Jackson'u odaya götürüp yatağa yatırdı. Anında ağlamaya başlayınca şaşkınca yatağın önüne oturdu Mark. Ne olduğunu anlamamıştı. Onun ağlamasını istemiyordu. Hem de hiç.
"Ne oldu yahu niye ağlıyorsun?"
"Dahyun neden bana bunu yaptı ki? Onunla neden sevgilisin ki?"
"O benim arkadaşım Jackson! Şirket bu açıklamayı yaptı diye beni yargılayamazsın."
"Mark daha fazla dayanamıyorum. Şirket istedi diye sevgili gibi davranıyorsunuz, şirket istedi diye aynı arabaya biniyor, aynı programlarda konuşuyorsunuz. Birbirinize sevgi cümleleriyle hitap ediyorsunuz."
"Neden dayanamıyorsun?"
"Seni seviyorum aptal çocuk!"
"Cidden fazla içmişsin kalbimiz kırılmadan bu gece bitsin Jackson."
Mark Jackson'u bırakıp yatağına çıktı ve bacaklarını karnına çekip yorganı kafasına kadar çekti. Gözyaşları akmaya başlarken Jackson da aynı şekilde ağlıyordu. Ne dediğini biliyordu. Onu seviyordu ve bu durumdan kendi de memnun sayılmazdı. Bir tek Dahyun ve Youngjae'ye anlatmıştı bunu.
Nefes alamayacak duruma gelince öksürerek lavaboya koştu Jackson. Hıçkırarak ağlamaya devam ederken yere oturup dizlerini çekmişti kendine. Mark endişeyle ve çaktırmadan ona doğru baktı. Kötü gözüküyordu. Üzerinde çok büyük bir sorumluluk vardı. Ya Jackson'u görmezden gelip başını belaya sokmadan onu sevgisinden vazgeçirecekti, ya da tam tersi olarak hem onun hem de kendisinin başını belaya sokacaktı. Bunu göze alabilir miydi? Jackson'u hayallerinden uzaklaştırmaya hakkı var mıydı? Yapamazdı. Ondan uzak durmalıydı. O da zaten anlayacaktı. Sevgisinden vazgeçecek ve yine arkadaş gibi davranacaktı ona.
Banyodan uzaklaşıp yatağa tekrar yattı. Bir kulağı hala ondaydı. Kendine.. Bir şey yapar mıydı? Got7'ı yalnız bırakır mıydı? Bu ranzanın alt katını boş bırakıp gider miydi? Belki de sadece kuruntu yapıyordu ama yine de her şeyi düşünmeliydi.
Jackson bastıran uykuyu reddetmek yerine anında banyoda uyudu. Tek bir saniye daha katlanamazdı gerçek dünyanın acısına. Uyku bir ilaçtı. Dünyanın verdiği hastalığın ve acının kısa süreli tedavisi. Keşke diye düşündü. Keşke bir daha uyanmasam.
...
Mark kalktığında Jackson'u yatağında bulamayınca banyoya baktı. Orada uyumuştu. Hiçbir şey olmamış gibi yapacaktı. Zaten sarhoştu. Hatırlamazdı.
"Jackson uyan hadi sabah oldu. Şirkete gitmeniz lazım kalk. Zaten burada uyumuşsun. Bir daha yapma tamam mı?"
"Umurunda mı?"
Jackson sertçe ayağa kalkıp havlusunu aldı ve tekrar banyoya girdi. Mark dışarı çıkarken anında banyo kilitlenmiş ve su açılmıştı. Demek ki hatırlamıştı. Söylediği şeyi ve Mark'ın o ağlarken onun yanında olmadığını hatırlıyor olmalı.
"Böyle olması üzücü değil mi hyung?"
"Youngjae konuşacak halde değilim."
"Jackson ne kadar üzgün bir düşünsene. Sevdiğine en yakınken, tek sözcüğüyle kilometrelerce uzaklaştı belki de."
" Belki Jackson çok üzülüyor haklısın, onu üzmeye hakkım yok ama ben ona olumlu yaklaşırsam daha fazla üzülmeyecekmiş gibi konuşma. Olacak şeyler belli. Dağılacağız Youngjae. Sen göze alır mıydın? Sırf birini sevdin diye kardeşlerini hayallerinden eder miydin? Bence önce bunu düşün. Sonra beni yargıla."
"Ama-"
"Aması maması yok. Jackson beni sevmekten vazgeçene kadar onunla kamera arkası konuşmayacağım sık sık. Haklısın belki kalbi bu yüzden çok kırılacak. Ama emin ol benden vazgeçtiğinde haklı olduğumu anlayacak. Şimdi lütfen çık ve hazırlan. Geç kalmayın. Ben de başka bir yere gideceğim. Farklı bir programa katılacakmışım. Akşam izleriz."
...
Dahyun ile katılacağımız program için bizimkilerden sonra hazırlandım. Üzerime siyah bir kapşonlu ve aynı renk hafif yırtık kotumu giydim. Spor ayakkabılarımı da giyip maskemi taktım ve yurdun önünde bekleyen arabaya bindim.
"Direkt çekimlere mi gideceğiz?"
"Hayır efendim Dahyun Hanımı da alacağız."
"Twice'ın kendi şoförü?"
"Benim almamı söylediler."
Kapalı telefonumun şarjının bittiğini anlamam birazcık uzun sürmüştü. Şarja takarken telefonu açmış ve gelen bildirimlere bakmıştım. Woah. Galiba dün gece erkenden kapanmıştı. Jackson'dan sesli mesaj, birçok arama ve normal mesajlar vardı. Ve ben o anda Dahyun ile birlikteydim. Galiba biraz... Kötü olmuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Lie* (MarkSon)
Fanfiction"O benim arkadaşım Jackson! Şirket bu açıklamayı yaptı diye beni yargılayamazsın." "Mark daha fazla dayanamıyorum. Şirket istedi diye sevgili gibi davranıyorsunuz, şirket istedi diye aynı arabaya biniyor, aynı programlarda konuşuyorsunuz. Birbiriniz...