Taehyung~
Duyduklarım ve gördüklerim karşısında fazlasıyla şok olmuştum. Sadece ben değil hyunglarımda aynı haldeydiler. Yoora bu kadar kötü ne yapmış olabilirdi? Jungkook'u hiç bu kadar sinirli görmemiştim hayatım boyunca. Peki ya Jimin'e "ibne" demesi? Ne yani bir erkek bir erkeği sevemez, ilişkiye giremez miydi? Bundan kimeneydi ki? Kimseyi ilgilendiren bir konu olduğunu düşünmüyordum. Hyunglarım birbirini seviyor ve güzel bir ilişki yaşıyorlardı, mutlulardı. Homofobik insanlardan nefret ederdim ve Yoora sinirlerime dokunmuştu.
Şoktan çıkıp istemsizce kapıdan çıktım ve Yoora'nın peşinden koştum. Her ne olursa olsun o bir bayandı ve gördüğüm kadarıyla yaralanmıştı. Sonunda yolunda sonunda bedeni görünürken dizlerime doğru eğildim ve soluklandım.
"Yoora!"
Durdu ve etrafına bakındı. Doğrulup daha düzgün adımlarla ona yaklaştım. Nefes nefese karşısında durmuş onu inceliyordum. Boynu mosmordu, kolu kızarmıştı ve saçları karışmıştı.
"Yoo~"
Adını söyleyemeden vücuduma sarılan elleriyle bir kez daha şaşırdım. Ağlıyor muydu? Ama Kook'u sinirlendirmişti. Olanlara anlam veremiyordum ama ağlaması beni üzüyordu. Kollarımı bedenine sardım ve ağlaması geçene kadar bekledim. O sırada ne o bişey anlattı ne de ben bir şey sordum.
~~~
Jungkook~
Jimin hyung ağlayarak kendini odasına kapatmış ve kapıyı kilitlemişti. O orada ağlarken ben buradan ayrılmayacaktım. Kapının önüne çöktüm ve daha fazla tutmak istemediğim göz yaşlarımı bıraktım. Şimdi o içerde bense dışarda ağlıyordum. İçerden gelen hıçkırıp sesleri beni delirtirken istemsizce şarkı mırıldanmaya başladım.
~
What would I do without your smart mouth
Ukalaca sözlerin olmasa ne yapardım benDrawing me in, and you kicking me out
Beni kendine çekişin ve defedişin olmasaGot my head spinning, no kidding, I can't pin you down
Başımı döndürdün benim, şaka değil, zorlayamam seniWhat's going on in that beautiful mind
O güzel zihninde neler oluyorI'm on your magical mystery ride
Büyülü, gizemli gezintindeyim seninAnd I'm so dizzy, don't know what hit me, but I'll be alright
Ve çok sersemim, bilmiyorum ne çarptı beni, ama düzeleceğimMy head's under water
Başım suyun altındaBut I'm breathing fine
Ama iyi nefes alıyorumYou're crazy and I'm out of my mind
Çılgınsın sen ve ben aklımı kaçırdım'Cause all of me
Çünkü her bir yanımLoves all of you
Aşık her bir yanınaLove your curves and all your edges
Tüm çıkışlarını ve uç noktalarını seviyorum seninAll your perfect imperfections
Tüm o mükemmel kusurlarınıGive your all to me
Ver bana her şeyiniI'll give my all to you
Ben de sana vereyim her şeyimiYou're my end and my beginning
Sonum ve başlangıcımsın sen benimEven when I lose I'm winning
Kaybettiğimde bile kazanıyorum'Cause I give you all of me
Çünkü ben sana her şeyimi veriyorumAnd you give me all of you
Ve sen de bana veriyorsun her şeyiniHow many times do I have to tell you
Daha ne kadar söylemek zorundayım sanaEven when you're crying you're beautiful too
Ağladığında bile çok güzel olduğunuThe world is beating you down, I'm around through every mood
Tüm dünya yere seriyor seni, ben her halimle yanındayımYou're my downfall, you're my muse
Düşüşüm ve ilham perimsin sen benimMy worst distraction, my rhythm and blues
En kötü deliliğim, ritmim ve kederimI can't stop singing, it's ringing, and my head for you
Bırakamam şarkı söylemeyi, çalıyor, aklımda hep senMy head's under water
Başım suyun altındaBut I'm breathing fine
Ama iyi nefes alıyorumYou're crazy and I'm out of my mind
Çılgınsın sen ve ben aklımı kaçırdım'Cause all of me
Çünkü her bir yanımLoves all of you
Aşık her bir yanınaLove your curves and all your edges
Tüm çıkışlarını ve uç noktalarını seviyorum seninAll your perfect imperfections
Tüm o mükemmel kusurlarınıGive your all to me
Ver bana her şeyiniI'll give my all to you
Ben de sana vereyim her şeyimiYou're my end and my beginning
Sonum ve başlangıcımsın sen benimEven when I lose I'm winning
Kaybettiğimde bile kazanıyorum'Cause I give you all of me
Çünkü ben sana her şeyimi veriyorumAnd you give me all of you
Ve sen de bana veriyorsun her şeyiniGive me all of you
Her şeyini ver banaCards on the table, we're both showing hearts
Masanın üzerinde kartlar, ikimiz de kupaları gösteriyoruzRisking it all, though it's hard
Zor olmasına rağmen, her şeyi riske atıyoruz'Cause all of me
Çünkü her bir yanımLoves all of you
Aşık her bir yanınaLove your curves and all your edges
Tüm çıkışlarını ve uç noktalarını seviyorum seninAll your perfect imperfections
Tüm o mükemmel kusurlarınıGive your all to me
Ver bana her şeyiniI'll give my all to you
Ben de sana vereyim her şeyimiYou're my end and my beginning
Sonum ve başlangıcımsın sen benimEven when I lose I'm winning
Kaybettiğimde bile kazanıyorum'Cause I give you all of me
Çünkü ben sana her şeyimi veriyorumAnd you give me all of you
Ve sen de bana veriyorsun her şeyini~
•All Of Me-John Legend•
~
Sustuğum sırada içerden gelen hıçkırık ve iç çekiş sesleri kesildi ve bir süre ses gelmedi. Taki açılan kapının ve bedenime sarılıp ardından gelen ağlama sesleri dışında.
"Hyung ağlama."
"Jungkook~"
"Ben duydukların için özür dilerim. O normalde böyle bir kız değildi, hırs gözünü kör etti."
"Kookie seni seviyorum~ "
•Kitap her an angst olacak diye öyle çok korkuyorum ki arkadaşlar. Artık onları mutlu etmek istiyorum ama bölüm sonu mutlaka birini üzüyorum. Yarın biraz daha toparlanıp mutlu oldukları bir bölüm yazacağım.
•Ve gelelim gecenin kahramanı olan Peteğe.. Teşekkür ederim gerçekten beni sen rahatlatmasaydın kitabı arşivlememe az kalmıştı. Angst olacak diye korkup bölüm yazamadım. Gerçekten son zamanlarda düşüncelerimi toparlayıp bölüm yazamıyorum bu yüzden bölümler eskisi kadar sık gelmiyor. Her neyse~
•Sizi seviyorum💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Jeon || {Jikook} ✅
Fanfiction"Birbirimizi sevmemiz çokta zor değil" "Her seferinde ilk günkü gibi bakarsak birbirimize." @rossieyl 'e ithafen🌿