11.Bölüm

4.9K 736 21
                                    



"Nesi var doktor bey?" Bu sesin sahibini tanıyordum. Bu sesin sahibine âşıktım. Nerede olduğumu bilmiyordum ama az çok tahmin edebiliyordum. Başımda inanılmaz bir ağrı vardı ve bu gözlerimi açmamı zorlaştırıyordu. Zihnimdeki boşlukları doldurmaya çalışıyordum. En son kulübe gitmiştik ve ben tuvalete girip....siktir! Beni becermemişti değil mi? O adam beni becermemişti? Aman tanrım bekâretimi vermediğimi söyle lütfen!

"Beyin sarsıntısı geçirmiş. Sert bir şekilde darbe aldığından bayılmış, durumu gayet iyi Bay Park endişe etmeyin lütfen!" Rahatlamayla verilen bir nefes hissettim. Bana çok uzak değildi, verdiği nefesi buradan bile hissedebiliyordum.

Demek beyin sarsıntısı geçirmiştim. O adamın bana dokunmasındansa beyin kanaması geçirmeyi tercih ederimdim. İyi ki dedim içimden iyi ki zamanında oradaydın Chanyeol! Sen olmasan şimdi b-ben....ben iyi olmayabilirdim.

"Ciddi bir şey değil, değil mi doktor?" Benim için endişelenmesi beni çok mutlu etmişti. En azından kırık kalbime bir nebze de olsa iyi gelmişti titrek nefesi.

"Dediğim gibi endişelenmenize gerek yok ama tedbir amaçlı bu gece burada kalsanız iyi olur sabah sizi taburcu ederiz."

"Pekâlâ, kalıyoruz. İhtimalleri düşünemem doktor ona bir şey olacak diye kork korktum. Bu riski göze alamam." Kapının kapanma sesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Chanyeol elinde telefon birilerini mesaj atıyordu. Uyandığımı görünce yanıma geldi. "İyi misin? Kendini nasıl hissediyorsun? Doktoru çağırmamı ister misin?" Otomatiğe bağlamış gibi sürekli soru soruyordu. Odada bulunan ışık ciddi anlamda gözlerimi rahatsız ediyordu. Gözlerimi kapatıp kıstığımda daha çok endişelenmişti. "Hemen doktoru çağırıyorum sen iyi değilsin!" Elinden tutup gitmesine engel olduğumda arkasını dönüp bana bakmıştı.

"G-gitme! Ben iyiyim." Chanyeol bileğinde olan elimi tuttu ve sandalyeye oturup ellerimi ellerinin arasına aldı. Elleri pamuk gibi yumuşacıktı ve bir o kadar da sıcaktı. Hiç bırakmak istemiyordum. "Chanyeol ışığı kapatabilir misin?"

"Uyumak mı istiyorsun?" Işığı kapatıp yanıma geldiğinde battaniyeyi açtım ve içeri girmesi için beklemeye başladım. "Ben burada uyanmanı bekleyeceğim Jongin sen uyu ve dinlen." Kolundan tutup onu yatağa çektiğimde sendeleyerek üzerime düşmüştü.

"Benimle uyu!" Chanyeol iki elini yastığımın iki yanına koydu ve yavaşça üzerimden kalktı. "Lütfen!" Sessizce yatağıma girip yanıma uzandı. İkimizde cenin pozisyonuna geçip birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Yatak tek kişilik olduğundan birbirimize yeterince yakındık. Çok fazla yakındık.

"Canın yanıyor mu?" eliyle başıma dokunduğunda alnımda bir sargı bezinin olduğunu gördüm. Canım acımıyordu acısa da onun dokunuşlarıyla iyileşebileceğimi biliyordum.

"Hayır, acımıyor." Elinin üzerine elimi koyduğumda bakışları gözlerime kaymıştı. Sonra dudaklarıma. Beni öpmesini istiyordum, onu öpmek istiyordum. Elini yavaşça -elimle- beraber alnımdan çekti. Elimi tutuyordu. Elimi elinin arasına aldı ve dudaklarına götürüp avuç içime bir öpücük kondurdu. Gözlerim otomatikman kapanmıştı. Onun dokunuşları bütün acılarımı yok ediyordu.

"Sana bir şey olacak diye çok korktum Jongin. Ve...ve ben çok özür dilerim hepsi benim suçu-" Elimi dudaklarına götürdüm ve onu susturdum. Ortada bir suçlu yoktu. Onu suçlayamazdım. "O adamı öldürebilirdim Jongin. O adamın sana dokun-"

"Sürekli seni susturmak zorunda mıyım Chanyeol? O adam bana dokunmadı çünkü sen beni kurtardın." Dudaklarında olan ve onun -iki kere- susmasını sağlayan parmaklarımı öptü.

"Bir daha benim sözümden çıkmayacaksın Jongin!" Yine emrivakiyle konuşmuştu tam ağzımı açtığımda bu kez onun elleri beni susturmuştu. "Sus! Ve uyumaya çalış." Dudaklarımda olan ellerine öpücük kondurdum ve ellerimin arasına alıp göğsüme bastırdım. Sanki bir yastığa sarılır gibi ellerine sarılmış, ellerine sığınmıştım. Gözlerimi kapatmadan önce aradaki santimleri kapattım ve sıcak dudaklarına bir öpücük kondurdum. Masum küçük bir öpücük, sonra tekrar eski pozisyonuna geçip uyumak için gözlerimi kapattım. Chanyeol elini belime attı ve beni kendine çekip sıkıca sarıldı ve hayal meyal hatırladığım alnıma, tam yaramın olduğu yere küçük yumuşak bir öpücük kondurduğu olmuştu.

The Last PrinceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin