Soo sabah çalan telefon ile gözlerini açtı güne. Son model telefonun eline aldı ve araya baktı.
- Menajer-
Tabii ya okul diye bir işkencesi vardı nasıl unuturdu? , bir iç çekti ve telefonu açtı.
‘’ Efendim hyung ? ‘’
‘’ Efendim hyung! Saat kaç biliyor musun sen ? , geç kalacaksın çabuk giyin ve-‘’ devamını dinlemeyi gereksiz buldu ve kapattı telefonu. Uykusundan daha yeni uyandığı için henüz ayılamamıştı bile bir de bu saçma sapan konuşmayı çekemezdi. Örtüyü üstünden çekti , banyoya doğu ilerledi elini yüzünü yıkadı. Odaya geri döndüğünde ufak bir dolabın önünce durdu ve en sevdiği büyük kulaklığını aldı. Sonra gardırobuna ilerledi , altına siyah kot bir pantolon üstüne siyah t-shirt ve yine onun üstüne siyah ceketini giydi. Aynanın karşısında geçti azıcık kızıla çalan saçlarını eliyle düzeltti. Yatağına ilerledi yatağının üstündeki telefonunu aldı sonra da dolabın yanından kulaklığını alıp kulağına taktı, en sevdiği şarkııy açtıktan sonra dışarı çıktı.
Dünkünü aksine bugün üstü açık bir araba karşıladı onu. Şoföre günaydın deme gereği bile duymadan arabaya bindi ve dışarıyı izlemeye başladı.
20 dakika sonra okula yaklaştıklarından menajer Soo’nun kulağından kulaklığı çıkardı. Soo menajere öldürecek gibi bakarken menajer konuşmaya başladı.
‘’ Bak D.O sen dünyaca ünlü bir starsın bu yüzden okulda ki hareketlerine dikkat etmelisin. Okulda bir sürü fanın olacaktı.. bilirsin hep tetikte bir hata yapmanı beklerler seni rezil etmek için, bu yüzden oldukça dikkatli olman gerekli.’’
‘’ Ah..yapma hyung ben profesyonelim.’’
‘’ Sana güveniyorum..İşte! geldik. İyi şanslar D.O-ah’’
Soo başını çevirdi ve yeni okuluna baktı, ne kadar kötü olabilirdi ki ? tek yapması gereken dersi dinlemek ve ödevlerini yapmak- ya da yaptıracak birini bulmak .
Üstü açık arabasından indi ve tüm bakışlar ona çevrildi. Buna alışıktı ama biraz korkuyordu çünkü burası bir okul olduğu için yanında koruması olmayacaktı. Araba uzaklaşınca kapının girişine baktı. Henüz sınıfını bilmediği için müdüre gitmesi gerekecekti ve okulu önceden gelip görmemişti bile. Bunu için kendine sövdü ve tüm gözler üzerindeyken ilerlemeye başladı.
Merdivenleri çıkıp kadından içeriye girdi önce sağında sonra soluna baktı. Okul büyüktü , sonuçta bir liseydi. Ne yapacağına karar veremediği için dümdüz ilerdi. İlerlerken birden önünde bir kız durdu. Neyse ki önünce böyle atlanmasına alışıktı.
‘’ Ihm.. m-merhaba’’ kız Soo’ya bakıp utangaçça gülümsedi, fazla utangaçça.
Soo bu tipleri iyi bilirdi , utangaç gözükürlerdi ama aslında içlerinde bir canavar yatardı bu tip kızların içinde. Kız onu gözleriyle yiyip bitirmeden önce basitçe karşılık verdi kıza.
‘’ Merhaba.’’
‘’ Oppa ~ Senin büyük bir fanınım ihihi ‘’
‘’ Farkındayım.’’ Fazla mı iddalı olmuştu ?
‘’ Tanıştığıma sevindim.Şimdi bana müdürün odasının nerede olduğunu söyle.’’
