9. Bölüm

17.7K 840 48
                                    

"200 e şarj et "
"şarj edildi "
"Çekilin "

Ömer ağanın bedeni yükselirken Doktorun gözleri makineden gelecek olan kalp atışında idi. Ölmek üzere olan adamı hayata döndürmeye çalışıyorlardı. Hala hayata dönmeyen Ömer ağayla doktor

"Tekrar şarj et!"
"Şarj edildi"

Elektro şok Ömer ağayı tekrar sedyede yükseltirken yüzünde hiç bir belirti olmayıp gözlerini açmaya sanki hiç hevesi yoktu. Koca adamın ömrünü biran da yok etmişlerdi sanki

"Efendim 10 dakika dolmak üzere"

Doktor ölümle savaş veren adama çaresizce bakıp alnında ki teri koluyla sildi. Doktorluk ne çok ölüme şahit oluyordu. Ve ne çok mucizeye

"250'ye şarj et"

"Şarj edildi"

Elektro şok Ömer ağanın bedenin yükseltirken doktorun gözleri tekrar makineye kaymıştı. Yaşam ve ölüm arasında çırpınan Ömer ağa hiç ummadığı hatta aklına bile gelmeyecek bir sebepten şimdi uzunca yatıyordu sedye de kızının ihaneti koca adamı devirmişti.

~~~~~~~~~~~~~

"Nasıl yaptın bunu Hira! Nasıl!!"

Hastane de ki yatağında göz yaşları içinde ağlayan Hira Botan abisinin yüzüne dahi bakamıyordu. Onu dinleyemiyordu bile.. Çünkü babası ölümden dönmüş komadaydı... Onun yüzünden... İhaneti yüzünden babası ölümle mücadele ediyordu.

"Kalk!! Kalk!!"

Abisinin sözleri kulaklarını doldururken kolundan sürüklenmesiyle diğer kolunda ki serum iğnesi canını yakarak çıkmış abisinin peşinden sürüklenerek hastane çıkışına doğru gidiyordu. Sesi çıkmıyordu.. Tek bir kelime edemiyor 'suçsuzum! Mecburdum!' diyemiyordu. Şimdi Hira'ya düşmüş olan sessizlikti

Yapabildiği tek şey sürüklendiği yere doğru yol almaktı... Sürüklendiği yere kadar gidip sesini çıkarmadan.. Kimseye isyan etmeden kaderine razı olmaktı. Çünkü babasını ölüm döşeğini kendi elleriyle sermişti. Babasının bu duruma gelebileceğini düşünememişti dimi. O an tek düşündüğü abisi ve abisinin ailesi olmuştu. İçinde ki acı iliklerini sızlatırken abisinin arabaya savurmasıyla önüne gelen saçlarına gömülüp ağlamaya devam etti.

Direksiyon başında Botan abisinin dahi gözlerinden yaşlar akmaya başlarken sinirini önünde ki direksiyondan çıkarıyordu. Kimsenin aklı almıyordu. Koca bir felaket yada bir kabus bunun başka bir anlamı tanımı olamazdı.. Canları ciğerleri göz bebekleri onları sırtından bıçaklamıştı.

"Neden lan!! Neden  yaptın!!"

"Hepimiz lan! Hepimiz gözünün içine bakıyorduk! Sen ne yaptın!! Babamı ölüme atıp şerefsiz bir adamla yatıp kalkıp hamile kaldın!!"

Utanç.. Bütün bedenini ele alırken başını kaldırmadan, abisinin sözlerini hıçkırıklar içinde yüreğine gömüp bu çaresiz anın bitmesini diliyordu. Acizlik.. Sanki bütün bedenini esir almıştı.. Acizdi... kendini savunmaktan. Suçsuzum demekten acizdi.

Ve çaresizdi hayat dolu olan kızın, sönmüş ruhu.. Gözlerinden akan yaş tüm çaresizliğini sergilerken sadece kocaman susuyordu. Susmak zorundaydı.. İçinde kıyametler koparken hıçkırıkları çığlık çığlığa idi.

Abisinin bir dağ başına getirdiğinde arabadan kokundan tutulmasıyla abisi kenara savurmuştu kız kardeşini. Hira'nın dizleri yara bere içinde kalırken Botan belinden çıkardığı silahı Hira'ya göz yaşları içinde doğrultmuştu. Canı gidiyordu. Elleri titriyor göz yaşları boynuna doğru yol çiziyordu adamın.

İNKİSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin