0.9

4.1K 332 115
                                    

Harry sabahki olaydan sonra sürekli Draco'ya bakmış,ve Draco'nun utanıp yerinde kıpırdanmasını zevkle izlemişti. Çocuğun her şeyi hoşuna gidiyordu,ve özlemi onu iyice istemesine sebep oluyordu. Her anlamda.

Draco ise ne olduğunu anlamaya çalışırken delirmek üzere olduğunu hissediyor,ve Harry'nin bakışlarına karşılık hissettiklerini saklamaya çalışıyordu.

Draco derslerin bitiminden sonra Pansy ile ortak salonda oturmuş konuşuyordu.

"Çocuk resmen seni gözleriyle yedi Draco."

"Farkettim de,neden?"dedi kendine sorar bir biçimde.

"Bilmiyorum ama bu işte bir iş var. Sen yine de dikkatli ol."dedi Pansy bir anne edasıyla.

"Haklısın. Ama böyle devam ederse ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum."

"Onu hala seviyorsun değil mi?"

"Lafın gelişi-"

"Bana yalan söyleme Malfoy!"

"Tamam, seviyorum."dedi Draco elleriyle ensesinde ki saçları fazla sert olmayacak şekilde çekiştirerek.

"Neyse söylemesende biliyordum zaten. Yine de bir şeylerden emin olmadan atılma tamam mı?" Draco Pansy'nin onu korumak istemesine karşı gülümsedi ve kıza sıkıca sarıldı. Kızda oğlana kollarını dolayıp gülümsedi.

Kısa bir süre sonra binalarından çıkıp büyük salona doğru ilerlemeye başladı ikili. Yolda Blaise de gelmiş,salona beraber girmişlerdi.

Harry yine Draco'yu kesmişti yemek boyu.Draco ise artık sinir olmaya başlamıştı. Harry Draco'ya sırıtıp göz kırptı. Bu sarışın çocuk için son nokta olmuştu artık. Hızlı bir biçimde çatalını bırakıp masadan kalktı ve salondan çıktı.

Harry ise eline bir elma alıp hızlıca salondan çıktı. Sarışın çocuğu arıyordu gözleri ama kaybolmuş gibiydi. Binasına doğru gittiğini düşünerek koridoru döndü. Birden sırtı duvarla buluştu ve boğazına bir kol dayandı. Harry'nin nefesi kesilirken gözleri onu tutan kişiyle buluştu. Draco Harry'nin gözlerini bakıyordu. Sinirlenmişti çünkü.

"Derdin ne Potter?"

"Sensin."dediğinde Draco histerikçe güldü. Sonra soğuk bir kahkaha attı. Harry'nin yakasından tutup kendine yaklaştırdı. Harry Draco'nun gözlerindeki öfkeden şimdi alev alabilirdi.

"Derdin ne dedim Harry?!"diye bağırdı. Harry,Draco onun bu kadar yakınındayken düşünmekte zorlanıyordu.

"Sensin dedim ya Malfoy."dedi sakince.

Draco dişlerini sıktı ve Harry'i geri duvara ittirdi.

"Seni parçalamak istiyorum Potter! Ellerimle parçalara ayırmak. Sen bu kadar şeyden sonra ne hakla böyle davranabiliyorsun? Herkesin önünde bana beni sevmediğini söyledin! Başıma neler geldi,umursamadın bile. Sonra birden,birden gelip tekrardan bana yanaşmaya çalışıyorsun! Hemde berbat bir biçimde! Ne hakla Harry,neden? Zaten canım yanıyor,daha neyine yakmaya çalışıyorsun? Yeter,yeter dur artık!"

Draco'nun gözleri dolmuş ve dokunsan ağlayacaktı. Harry'nin de gözleri dolmuştu.

Draco yorgunca Harry'ye baktı. Koyu saçlı çocuk susuyordu. Draco hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve binasına gitti. Harry de gitmesine izin verdi.

All For You ( Drarry )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin