40.Bölüm🍀

14.7K 746 163
                                    

Genç adam oturduğu masada başını geriye doğru attı. İçinde ki yokluk öyle büyüktü ki tüm bedenini sarmıştı sanki.

Burnuna dolan kokusu

Gözlerine bakan hareleri,

Vücudunu saran sıcaklığın özlemi. Nasıl da biran da yok olup gitmişti öyle. Muhtaç olduğu yoktu.

Gitmez sanmıştı oysa. Her zaman baş ucunda oturur saçlarının kokusun da yaralarını tedavi eder sanmıştı. Hatta bir ara geçmişini bile unutmuştu genç adam.

Sadece o vardı... Güzel bakan gözleri, savrulan ipeksi saçları, gülerken kısılan gözleri...

Yerinden kalkıp başını iki ellerinin arasına aldı. Şuana kadar yaşattıkları delirtmemişti ama içinde ki özlem, ona kafayı yedirmek üzereydi..

Kapısı vurulup başı yerde Ahmet girdi içeri. Vedat'ın gözleri genç adama küçük bir umutla dönerken,

"Haber varmı?" diye sormuştu.

Çocukluğundan bu yana 'umut etmeyi' Hira'yı bulmaya çalışırken öğrenmişti genç adam...

Ahmet başını yerden kaldırmazken yutkundu kim bilir bu kaçıncı umutsuz haberi verişiydi. Kurumuş dudaklarını ıslatırken derin bir nefes aldı.

"Yok efendim.. Malesef yine aramalarımız sonuçsuz kaldı"

Vedat içine dolan öfkeye zaptetmeye çalışıyordu. Gözlerini kapayıp derince bir nefes aldı. Dudakları titremeye başlamış gözleri kızarmıştı. Bunu duymaya alışmıştı belki ama.. Umut sönmeyen bir mum olmuştu genç adamın gönlünde.

"Aylar oldu Ahmet!.. Aylar oldu!"

"Bulucaz efendim"

Vedat masanın üzerinde ki dosyaları yere savururken

"Her zaman aynı şeyi zırvalıyorsun ama bir sonuç yok!!" dedi sert çıkan sesiyle.

Ahmet başı eğik birşey demezken genç adam sakin kalmaya çalışarak gözlerini kapadı. Derin derin nefes alıp.

"Boşanma kağıdın da yazan avukatı buldunuz mu!" dedi. O kağıt eline geçerken koca bir volkan patlamıştı için de sanki. Suçluydu. Ona herşeyi anlatmalıydı. Gitmekte haklıydı ama onsuz da yaşayamazdı.

"Bulduk ama Hira hanımla birkez görüşmüş geriye kalan işleri sizinde bildiğiniz gibi Botan yönetiyor..."

"Nerde görüşmüşler!"

"Mardin de bir kafe de, Mardin'in her yerini karış karış aradık bulamadık.. Muhtemelen ihtimalleri göz önüne alıp sadece görüşmek için gelip saklandığı yere geri döndü.. Sizden boşanana kadar da.."

"Sus!!!!"

Vedat'ın kükremesi oda da yankı yaparken Ahmet sesini kesmiş derin bir nefes almıştı. Aylardır Vedat'la beraber cehennemi yaşıyordu sanki.

"Boşanma filan olmayacak!! Botan'ı takip etmeye devam edin.. Avukatı da"

"Peki efendim"

"Çık!"

Ahmet arkasını dönüp çıkarken odaya sekreteri girmek için açık olan kapıyı hafif tıklatmış Vedat

"Söyle"

Demesiyle içeri girmişti. Elinde tuttuğu not defterine bakarken karşısında ki adamın korkutucu halinden çekinmiyor değildi. Gözleri geceyi andırırken bakışların da ki öfke korkutmuştu.

"Vedat bey uçağınız 2 saat sonra kalkacak"

Kuruyan dudaklarını ıslatıp

"Aykut beyle akşam 8'de toplantı için akşam yemeğiniz var efendim"

İNKİSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin