Jimin~
Yanımdakilere tek tek gözlerimi gezdirdim. Beş kişi olmaları gerekiyordu fakat arkalarda saklanmış bir beden daha vardı. Yani altı kişi gelmiş benimle birlikte yedi kişi olmuştular. Pastaya baktım mumlar vardı, ne yapmalıydım? Dilek tutup mumları üfleyecek yaşı geçmemiş miydim? Tae'nin ve Jin hyung'a baktım. Mutlulukları ve heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Tüm bunları Tae'nin planlayıp Jin hyung'un gerçekleştirdiğine adım gibi emindim. Onları üzmemek için gözlerimi yeniden pastaya çevirdim ve kısa bir bakıştan sonra gözlerimi kapatarak dilek tuttum. Yaşattıklarını yaşasın~ Gözlerimi açıp mumları üflediğimde arkada kendini saklayan bedenin elindeki konfeti patlayarak diğerleri gibi etrafa dağıldı. Hepsi alkışlayarak iyi dileklerini iletirken yine herşey silikleşiyor ve boğuklaşıyordu. Sesler uğultulara dönerken arkamı döndüm ve gözlerimi havuza dikerek derin bir nefes aldım. Kendime gelmeliydim. Bugün benim doğum günümdü. Bugün benim günümdü! Telefonumu cebimden çıkarıp sessize aldıktan sonra yeniden çocuklara doğru döndüm ve tüm yaptıkları için teşekkür ettim. Hep birlikte içeriye girip pastayı kestik ve salonda oturup yedik. Hoseok hyung Jin hyung'un ricası üzerine bir çöp torbasıyla çöpleri toplayıp attığında Yoongi hyung'ta tabakları toparlayıp mutfağa gitti. Tae ve Namjoon hyung bir şeyler konuşurken Jungkook'un gözlerini üzerimde hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Jeon || {Jikook} ✅
Fanfiction"Birbirimizi sevmemiz çokta zor değil" "Her seferinde ilk günkü gibi bakarsak birbirimize." @rossieyl 'e ithafen🌿