8» your smell and my memories

5.9K 675 128
                                    


.,

21 Aralık, Busan / Otobüs durağı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




21 Aralık, Busan / Otobüs durağı.

Bir keresinde ben çocukken, bütün ailemle birlikte salonda oturup çizgi filmi izliyorduk. Annem ve babam sırf bizim için o saçma çizgi filmi sonuna kadar izlemişti. Bunu gerçekten hiç unutamıyorum. Kim neden sevmediği bir şeyi, sevdiği birisi için yapardı ki? Bu aptallık değil miydi?

O zamanlar hepsinin koca bir aptal olduğunu düşünmüştüm. Ama şimdi.. Şimdi bunu neden yaptıklarını anlamıştım. İnsan sevdiği kişiyi mutlu etmek için bile bile çıplak ayak çivili yollara koşardı. Sırf sevdiğinin canı yanmasın, üzülmesin, kendini yalnız hissetmesin diye.

Şu an yaptığım şey çocukken yaptıklarıma çok uzaktı gerçi. Jungkook üniversite çıkışı birlikte yürüyelim diye peşime takılmıştı. Ama ben ona yürüyüşten nefret ettiğimi ve otobüsle gideceğimi söyleyip onu başımdan savmıştım.

Bunu neden yapıyordum, neden ondan kaçıyordum bilmiyorum ama gözlerine baktığım her an, bakışlarında kendi yansımamı görememem canımı fazlasıyla yakıyordu.

Onun baktığı kişi bir yabancıydı. Gözlerinde ki yansımam, bana bile çok yabancıydı.

Ama Jungkook vazgeçer mi? Tabii ki hayır. Benimle otobüs durağına kadar yürümüştü. Şimdi ise otobüsün gelmesini sessizce oturup bekliyorduk.

"Tae Hee," diyerek aniden düşünceli sesiyle konuştu Jungkook. Bakışlarımı ifadesizce ona çevirip söyleyeceklerini bekledim. "Eğer uyursam beni uyandırma tamam mı?"

"Bunu neden yapacakmışım?" Tek kaşımı kaldırıp ona sorgularcasına baktım.

"Uyandırma işte." Jungkook hiçte tatmin etmeyen bir cevap verdiğinde onu soru yağmuruna tutacaktım ki, otobüsün gelmesiyle bunu yapamamıştım.

Ayağa kalkarak otobüse bindiğimde Jungkook'ta benim ardımdan hemen binip, elimdeki kartı iki kez geçirdi. Anında ölümcül bakışlarımı onunla buluşturmuştum.

"Üzgünüm, param yok." Tatlı bir şekilde gülümseyerek omuzlarımdan tuttu ve beni en arkalara doğru yönlendirmeye başladı.

Daha ona karşı koyamadan beni cam tarafa oturtmuş, kendiside tam yanıma oturup genişçe gülümsemişti.

"Niye sırıtıyorsun?" diyerek onu tersledim.

"Bilmem." Jungkook daha geniş bir şekilde sırıtmaya başladığında ona abartılı bir şekilde gözlerimi devirmekle yetindim. Aslında bu hallerine gülmek istiyordum çünkü çok tatlıydı. Aynı küçüklüğündeki gibi.

bright, jeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin