Ufaklık ve Playboy

GERZEK

İyi okumalar :D

CHLOE'DEN

"Ne! Sen ciddi misin!?"

Şaşkınlıktan ağzım sonuna kadar açılmıştı. Gözlerim ise yerinden çıkacak gibiydi. Mouse kafasını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. Bu nasıl olabilirdi ki?

Luke, Shane ve yanlarında gezen birkaç ukala sürekli bizimle dalga geçer, bizi aşağılardı. Şimdi ise ikisi de 180 derece dönmüştü ve garip şeyler yapıyorlardı.

Shane'in mouse'a yaptıklarıyla karşılaştırıldığında Luke'un bana dediklerinin hiçbir önemi yoktu. Devam etmesi için kafamı 'eee sonra' dercesine salladım.

"Sonra da onu itip odama girdim, giyindim ve bir süre çıkmadım. Evde hiç ses olmadığı için çıktığını düşünüp ben de çıktım ama salonda koltukta uzanıyordu. Televizyonun yanında parlayan bir şey gözüme çapınca bunun telefonum olduğunu gördüm. İskelenin üzerinde unuttuğum da o an aklıma geldi. "

Benim aklım Shane'in mouse'u sadece üzerine havlu sarılıyken görmesinde kalmıştı. Henüz Jackson bile mouse'u o şekilde görmemişken Shane'in görmesi...değişikti. Mouse her ne kadar güzel ve havalı da olsa o da benim gibi bakire ve Jackson şimdiye kadar onu rahatsız etmemek için istemediği hiçbir şey yapmamıştı. Üstelik Jackson tam bir sex düşkünüydü!

"Shane'in yaptığı bu şeylerden rahatsızlık duydun mu hiç?"

Hiç düşünmeden kafasını iki yana salladı.

"Peki o sırada seni öpseydi Jackson'a ihanet etmiş gibi hisseder miydin?" diye sordum elimde olmadan. Bunun cevabını tam olarak bilmezsek ne yapacağımızı da bilemezdik. Bacaklarını koltuktan aşağı sallayıp dirseklerini dizlerine koydu ve başını da avuçlarına yasladı.

Nerdeyse 5 dakika sonrasında oflayarak bana döndü. "Bu çok karmaşık. Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. "

Yüzü ifadesiz olduğu için bir şey anlayamıyordum. Onun tarif etmesinden başka bir yol yoktu.

"Sanki, sanki şey gibi..Ona ihanet etmişim ama ihanet ettiğim için suçluluk duymuyormuşum gibi. İhanet ettiğim için değil de suçluluk duymadığım için suçluluk duyuyormuşum gibi. Aah boşver bu çok saçma oldu."

Küçük burnunu kırıştırarak gözlerini devirdi. Ama ben ne demek istediğini anlamıştım. Jackson'ı umursamıyordu ve umursamadığı için kendine kızıyordu.

"Önümüzde 9 aylık bir süreç var bu zaman boyunca buradayız. Bu yüzden sana yapman gereken şeyi söylüyorum. Kulaklarını aç ve iyi dinle. Öncelikle bir sevgilin olduğunu Shane'e belli ediyorsun. Mesela onun yanında sürekli Jackson ile konuşuyor gülüyorsun veya odana Jackson ile birlikte olan resimlerini falan asıyorsun. Onun moralinin bozulduğunu farkettiğin zaman gizlice Jackson'ı arıyor ve ondan ayrılıyorsun. Shane'in seni duyduğundan emin olduğun bir zaman bana haber veriyorsun. Ben de Stanley'e haber veriyorum ve o seni arıyor. Sanki Jacksonmış sana telefonda bağırıyor tabi bu bağırmaları Shane de duymalı ve sen ona senden ayrılmaması için yalvarıp ağlıyorsun. Telefonu kapatıp odana koşuyorsun ve bil bakalım ne oluyor. Boom! Shane arkandan gelip seni teselli ediyor aranızda değişik bir çekim başlıyor. İşte bu kadaaar."

Çok fazla ve hızlı konuştuğum için birkaç saniye hızlı hızlı nefes alıp verdim. Nefesim düzeldiğinde bana "Olmaz." dedi.

"Ne! Nasıl olmaz? Gayet de güzel bir plan yaptım."

"Biliyorum. Planına lafım yok. Sadece bunu yapmam."