Sonunda akşam olmuştu. Çok heyecanlıydım. Bob hazırlandı ve önümden geçerken yavaşça "iyi şanslar" dedi.
1 saat kadar sonra kapı çaldı. Delikten baktım. "EvVet!" Bu Emily'di. Üstümü biraz düzelttim ve fazla bekletmeden kapıyı açtım.
Çok tatlıydı , ilk gördüğüm anda nefes alamadım ve dolayısıyla konuşamadım, ahh aptall! komik duruma düşüyorsun! Diye düşünürken birden beni öptü. Hızlanan kalbimi hissetmiş olmalı ki dudağını yavaşça çekerek (hala dudağı dudağıma değiyorken) "Heycanlanma,ölücek gibisin." Dedi ve yavaşça dudağıma baktı. Bu hayalimdeki kadındı.
Elimle gel işareti yaptım ve kapkaranlık koridorun sonundaki sarı ışığa doğru el ele tutuşarak ilerledik. Birkaç adımdan sonra elini öptüm ve sandalyeyi çekerek oturmasını sol elimle işaret ettim.
Masada her şey hazırdı. Şampanyayı patlatırken küçük bir çığlık attı. Ona bakıp gülümsedim, ee tabi o da bana... Bardakları doldurdum ve yemek yemeye başladık.
Görgü kuralları gereği yemek yerken konuşmuyorduk. Yemek bittiğinde sofrayı kaldırmak için kalktım. Son tabağı mutfaktaki tezgaha bırakırken arkamdan Emily belime sarıldı ve boynumdan öptü. Kravatımdan tutarak beni salona getirdi ve kanepenin üstüne attı kendimi tamamen ona bırakmıştım. İkimiz de birbirimizin gözüne bakiyorduk. Birden bir çığlık duydum."LANET OLSUN NİYE BEENNN!!" Diye bağırdım
Beraber evden çıktık. Bob arabanın yanında ayakta kambur bir şekilde durarak çok ama çok tiz bir ses çıkartıyordu. Emily'e elimle burda dur anlamında işaret yaptım ve yavaşça Bob'un yanına yaklaştım. Yaklaştıkça artan bir sıcaklık hissediyordum Cehennem sıcaklığı... aramızda 3 adım mesafe kala sustu ve yavaşça havaya kalkmaya (uçmaya) başladı. "BOB!!" Diye bağırdım. "Hala ordasın,biliyorum." benim boyumun iki katı kadar havaya kalktığında bana baktı,gözleri yoktu ve gözlerinin olduğu yer kıpkırmızıydı. Bana tam olarak dönüp gözlerimin içine baktığını hissettiğimde birden çok daha tiz ve bütün dünyayı sallıyacak bir sesle çığlık attı ve birden patladı. Heryerim kan olmuştu ve gözlerim sanki benimki de yok olacakmış gibi hissediyordum. Emily'in olduğu yere baktım o da bana bakıyordu ve çok şaşırmıştı. Ağlıyordum çünkü en yakın arkadaşım ölmüştü.