Berâ bin Mâlik (radıyellâhü anh), Medineli Ensâr’dandır. Doğum tarihi ise kesin olarak bilinmemektedir. Vefatı; Hicri 19 veya 20. Miladi 641. yıllarında Tuster Savaşları’nda şehid olmuştur. Neseb silsilesi şöyledir: Berâ bin Mâlik bin Nadr bin Damdam bin Zeyd bin Haram bin Cündeb bin Amr bin Ğanm bin Adiy bin el-Neccar (onun ismi), Teymullah bin Sâ’lebe bin Amru bin el-Hazrec bin Hârisetü’l-Ensariy el-Hazreciy en-Neccari Beni Adiylerden Adiy bin en-Neccar el-Ensâri el-Hazreci dir.
Berâ bin Mâlik, meşhur sahâbi Enes bin Mâlik (radıyellâhü anhümâ) ’ın kardeşidir.
Annesi’nin yine meşhur kadın sahâbiye Ümmü Süleym (radıyellâhü anhâ) olduğu dur. Ancak bazı siyercilere göre ise annesi Ümmü Süleym değilde adının Sehma olduğunu diyenlerde vardır. En doğrusunu Allâh bilir.
Fakat ne olursa olsun Enes bin Mâlik (radıyellâhü anh) ’in kesin baba bir kardeşidir. Amcası ise; Uhud şehidi Enes bin Nadr (radıyellâhü anh) ’dır.
Berâ bin Mâlik’in sesi çok gür ve güzeldi. Sesinin gür oluşu ile savaş meydanlarında düşmanın yüreğine korku salardı. Yine sesinin güzelliği ile de çok güzel Kûr’ân-ı Kerim okur-du. Kûr’ân-ı Kerim’i, Medine’ye muâllim olarak gönderilen Mus’ab bin Ûmeyr (radıyellâhü anh) ’den öğrenmişti. Berâ bin Mâlik (radıyellâhü anh) , Resûlullâh (sallahu aleyhi vesellem) ’in Medine’ye gelişinden kısa bir müddet sonra Müslümanlığı kabul etmiştir.
Bedir Savaşı’na katılamadı, zira yaşı küçük idi. Daha sonra meydana gelen Uhud Ğazvesi’ne iştirak etmiştir. Bu savaştan sonra hemen hemen bütün savaşlara Resûlullâh (sallahu aleyhi vesellem) ile beraber. Hendek, Hayber, Mekke fethi, Huneyn, Tâif, Tebük, gibi önemli savaşlara katılmıştır. Hudeybiye andlaşmasında hazır bulunmuş Biat-ı Rıdvan’da, Resûlullâh (sallahu aleyhi vesellem) ’e biat edenlerdendi.
Berâ bin Mâlik (radıyellâhü anh) , Resûlullâh (sallahu aleyhi vesellem) ile birlikte veda Haccı’na iştirak etmiştir. Medine’ye geri döndükten kısa bir süre sonra Resûlullâh (sallahu aleyhi vesellem) ’ın vefatını görmüştür.
Birinci halife Hazreti Ebû Bekr (radıyellâhü anh) devrinde yüreğin-deki cihad ateşi sönmeyerek mürtedlere karşı yapılan savaşlara iştirak et-miştir. Yemâme Savaşı’nda yalancı peygamber, Müseylemetü’l-Kezzab’a karşı, elindeki beyaz bir kılıç ile, son derece caserat örneği göstermiştir. Bu sıralar da Hâlid bin Velid (radıyellâhü anh) ’in ordusunda bulunuyordu. Savaş meydanındaki İslâm mücahidlerini gür sesi ile çoşturarak şevke getirmiş, bir de çok etkili bir konuşma yapmıştır.
Enes bin Mâlik (radıyellâhü anh) anlatıyor:
“-Hâlid bin Velid (radıyellâhü anh) , Yemâme Savaşı’nda Berâya:
“-Kalk yâ Berâ!”dedi.
Berâ atına bindi. Allâh’a Hamd-ü Senâ ettikten sonra:
“-Ey Medineliler! Medine diye döneceğimiz bir şehir yok artık! Tek olan Allâh, bir’de Cennet var!”diye hitabet’de bulundu.
Sonra hücuma geçti. Müslümanlar’da onunla beraber hücuma geçti. Yemâmeliler bozguna uğradı. Berâ, Yemâme kumandanıyla karşılaştı. Kumandanın kılıcını alarak, parçalanıncaya kadar onunla savaştı.
Berâ bin Mâlik (radıyellâhü anh) anlatıyor :
“-Müseyleme’nin üzerine yürüdüğümüzde, “Yemâme Ayısı” denen, iri yarı, elinde beyaz kılıcı olan bir adamla karşılaştım. İlk kılıç darbesiyle ayaklarını uçurdum. Sırt üstü yere yuvarlandı. Kendi kılıcımı kınına sokarak, onun kılıcını elime aldım. Bu kılıç parçalanıncaya kadar bununla savaştım. Müslümanlar, Yemâme Savaşları’nda müşriklere hücum ettiler. Onları bir bahçeye sıkıştırdılar. Allâh düşmanı Müseyleme’de oradaydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Sahabeler (Asr-ı saadet'te ki yıldızlar⭐)
EspiritualPEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asr...