin yoktur dssdhldsdld

Doğu: Eğlen tebrikler çok komikti

Yekta: barın önüne gel

Doğu: Sen gel

Yekta: gelemem eve dır dır yapma

Doğu: Ben de gelmek istemiyorum

Yekta: seni ağlata ağlata sikerim amk çocuğu gelsene

Yekta: benim evimdesin bana karşı gelirken iki kere düşün

Doğu: Düşünmeme gerek yok (:

Yekta: liseli ergenler gibi sexting yapacağımızı söyleme

Doğu: Saçmalama

Yekta: teşekkürler tanrım

Doğu: Kapıdayım

Yekta: yola gel güzelim

Doğu: Düğünde zaten geldim *bu mesaj silindi*

İçeri girdiğim zaman ilk gördüğüm insan Yekta oldu. Kapının yakınındaki bir masaya kolunu dayamış, kumral kıza eğilmişti. "İstediğiniz tatlıdan kalmamış,"dedi mahçupmuş gibi.

"Tüh ya..." Kız mırıldandı.

"Nasıl gidersek bu sorunu?" Yekta kaşını kaldırdı.

"Sen halledersin lan!" Bar taburelerinden birisi bağırdı.

Sanki atom parçalayacaktı. Alt tarafı başka bir tatlı getirecekti.

"Şey... Başka bir tatlı iyi olurdu."

"Yalnızca dandik bir tatlı mı?" Yekta yüzünü düşürdü.

"Başka bir şey de alabilirim. Su fa-falan..." Yekta elini kızın bacağına koydu. "Su-Su alayım." Kız heyecanlanmış bir şekilde ona bakıyordu.

"Bu kadar mı?"

"Siz ne önerirsiniz?"

Bar taburelerinden birisine oturup izlemeye devam ettim.

Yazar notu: Gavat hshs

"Ne seversiniz?"

"Seni."

Daha neler! Ben de kız korktu zannetmiştim.

"Ne tesadüf, ben de güzel bir şeyler önerecektim..." Elini elbisenin içine,  kızın bacak arasına soktu.

Kaşlarım çatıldı.

Kıza biraz daha eğilmişti. "Pahalıdır yalnız."

"Ne-Ne kadar?"

Bağıra bağıra küfür etmek istiyordum. Küfürden nefret ettiğim halde bunu yapmak istiyordum.

Yekta parmağını kızın içine itti. Gözlerim kocaman açıldı.

"A-Ah... Ben... Ne kadar?"

"Ellilik mi?" Yekta bir parmağını daha itti. "Yüzlük mü?" Kendinden çok emin gözüküyordu.

Ayağa kalkıp tuvaletin birisine gittim.
Pisliğin tekiydi. Ellerimle yüzümü yıkayınca birkaç dakika sonra yanımda belirdi. Ellerini yıkarken onu izledim. Kız daha liseye gidiyor olmalıydı. Sarhoştu. Önüne gelen herkese böyle mi davranıyordu? "Az önce yaptığın o şey neydi?"diye soludum.

Para demetini gözümün önünde salladı. Beş yüz lira.

"Beş kıza da mı yaptın?"dedim sinirle.
"Auv, bağırmayı kes. Para paradır. Kazandım, bitti. Siktirip gidiyoruz."

"Sana inanamıyorum Yekta. O kız daha lisede. On altından fazla olmadığına eminim!"

"Yani? İstemeseydi kızı orgazm edecek değilim. Arkadaşları bizde diye atılanlardı zaten." Omuz silkti.

"Sarhoştu. Yaptığın hiç hoş bir şey değildi."

"Sikmişim gibi konuşuyorsun."

"Yekta-"

"Arkadaşları ayıktı. Kız da uçmuyordu anasını satayım. Üç bardak içmiştir. Abartma istersen." Alayla güldü.

Onu ittirdim. "Para kazanmak istiyorsan işini düzgün yap ya da başka bir iş bul. Bunu yapmamalısın."

"Sen benim babam falan mısın ya? Yirmi yaşında herifim ben. Sana ne anasını sattığım. Sana ne?"

"Yaşına uygun davranmayı denemelisin."

Beni ittirdi. "Siktir git."

"İğrençsin,"dedim ben de onu iterek.

"Siktir git,"dedi tane tane.

Onu kenara ittirip tuvaletten çıktım.

İstediğim hayat bu muydu emin değildim.

Kim haklı?