ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ
ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ﻟِﻠَّﻪِ ﺭَﺏِّ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ ﻭَ ﺍﻟﺼَّﻠﺎَﺓُ ﻭَ ﺍﻟﺴَّﻠﺎَﻡُ ﻋَﻠَﻰ ﺳَﻴِّﺪِﻧَﺎ ﻣُﺤَﻤَّﺪٍ ﻭَ ﻋَﻠَٓﻰ ﺍَﻟِﻪِ ﻭَ ﺻَﺤْﺒِﻪِٓ ﺍَﺟْﻤَﻌِﻴﻦَ
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır.
Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asrı örnek alırlar . RESÛLULLAH (SALLALLAHU ALEYHİ VESELLEM) ve sahabelerini (RADIYALLÂHÜ ANHÜM) nasıl davranmışlarsa öyle davranmaya çalışır, onların yolundan gider.Mekke devrinde müminler dinlerinden dönmeleri için çok büyük işkencelere maruz kaldılar. Fakat onlar Peygamber efendimizi yalanlayıp davasında yalnız bırakmamak için her türlü eziyete, işkenceye, boykota sabrettiler. Hz. Ali’ye, “Siz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi ne kadar seviyordunuz?” diye sorulduğunda, o, şu cevabı vermişti: “Resûlullah bize malımız mülkümüz, çoluk çocuğumuz, anamız ve babamızdan daha sevgili idi. Ona, susadığımızda soğuk suya duyduğumuz arzudan daha çok arzu duyar, daha çok severdik.”
Sahabenin Peygamber sevgisi, kuru kuruya bir iddiadan ibaret değildi. Gerçekten de sahabe-i kiram, Resûlullahın sevgisi uğrunda her türlü zulme ve işkenceye göğüs germişlerdi. Gerektiğinde yurtlarından, mallarından ve canlarından fedakârlık etmişler, hicret ederek Peygamberin yanında her türlü yokluğa ve zahmete seve seve katlanmışlardı.
Bunun en güzel misalini Bedir Muharabesi öncesi yapılan istişarelerde Sa’d bin Muâz’ın şu sözlerinde görüyoruz. Ensarın sözcüsü, kendilerinden üç katı kalabalık ve silahlı bir orduya karşı savaşma kararını bildirirken şöyle diyordu:
“Yâ Resûlallah! Biz sana iman ettik ve seni tasdik ettik. Getirdiklerinin hak olduğuna şehadet ettik. Dinlemek ve itaat etmek için de sana kesin söz verdik. Yâ Resûlallah! Nasıl isterseniz öyle yapınız. Seni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, bize denizi gösterip de dalsan, hiçbirimiz geri kalmaksızın seninle birlikte dalarız!”Bir Muhabbet Tezahürü: Teberrük
Sahabenin Allah Resulüne karşı sevgisi, herhangi bir lidere veya komutana karşı duyulan bağlılıktan çok daha öte, manevi bir muhabbet idi. Mesela Sahabe-i kiram, Peygamberimize karşı duydukları sevginin bir tezahürünü de teberrükle ortaya koymuşlardır.
Teberrük, “bereketlenmek” manasına gelir. Sahabe-i kiram Peygamberimizin saç teliyle, dokunduğu su veya eşyalarla teberrük eder, yani o şeylerdeki manevî feyz ve bereketten istifade etmeye çalışırlardı.Hz. Enes radıyallahu anhu anlatıyor: "Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemi berber tıraş ederken gördüm. Ashabı etrafını çevirmişti. Tek saç telinin dahi yere düşmesini istemiyorlar, birinin eline düşsün istiyorlardı."(Müslim, Fezâil 75)
Yine Enes sahabe hanımların Peygamber sevgisini anlatıyor: "(Annem) Ümmü Süleym, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin kaylûle uykusu uyuması için yere bir deri örtü sererdi. Efendimiz uyandığı zaman annem o deri örtünün üzerinden Peygamberimizin terini toplayarak bir şişeye koyar, onu sürünme maddesine karıştırırdı."(Buhârî, İstizan 41; Müslim, Fezâil 84)
Bütün bu rivayetlerden anlaşılıyor ki, ashabın Peygamberimize olan muhabbeti, tasavvuf yolunda mürşid ile müridi arasındaki muhabbete benzer bir durum vardır. Ashab-ı kiram Peygamberimize itaat etmek, ilim öğrenmek ve örnek almak yanında, onun maneviyatından istifade etmeye de çalışmışlardır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Sahabeler (Asr-ı saadet'te ki yıldızlar⭐)
SpiritualPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...