Hikayeyi kaldıracakken aklıma bu hikayeye başlama sebebimin zaten rahatlamak olduğu geldi. O yüzden vazgeçtim. Tabi kesin değil. Eğer yazamayacak kadar kötüleşirsem bırakmak zorunda kalırım zaten. Ama şimdilik iyi okumalar.
CHLOE'DEN
Ahh lanet olsun. Aceleyle yere eğilip tam odanın ortasında düşürdüğüm kitaplığı kaldırdım. Dökülen kitapları da toplayıp yatağın üstüne koydum. Aşağıya ses gitmiş midir acaba?
'Tabi ki de gitmiştir Chloe. Aşağı kattan bahsediyoruz. Çok da uzak bir yer değil.'
İç sesime hak verdim. Aşağı kata ses gittiği kesindi. Ama acaba Luke bunu duymuş muydu?
"Ufaklık!?"
Korkuyla arkamı döndüm. Kapıyı açmış, endişeli gözlerle bana bakıyordu. İçeri girip kapıyı arkasından kapattı ve büyük adımlarla yanıma geldi.
"İyisin. Öyle değil mi? Yani eğer iyi değilsen arabayı getireyim ve hastaneye gide-"
"Hayır iyiyim. Bana bir şey olmadı. Sadece kitaplığı buraya getirirken çok sert ittigim için düştü."
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Bir yandan da dudağını ısırıyordu. Oynayan sakallarına bakmayı bırakıp yatağıma oturdum. Bir süre sonra gözlerini açıp bana ve yanımdaki kitaplara baktı. Sonra da bütün odaya.
"Wow! Birazz..değişmiş."
"Evet. Eski düzeni çok kötüydü ve burada uzun süre kalacağımız için biraz değiştirdim."
"Hmm.."
Arkasını dönüp kapıyı açınca ben de kitaplığı planladığım yere koymak için yataktan kalktım. Bu kez itmeyeceğim tabiki, kaldırarak götüreceğim. Kitapların birçoğu düştüğü için hafiflemişti zaten. Ortasından kaldırıp bir adım attım. Ah hayır hafif değildi. Çok ağırdı. Ve eğer hemen kendimi dengeleyemezsem üstüme düşecekti.
Ve tabi ki dengeleyemedim. Arkaya doğru sendeleyince gözlerimi sıkıp düşmeyi bekledim. Ne olursa olsun kurtaramazdım zaten.
"Aman Tanrım! Sen bir şeylerden ders almaz mısın!?"
Sırtımda hissettiğim bir elle gözümü açtım. Eş zamanlı olarak Luke diğer eliyle kitaplığı elimden çekti. Evet tam anlamıyla çekti. Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorlardı?
"Nereye koyulacak bu lanet şey!?"
Pencerenin yanını işaret ettim. Kolayca taşıyıp gösterdiğim yere koydu ve tekrar yanıma geldi.
"Pekala onu koydum. Kitapları ve diger şeyleri gelince yerleştirirsin. Şimdi gidiyoruz."
Kolumdan tutup kapıya doğru çekince nereye gittiğimizi bilmesem de itiraz etmedim.
Merdivenlerden inip kapıya ulaştığımızda kolumu bıraktı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. İtiraz da etmiyordum. Ama bilsem fena olmazdı.
"Iıı. Tam olarak ner-"
"En yakındaki pizzacıya."
Pizza?
'Evet Chloe PIZZA! Ah çok açım. '
Sen bir iç sessin, acıkamazsın! Kapa çeneni!
"Gelmiyor musun?"
"Hı? Ah evet geliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufaklık ve Playboy
Teen FictionBir playboy ve onun ufaklığının aynı evde geçirmesi gereken 9 ayı var. Chloe bu duruma ne kadar dayanabilecek? Yoksa ilk pes eden Luke mu olacak? Kim bilir belki de olaylar ikisinin de beklediğinden farklı gelişir. Megan ve Shane'e olduğu gibi... **...