0.3

5.1K 352 306
                                    

0.0 ve 0.1 bölümlerinde Harry ve Draco'nun üzülme sahneleri falan geçmişti,işte biz o gecenin sabahına dönüyoruz.

"Harry artık neler döndüğünü anlatacak mısın?"

Harry Ronald'ın sesiyle kendine geldi. Derin bir nefes aldı ve ona beklentiyle bakan ikiliye döndü. Biraz daha birine anlatmazsa patlayacağını hissediyordu.

"Lucius Malfoy geçen gün okula geldi."dedi ve durakladı.

"Sana bir şey mi dedi o safkan bozuntusu?"dedi Ronald sinirlenerek.

"Ron,izin verde anlatsın." Hermione'nin konuşması ile kızıl saçlı çocuk öfkesini yuttu ve tekrardan beklentiyle Harry'ye baktı.

"Eğer... Eğer Draco'dan ayrılmazsam..."

Harry konuşmakta zorluk çekiyordu. Gözleri dolmuş ve sesi titrerken konuşmaya çalışıyordu.

"Narcissa'ya ve ona zarar vereceğini söyledi."dedi zorlukla.

"Yok artık..." Ronald şaşkınlıkla mırıldanırken Hermione sinirle ellerine sıktı.

"Bence blöf yapıyor. Karısına ve oğluna sırf siz sevgilisiniz diye neden zarar versin?"

"O adam itibarı uğruna her şeyi yapabilecek bir şeytan. Yapabileceğini sende biliyorsun."

Harry'nin sözlerinden sonra bir süre kimse konuşmadı.

"Peki, ayrılacak mısınız?"dedi Ronald korkarak. Harry'nin Draco'yu, Draco'nun da Harry'yi ne kadar çok sevdiğini biliyordu.

"Ben ayrılacağım. Lucius ondan akşam yemeğinde herkesin ortasında aşağılayıcı bir şekilde ayrılmamı istedi. Draco'nun ve ya sizden başka birinin bundan haberi olmayacak."

Harry'nin acısı sesine vuruyor,ve iki arkadaşı da o acıyı hissediyordu.

Akşam yemeği saati yaklaştıkça Harry daha da acı çekiyordu. Elleri titriyor,ve kendinde kafasını kaldıracak enerjiyi bulamıyordu.

"Harry,akşam yemeği vakti."diyen sesle ciğerini yakan bir nefes çekti içine. Ellerini masaya dayayıp ayağa kalktı.

Bunu Draco için yapmak zorundaydı.

"Siz önden girin."dedi ikiliye net bir sesle. Hermione ve Ronald bu net ses karşısında bir şey demeden ilerlemeye başladılar.

Harry kendini sakinleştirmeyi denedi. Biliyordu,yapmak zorundaydı. Draco'yu ve annesini riske atma gibi bir lüksü yoktu Harry'nin.

"Senin için Draco, yapacağım ve çekeceğim bütün her şey senin için."diye mırıldandı ve kendisini yapabileceğine ikna etmek ister gibi adımlarını sert attı.

Salona girdiğinde Draco ile göz göze geldi. Bir kaç gündür yüzüne doğru düzgün bakmıyor ve hiç onunla ilgilenmiyordu.

Sarışın adam ona doğru ilerlerken Harry ne yapacağını,ne söyleyeceğini, hiçbir şeyi bilmiyordu.

"Harry kaç gündür ne oluyor?"diye lafa başladı direk Draco. Harry bakışlarının sert olduğundan emindi. Bir sürü kişi kavga olacağını bilerek onlara bakıyordu. Keşke sadece bir kavga olsaydı...

"Çekil önümden."dedi ve izin vermeyeceğini bilerek geçmeye çalıştı Harry.

Draco Harry'nin kolunu tuttu ve tekrardan önüne getirdi. Ne oluyordu kaç gündür? Onu kıracak bir şey mi yaptım,diye kendini yemişti genç adam. Ama emindi,hiçbir şey yapmamıştı. Peki neler oluyordu o zaman?

"Bitti Malfoy! Bana dokunma! Tiksiniyorum senden!"dedi ve kolunu geri çekti Harry. Bütün salon ona şaşkınlıkla bakıyordu.

"Harry ne diyorsun sen? Bir şey mi yaptım?"dedi Draco. Ne olduğunu bilmediği halde kendini suçlu hissetmişti Draco.

"Seni sevmiyorum Malfoy. Ve hiç sevmedim de. Ama sen aptal olduğun için anlamadın bile."dedi Harry. Cümleleri saçmaydı,ama kendini tebrik etti. Rolünü o kadar güzel yapıyordu ki,insanlar sadece verdiği duyguya bakıyorlardı.

"Harry şakaysa hiç komik değil!"

Harry sözlerini bitirdikten sonra ceketini tutan sarışının elini ceketinden ittirdi.

"Kaç gündür senden kaçıyorum daha ne fark etmek istemiyorsun?! Seni hiçbir zaman sevmedim ben Malfoy. Öylesine çıktım, öylesine öptüm. Seninle geçirdiğim hiçbir andan zevk almadım ben! Oyuncağım gibi oynadım seninle,ama sen fark etmedin bile."

Harry bunları dedikten sonra gülümsedi ve Draco'yu baştan aşağı süzüp havadan bir öpücük attı ve salondan çıktı.

Çıkar çıkmaz gözlerindeki yaşları tutamamıştı. Draco'nun gözleri... Harry ölmüştü. Draco'yu öldürürken kendisi de ölmüştü.

All For You ( Drarry )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin