"Kore medyasının gözdelerinden biri olan müzisyen Kim Seokjin'in yeni çıkardığı albüm gündeme bomba gibi düştü. Son yıllarda çıkardığı karamsar ve depresif şarkılarla gençlere ses olan Kim Seokjin yeni albümünün gözde şarkısıyla umuda ve neşeye bakış açısını gözler önüne serdi. Netizenler içten içe kendini yediği söylenen karamsar sözlerin birdenbire hayattan alınan zevk ve gülen gözler temasına dönmesi konusunda şaşkın. Çıkış yaptığı şirket konsept değişimi konusunda bir açıklama yapmazken dört yıldır şarkılarını yazan söz yazarı hâlâ saklı tutuluyor. Kimi dedikodular söz yazarının Kim Seokjin'in psikolojik destek alan kardeşi Kim Taehyung olduğunu yazsa da bazı uzmanlar atak geçiren ve sanrılar gördüğü söylenen Kim Taehyung'un böyle şeyler yazmasının imkansız olduğunu söylüyor. Yeni haberler geldikçe sizleri bilgilendireceğiz."
Taehyung önünde açık duran televizyondan söylenen cümlelere ifadesiz bir şekilde tepki veriyordu. Sosyal medyada veya bilimum mecralarda- gazete vesaire- yazdığı şarkıların yüksek bir dinleyici kitlesine sahip oluşunu ve de birçok ödül kazandığını duymuştu. Fakat ağabeyi niçin bu kadar heyecanlıydı?
"Bunun önemi ne?" diye sordu Taehyung. Bu ödül kazanma işi ona ne kadar mantıksız bir şey gibi gelse de konu hiç bildiği gibi değildi.
"Üç yıldır art arda yılın şarkısı ve yılın sanatçısı ödülünü kazandık," dedi ağabeyi. Sesinde hem kardeşine duyduğu saf gurur hemde ailesine iyi bir evlat olmanın haklı sevinci vardı. "Bunu şu ana kadar yapabilen kişilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor."
Taehyung güzel yüzüne bir 'ben ne anlarım ki?' ifadesi takınacaktı ki Jungkook heyecanını bastıramadan Seokjin'e "Hangi şarkınız bu ödülü aldı hyung?" diye sordu.
Taehyung, Seokjin'in cevabını hissedebiliyordu ve bu onun kalbine, kelebeklerin ömürlük bir yuva kurmalarına sebebiyet veriyordu.
"Euphoria"
Taehyung, bu şarkıyı bir atak sırasında yazmamıştı.
Yaşadıkları evin üst katındaki bir lunaparktan farksız odasında, çalışma masası arka bahçenin söğüt ağaçlarına bakarken yazmıştı bu şarkıyı Taehyung. Yapay şelalenin sesi düşüncelerine eklenirken Jungkook'un sureti o su damlacıklarına karışmıştı; şarkıda bir damla su ve bir damla Jungkook vardı.
Taehyung, Jungkook için yazmıştı bu şarkıyı. İçinde dirilen onca his için yazmıştı ve şarkının en sevdiği dizesinde bunu çok güzel anlatmıştı; "O kadar mutluyum ki nefesim kesiliyor, etrafımdaki her şey daha da netleşiyor."
Gerçekten de öyleydi, Jungkook'u gördüğünde her şey klişelerin aksine berraklaşıyordu. Bilinen klişelerde etraf bulanır ve gözde olan kişi net kalırdı. Fakat Jungkook'un öyle bir etkisi vardı ki etrafındakilere de bu yansıyordu, o kadar güzeldi ki etrafını da güzelleştiriyordu. Güneş, toprak, çiçekler onu öylesine kıskanıyorlardı ki onun gibi güzel olabilmek için güzelleşiyorlardı adeta.
Jungkook bahçeye çıktığında çiçekler daha bir renkleniyordu o, bu dünyaya renk getiriyordu ve şanslıydı ki Taehyung renkleri severdi.
Taehyung simsiyah filmleri kendi kafasında renklendirmeyi seviyordu, Jungkook ise kapkaranlık bir dünyayı kendi başına renklendirebiliyordu. Nasıl da birbirlerini bulmuşlardı.
"O şarkı gerçekten çok güzel Seokjin hyung sesin gerçekten çok yakışmış o şarkıya. Ben o şarkıyı Taehyung'un yazdığını ne yazık ki bilmiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mad ● taekook
Fanfic"sen bu dünyadaki insanlardan daha özel bir şeye sahipsin taehyung, senin bir kalbin var." jeon jeongguk, akıl rahatsızlığı nedeniyle chimchim isimli bir hayali arkadaşı olan kim taehyung'a bakmaya başlar. mad!au