KUZEYDOĞU | BXB

-69

Doğu

"Kim dedi gidelim diye anasını satayım? Bu kafayla sikik derse girdim, eve gelene kadar otobüste tost oldum!"

"Kaşarlı mı?"dedim gülerek.

"Eveveve çok mu komik?" Alnına gelen saçlarına üfledi. Saçı yine gözüne gelince küfredip ofladı. Gözleri hafiften şaşı olmuştu.

Apartmanın merdivenlerini çıkıyorduk. Ben parkta yürüyüş yapmıştım. Yekta ve ben kapıda karşılaşmıştık. Söve söve içeri girmişti. "Ne sik gibi bakıyorsun lan?"diye çıkıştı.

"Saçlarını yolacak gibi gözüküyorsun."

Omuz silkip tekrar üfledi ama yere bakmadığından merdivende sendeledi. "Böyle dik merdiven mi olur?"diye bağırdı.

Sen burnunun dikine gidiyorsun, merdiven normal, diye düşündüm.

Tam üst kata çıkıyorduk ki kapı açıldı ve Meryem abla bize seslendi. "Çocuklar!"

"Siktir ya,"dedi Yekta fısıltıyla.

"Buyrun?"

"Geçen güne gelmediniz. Çok şanslısınız ki yine gün var. Hadi gelin bakayım! Hayatta kaçırmam sizi! Kızım koş terlik getir!"

Yekta küfür mırıldanıp merdivenleri çıkmaya başladı.

"Sana diyorum sıpa!"

Aşağıyı bakışlarımla gösterdim. Her gördüğü yerde bunu yapacaktı. Bir kere olsa gitmeliydik. Mecburduk. "Hastayım ben kafadan,"dedi Yekta yüzünü dönerek. "Herkesi öldürürüm evde teyze. Gerek yok." Bıçağını çıkardı. "Bıçak taşıyorum bak."

Yekta'nın bıçak koleksiyonu vardı demiş miydim?

"Olsun evladım. Ben hepsine uyuzum zaten. Gel."

Beni içeri çekti. Yekta da oflaya puflaya peşimden eve girdi.

Ev dört artı birdi. Salon bembeyazdı ve televizyonun karşısındaki kahverengi masada yemekler çeşit çeşit dizilmişti. Sandalyelerin başında iki esmer kız oturuyordu. Diğer sandalyelerde apartmandaki orta  yaş grubundan çoğu kişi vardı. Kızlar fazla güzel değildiler ama uzundular.

Meryem abla bizi onların tarafına sürükledi. Yekta ölmek ister gibi bakıyordu.

"Bunlar öğrenciymiş!"

"Hii!" Kırmızı başörtülü kadın kalkıp bize baktı. "Bunlar açlıktan ölecek!"

"Kaç yaşındasın yeşil ceketli? Okuyor musun? Adın ne?"

"Çok zayıflar! Anneniz babanız size para yollamıyor mu?"

"Motoru olan hangisiydi? Öttürüp durmasana çocuğum."

Başörtülü abla bizi çimdikledi. "Sizde et yok oğlum."

"Aman Nazife! Moda oldu, şimdi bunlar karnında baklava yapmıştır, bu yüzden yemiyorlardır." Masanın sonundan başına uzanmaya çalışarak kısır koyan abla bağırıyordu.

"Yaptınız mı?" Yanındaki genç ve sakin gözüken abla bir anda tişörtümü yukarı kaldırdı. Spor yapmayı seviyordum. "Ayy yapmış! Seni kızıma alayım mı?"

Yekta tahrik edici bakışlarla karnıma bakınca boğazımın kuruduğunu hissettim. Hızla tişörtümü aşağı çektim. Yekta hala bakışlarını benden ayırmamıştı.

"Senin var mı?"

Meryem abla kızlarının yanına bizi oturttu ve sessizliği sağladı. "Sıpa bak bunlar benim kızlarım."