Kız Soo’nun böyle sert çıkışmasına şaşırsa da müdürün odasını yerini tarif etti ve en sevdiği ünlüyü kaçırmadan bir imza almayı ihmal etmedi.
Soo kızı orada bırakıp müdürün odasına ilerlerken etrafı inceliyordu, değişik bir sürü insan vardı hatta neredeyse düzgün insan yoktu. Bu okula işi zor olacaktı.
Kendini süzen gözleri umursamadan müdürün odasının kapısının önünde durdu. Kapıyı tıklattı ve ‘’ Gir ‘’ sesini duyunca içeri girdi.
Müdür öylesine bir öğrenci geldiği sanıp başını ekrandan ayırmadan sordu.
‘’ Ne var çocuğum ? ‘’
Çocuğum ? bu adam kim oluyordu da ona ‘’ çocuğum ‘’ diyordu ? . Soo sinirle yüksek sesle ona bakmasını ima etmek için boğazını temizledi.
Müdür bilgisayarda ki işinden başını kaldığı kısa çocuğa baktı. Şaşkınlıkla hemen ayağa kalktı ve çocuğun yanında gitti.
Müdür Soo’ya elini uzattı ve el sıkıştılar.
‘’ Ahh bende sizi bekliyordum ‘’ dedi müdür.
‘’ Eminim öyledir ‘’ Soo mırıldandı ama müdür yine de duymuştu.
‘’ Hemen sınıfımı öğrenip gitmek istiyorum.’’
‘’ T-tabii , beni takip edin lütfen.’’
Müdür önden gidip kapıyı açtı , kapıyı açtığında ikisi de dışarı çıktılar ve yürümeye başladılar. Çoktan herkes dersteydi.
Bir sınıfın önünde durduklarında müdür ‘’ Bir şeye ihtiyacın olursa mutlaka bana haber ver ‘’ dedi ve gitti.
Müdür gittikten sonra Soo başını çevirdi ve koridora baktı, kimse yoktu. Aslında şimdi gitse kimse ona bir şey diyemezdi ama biliyordu ki menajeri ve şirketin başkanı zor durumda kalırdı. Bu yüzden başını kapıya çevirdi ve beyaz yumuşak ellerini kapı kulbuna koyup bir iç çekti.
‘ Evet.. şimdi başlıyoruz’ içinden geçirdikten sonra hızlı bir şekilde kapıyı açtı , bununla birlikte herkes başını kapıya çevirdi.
Kızlar onu gördüğü gibi çığlık atmaya başladı. Sonuçta her gün sınıflarına okumak için ünlü biri gelmiyordu , ayrıca o fazla yakışıklıydı.
Öğretmen şaşkınlıkla kısa çocuğa bakarken Soo tahtanın önüne doğru ilerledi ve durdu.
‘’ Merhaba ben D.O zaten tanıyorsunuzdur.. artık beraber okuyacağız.’’ Hızlıca söyledikten sonra öğretmene döndü. ‘’ Kendini tanıt ‘’ demesine gerek kalmadan tanıtmıştı zaten , yapılacak bir şey yoktu, orta boylu kadın Soo’ya ‘’ Boş bir yere geçebilirsin ‘’ dedi.
Soo sınıfta göz gezdirdi arkadan bir önceki sıra boştu. Yavaşça oraya ilerledi , tabii ki tüm gözler üzerindeydi.
‘’ Evet~ dersimize devam edelim çocuklar’’ kahverengi saçlı kadın öğretmen bağrınca herkes kendi sırasına dönmüştü.
Birkaç dakika sıkıcı biyoloji dersini dinledikten sonra sınıfın kapısı büyük bir gürültü ile açıldı. Herkes aynı anda başını kapıya doğru çevirdi . Gelenler iki kişiydi ve serseriye benziyorlardı.
Birinin saçları sarıydı, alnına bir yara vardı ve yanağında da yara bandı vardı. Okul gömleğinin içinde gri t-shirt vardı.
