All For You ( Drarry )

14

Cumartesi sabahı, güneş ışıkları bütün odaya vururken Harry yerinde hafifçe kıpırdandı ve Draco'ya sokuldu. Yeşil gözleri güneş ışığıyla buluşurken Draco da onun kıpırdanması ile uykusundan ayrıldı.

"Günaydın."dedi uykulu sesiyle Draco.

"Günaydın."

Bir süre daha öyle bakıştılar,huzurla ve birbirlerinin nefes sesleriyle.

"Kahvaltı edelim mi?"

"Olur,şuradaki dolapta çikolatalı çöreklerden olacaktı."diye kalktı Harry yataktan. Ron ile ortak kullandığı,ama Ron'un daha çok kullandığı, yiyecek dolabından çikolatalı çörek ve biraz meyve suyu çıkardı.

Küçük kare masaya karşılıklı oturdular ve çörekleri yemeye başladılar.

"Bir şey sorabilir miyim?"
Harry Draconun sesiyle başını kaldırdı,merakla parlayan gümüş rengi gözleri süzdü. Başını olumlu anlamda salladı ve meyve suyunun son yudumunu içti.

"Ben revirdeyken,geldin mi?"

"Tabi ki de geldim. İlk ben geldim hatta." Draco başını eğip gülümsedi.

"Sende geldin."

"Nereye?"

"Ben revirdeyken diyorum,sende geldin."

"Evet de... Madam mı söyledi?"

"Hayır,ben uyanıktım." Draco Harry'nin söyledikleriyle kaşlarını çattı.

"Harry sen tam bir götsün." Harry odada yankılanacak kadar kocaman bir kahkaha attı.

"Öyleyimdir." Draco yalandan bir kızgınlıkla gözlerini devirirken içindeki gülme istediğini geri çekiyordu fakat mutluydu şuan. Olması gereken yerde, olması gerektiği kişiyle mutluydu.

Harry ise Draconun her hareketini özlediğinin bir kez daha farkına varıyordu.

Kahvaltı ettikten sonra odadan ikiside çıkmak istemediği için dışarı çıkma fikrini ortaya atmadılar. Yatağa uzanıp tavanı izlemeye başladılar.

"Ginny ile..."dedi ve durakladı.

Harry başını Draco'ya çevirdi. O kadar özlemişti ki onu... Ani bir cesaretle üstüne çıktı.

"Kimseye sana dokunduğum gibi dokunmayacağım,kimseyi seni öptüğüm gibi öpmeyeceğim,ve kimseyi sen sevdiğim gibi sevmeyeceğim."dedi ve bekledi.

"Ben bu sözü bozmadım Draco,bozmamda."dedi ve dudaklarını sarışın oğlanınkilere bastırdı. Ama öpmedi. Değdirdi ve geri çekti. Hala aralarında bir santimden az varken " Peki ya sen? O kızı öperken bozmadın mı?"diye fısıldadı.

Draco Harry'nin sesinden kırgınlığını okuyabiliyordu." Ben onu öpmedim,o beni öptü. Ve ben kimseyi seni öptüğüm gibi öpemem Harry James Potter,bir daha bana böyle bir imada bulunma."dedi ve Harry'yi yakasından çekip dudaklarını kavradı. Alt dudağını emerken diliyle yumuşatıyordu.

Harry ellerini Draconun yumuşak saçlarından geçirdi. Onları eliyle kavradı ve kendini ona daha çok bastırdı. Draconun nefesi sesli bir şekilde kesilirken bu fırsattan yararlanmak isteyen Harry,dilini onun ağzına soktu. Draco boğuk bir inleme bırakırken Harry nefes almak için geri çekildi.

Nefes nefese alınları birbirine yaslanırken Draco "Seni çok özledim."diye fısıldadı. Harry gülümsedi ve dudaklarını çenesine bastırdı."özür dilerim. Her şey için. Söylediğim bütün o saçma şeyler için özür dilerim. Ama yemin ederim ki hiçbirini hissetmedim. Beni affet olur mu?" Harry saçları dağınık, dudakları kızarık ve gözleri hafif doluyken o kadar masum görünüyordu ki Draco o an kendini onda kaybetmek istedi.

"Affettim Harry,her şey için seni affettim."

Sarışın çocuğun uzun parmakları koyu renk saçlara daldı ve onları okşamaya başladı. Dudakları tekrar buluşurken odayı ısıtan şey kesinlikle güneş değildi.