☼Haru-7☼

338 18 4
                                    

***

Alarmın sesiyle uyandım ve sürünerek dolabıma doğru ilerledim. Hızlıca giyindikten sonra saçlarımı düzelttim. Aynada bir süre kendimi inceledim. Sanki bir şeyler eksik gibi.

Aklıma Donghae ile birlikteyken aldığım dudak parlatıcısı geldi. Çekmecemi açıp içinden çilekli dudak parlatıcısını aldım ve düzgünce sürdüm. Sonra da çantamı alıp aşağı indim.

Luna çoktan hazırlanmış kahvaltısını yapıyordu.

''Günaydın, Haru!''

Son derece enerjikti ve gülümsüyordu. Tanrım, ne sinir bozucu.

''Günaydın.''

Mutfağa gidip bir dilim kek alıp hızlıca mideme indirdim.

''Ben çıkıyorum.''

''Ama beraber gidecektik...''

''Ya acele edip bana yetişirsin, ya da bir taksi bulursun.''

Hızlıca kalkıp ceketini ve ayakkabılarını giydi.

''Gidelim!''

Dışarı çıktığımızda Donghae her zamanki gülümsemesiyle bekliyordu.

''Günaydın!'' dedim ve koluna sarıldım.

''Günaydın...''

Luna'ya bakıp gülümsedi. İçimdeki kıskançlığı bastırıp Donghae'nin kulağına doğru uzandım.

''Sana bir sürprizim var.''

Yüzünde şaşkın bir bakışla bana döndüğünde yanımızda dikilen Luna'ya aldırmadan ve utanarak da olsa uzanıp dudaklarına bir öpücük bıraktım.

Yüzündeki şaşkınlık yerini geniş bir gülümsemeye bıraktı.

"Luna'nın gelmesi sanırım benim işime çok yarayacak."

Kulağıma fısıldadığı bu sözlerden sonra kızarmayı bir kenara bırakıp adeta morardım. Göz ucuyla Luna'ya baktığımda bütün enerjisi sönmüş gibiydi.

Okula doğru konuşmadan yürüdük. Okulun kapısına geldiğimizde -tam da tahmin ettiğim gibi- herkes Luna'ya odaklanmıştı. Yüzlerce koreli öğrencinin arasında sarışın ve mavi gözlü bir kız pek de alışıldık olamazdı zaten.

''Luna, müdürün odası girişte. Git ve sınıfını öğren.''

''Siz sınıfa gitmeyecek misiniz?'' dedi ve şaşkınlıkla bizi süzdü.

''Gideceğiz.'' dedim ve gözlerimi devirdim.

''Beraber gidebiliriz...'' dedi ve gülümsedi.

''İşim var...''

''Peki.'' dedi ve yavaşça kapıya doğru ilerledi.

''Ne oldu, Haru?''

Donghae'ye baktım ve beline sarıldım.

''Kahve içelim mi?''

''Olur, kahvaltı yaptın mı?''

''Atıştırdım, bir şeyler...'' dedim ve gülümsedim. Ardından yavaşça kantine doğru yürüdük.

''Daha dersin başlamasına çok var... Kahveleri alıp bahçede oturalım mı?''

Yüzümü ellerinin arasına aldı ve dudağıma minik bir öpücük kondurdu.

''Bu... ne içindi?''

Gülümsedi.

"Luna etrafta olmadığı zaman da beni öpebilirsin, biliyorsun, değil mi?"

HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin