Bir hafta sonra..."Hm-aah."
Kollarımdaki küçük bedenin çıkardığı seslerle başımı gömdüğüm omuzdan kaldırdım ve ona baktım. Uyuyordu. Sonra iki dirseğim üzerinde yavaşça üzerinde yükseldim ve sertleşmeye başlayan penisini gördüm. Islak rüya görüyordu sanırım. Penisim birkaç saat önce yaşadığımız seksten dolayı hala içindeydi. Sanırım penisimin hala içinde olmasından kaynaklanıyordu.
Orgazm olurken ki yüz ifadesi muhteşemdi.
"Sevgilim." Sehun sanki sevişiyor gibi inlemeye başlayınca içindeki penisim de bu sese tepki vermeye başlamıştı.
"Imm aah."
Kendimi geri çektim ve içinden yavaşça çıkıp tekrar aynı yavaşlıkla içine girdim. Sehun alt dudağını dişlerinin arasına alıp ısırdı ve kafasını geriye atıp seslice inledi. Penisim gittikçe sertleşirken içindeki vuruşlarımı hızlandırdım ve gözlerimi kapatıp onu becerirken aynı rüyada olduğumuzu hayal ettim. Onu hem gerçekte hem de rüyasında becermeye başladım. Acaba nasıl bir pozisyondaydık. Ya da seviştiği ben miydim?
"Siktir Sehun. Seni benden başka kimse beceremez yoksa seni çok fena beceririm."
Sehun altımda kıvrandı ve yan dönmeye çalıştı. Beni de kendi gibi kıvrandırarak inlememi sağladı. Omuzlarından tutup dönmesini engelledim ve içindeki vuruşlarıma devam ettim.
"Aah T-Tao..."
Adımı dudaklarından duyduğumda yüzümde beliren gülümseme daha da genişledi ve omuzlarında olan ellerimi yüzüne indirip dudaklarını emmeye başladım. Bal kadar tatlı cennet gibi muhteşem olan dudaklarını. Nefesi ağzımın içine doluyordu. Her nefes alışımda içimi dolduran, beni sarhoş eden bir kokusu vardı.
Her içine girişimde karnıma sürtünen sertliğine el attım. Sehun hala uyuyordu. Tanrım dün gece onu epey yormuş olmalıydım.
Vuruşlarım daha da hızlandığında kirpikleri kımıldamaya başladı. Yavaş yavaş uyanıyordu. "T-Tao?" Gözlerini irice açıp gözlerimin içine baktı. "Ben uyurke-aah tanrım!" Sert bir şekilde içine gömüldüğümde konuşmak için fırsatı olmamıştı. "Ben...aaah...uyurken beni mi beceriyorsun?" İnlemelerinin arasında zar zor konuşabildiğinde dudaklarını dudaklarımın arasına aldım ve alt dudağını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım.
"Beni baştan çıkaran sendin sevgilim." Sehun'un uykusu iyice açıldı ve biraz önce bilinçsizce yaptığı inlemeleri şimdi büyük bir keyifle yapmaya başladı. Onun içindeydim. Saatlerdir onun içinden çıkmamıştım. Saatler önce onu dolduran penisim onun içinde yavaşça sönmüş ama terk edememişti deliğini. Gördüğü rüyadan ve inlemelerinden dolayı içinde olan penisim tekrar sertleşmiş ve aynı sertlikte içinde gidip geliyordu. Bu mükemmeldi.
"Aaah tanrım sert...daha sert lü-lütfen!" Kazık çakar gibi penisimi içine sertçe itmeye başladım. Hem acıyla hem zevkle inlerken o kadar seksi görünüyordu ki!
Benim küçük masum meleğim.
"Kocan seni şimdi zevke taşıyacak küçüğüm." Sağ bacağını omzuma aldım ve diğerini belime sarıp kalçalarının arasına iyice girdim. Penisim dolgun kalçalarının arasından deliğine girip çıkıyordu. Hızla penisimin ucuna kadar içinden çıkıp köküne kadar bastırıyordum. Hızımı kesmeden aynı şekilde devam ettim. Yaptığım bastı yüzünden yüz hatları yavaşça geriliyor sona aynı yavaşlıkla zevk dalgasında yüzüyordu. Bütün gün, saatler önce ve şimdi içine olan seyrime devam ettim. İçini menilerimle öyle doldurmuştum ki daha fazlasına yer olup olmadığını düşünmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Prince
FanficYazan: Nina Türü: Romantik - (Yaoi) Karakterler: Jongin, Chanyeol, Sehun, Tao ve diğer EXO üyeleri. Kim Jongin 19 yaşında sıradan bir üniversite öğrencisiydi. Fakat sıradan olamayacak bir hayata adım atmak üzereydi. Aşk ne zamandan beri sıradandı...