Diğer çocuksa Soo’dan oldukça uzun boylu ve sarışındı. Bu tipler her okulda olurdur zaten. ‘ Okulun serserileri ‘ diye içinden geçirdi Soo. Böylelerine yüz verdiğin zaman hemen tepene ilerlerdi.
Soo daha fazla bakma gereği duymadan başını tekrar başını çevirip dersi dinlemeye devam etti , ama bir sorun vardı. Bu çocuk ona doğru mu ilerliyordu ? .
Sarı saçlı çocuk Soo’nun yanında doğru ilerledi hızlı bir şekilde, bir eliyle de ek omzuna asılı çantasını tutuyordu. Kısa çocuk başını çevirip sarışına baktı. Şu an öğretmende dahil tüm gözler onların üzerindeydi. Kısa çocuk sarışının ona daha fazla bakmasına dayanamadı , neden yanına gelmişti ki ? tabii ya o ünlüydü değil mi ? ne isteyebilirdi ki , sadece imza.
‘’ Bir sorun mu var ? ‘’ dedi Soo sinirle., bu çocuğun başına dikilmesinden hoşlanmamıştı.
Sarışın kısa çocuğun bu sözleriyle beraber gözlerini devirdi. Daha sonra sınıfa döndü.
‘’ Hani sizin şu gelecek diye kıçınızı yırttığınız ‘’ ünlü ‘’ çocuk bu mu ?! ‘’ alayla güldü sarışın.
‘’ Ünlü bebe !? ‘’
‘’ Ihm.. bir sorun mu var?’’
‘’ Evet var’’ kısa çocuk ayağa kalktı ve ondan daha uzun olan sarışının önüne dikildi.
Sarışın çocuk resmen Soo’ya yukarıdan bakıyordu, ondan daha uzundu.
‘’ Burada ki tek sorun senin benim sıramda oturuyor olman bence.’’ Uzun boylu olan kısa olanın gözlerinin içine baktı. Fazla yakınlardı.
‘’ N-ne? ‘’
‘’ Ne demek ne ? sıramdasın diyorum. ‘’ Bu kadar sıradan boş yer diye başkasının sırasına mı oturmuştu yani ?
‘’ Tamam~ Kai sorun değil bu derslik senin yerinden otursun D.O ‘’ Kai’nın küçüğü yiyecek gibi baktığında konuştu öğretmen.
‘’ Kris’ın yanında ki sıraya geçebilirsin Kai ‘’
Kai öğretmene döndü.
‘’ D.O? ‘’ sordu uzun olan.
‘’ Evet D.O , benim adım.’’
Kai Soo’nun kulağına doğru eğdi dudaklarını.
‘’ Aferin D.O , sıramın üstüne bir şey çizmeye kalkarsan kendini öldü bil. ‘’
Soo’nun büyük olan gözleri bu cümle ile beraber daha da açıldı. Yoksa onu tanımıyor muydu ? nasıl tehdit etmeye kalkabilir. O dünyaca ünlü bir sanatçı, ona iyi davranması gerekirken böyle cümleler kurması tuhaftı.
Kai çekilince sınıftan hafifçe bir ‘’ Ooo ‘’ sesleri yükseldi. Soo hala şaşkınlıkla sarışına bakıyordu.
‘’ Çocuklar! Herkes sırasına geçsin. ‘’ Öğretmen cırlayınca herkes sırasına geçti. Tabii Kai Kris’ın yanındaki sıraya geçti.
Bu Çocukla cidden işi vardı.
( İsim Bırakmadınız)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatıma Dokun ( Bitti )
FanfictionÜnlü olmak hayal ettiğiniz gibi bir şey değildir , hele ki her gün zorla gitmeniz gereken bir okul varsa... Aşık olmakta öyledir. '' Hayatıma Dokunduğun İçin Teşekkür Ederim'' ( İsim Bırakmadınız - Hera)