İNKİSAR

26.Bölüm

Aradan geçen zaman yaraya ilaç olurmuş...
Öyleyse yaranı hatırlatan şeyler neden yarayı tazeler? .

Aradan haftalar geçmişti. Acısının üzerine haftaları basmıştı iki genç. Biri kendini eve hapsederken diğeri işe gömmüştü kendisini. Ağit'in ölümü çok araştırılmış ama kimse çözememişti. Layığı gibi morg da kalan bedenini almayan olmayınca bir kenara atılmış pis bedenini toprakla bastırmışlardı.

Genç kız penceresinin önünde birer birer damlayan yağmuru izlerken gözleri uzakta yüreği hala iyileşmemiş yangınındaydı.

Onun için Vedat çalışan bile tutmuştu. Hira içine kapandıktan sonra Vedat'ın gündüz çalışması için tuttuğu bir çalışandı ismi Naze Hira gibi gencecik bir kız.

Naze ailesine yardımcı olmak için çalışmaya başlamış bu eve girdiğinde insanların yüzünde ki acı ve duygusuzlukla ürkmüştü. Ama alışmıştı çünkü içlerinde koca acıyı az çok öğrenmişti.

Kapısının tıklatılıp içeri Naze girmiş yine Hira'yı pencere kenarında bulmuştu. Sesini yüksek tutmaya çalışarak

"Hira hanım"

Hira yorgun gözlerini Naze'ye çevirirken

"Kahvaltı hazır"

Oturduğu yerden kalkıp adımlarını Naze'nin yanında durdurdu

"Bana hanım demeye devam mı edeceksin"

Naze başını eğip ellerini birbirine kenetlerken Hira

"Birde büyüksün benden Naze ABLA"

Naze hızla başını kaldırıp

"Naze sadece Naze"

"O zaman sadece Hira Naze Hira"

Birbirine küçük bir tebessüm gönderen iki genç mutfağa inmiş Naze çaylarını koymuştu.

Ne kadar çalışan da olsa Hira'yla aynı masaya oturup Vedat'ın geç geleceği zamanlar birlikte vakit geçiriyorlardı.

Kahvaltı masasına oturup konuşurken Naze'nin aklına gelenle gülümseyerek Hira'ya

"Bugün benimle alışverişe gelirmisin"

Önünde ki tabakla oynayan genç kız gözlerini Naze'ye çevirip

"Yorgunum" demişti

Hira'nın her zaman ki bahanesi ve kaçış yolunu bu kelimeyle bulmuştu sanki.

"Lütfen.. Bugün sende gel"

"Yorgunum"

"Eger gelmezsen bende artık seninle aynı masaya oturmam ve.."

Gözlerini Hira'nın sorgulayan gözlerine dikip

"Benim için Hira hanım olursun"

"Naze"

Hira'nın uyarıcı sesi yükselirken Naze tebessüm edip gözlerini kolunda ki saatine çevirirken

"Ben yarım saat sonra çıkacağım.. Ev için alışveriş yapmam lazım.. Sende hazır olursun dimi"

Artık onu evde tutmak istemiyordu. Evde kaldıkça kendini karanlığa daha çok gömüyordu. İlk zamanlar üstüne gitmese de artık onun içinde birşeyler yapmak istiyordu Naze.

Hira yorgun gözlerini genç kıza kaldırırken

"Bu sefer de Ahmet'le git olmaz mı"

Naze derin bir nefes almış

"Peki Hira hanım öyle yaparım"

Genç kızın yorgun yüzüne küçük bir gülümseme yayılmıştı. Güzel yerden vuruyordu bu kız. Gözlerini Naze'ye dikip