Emir içeri girdiğinde şarap şişesini Başak'a uzattı.
-Biliyorum bu saatte içki içmediğini söylemiştin ama bu çok özel bir şarap. Tatmanı istedim. Dilersen sonra da içebilirsin.
-Ben iki kadeh getireyim. Sen şöyle geçebilirsin.
Başak kadehleri almak için mutfağa gittiğinde Emir salonu incelemeye başladı. Dikkatini ilk çeken şey devasa kitaplık oldu. İçinde yüzlerce kitap vardı ve çoğu psikolojiyle ilgiliydi. Başak mutfaktan gelmişti.
-Kitap okumayı seviyorsun anlaşılan?
-En büyük hobim diyebilirim. Fırsat buldukça okurum.
-Ne güzel. Ben bir türlü alışamadım kitap okumaya. Sevemedim.
Başak "Hiç şaşırmadım!" dedi kendi kendine. "Servisi ben yapayım." diyerek şarabı kadehlere doldurdu Emir.
-Beni kırmayıp şarabımı tattığın için teşekkür ederim. Galiba bana olan öfken biraz geçmiş.
-Öfke değil de biraz canım sıkıldı diyelim.
-Başak tekrar özür dilerim. O kadar haklısın ki.
-Neyse bu konuyu kapatsak iyi olacak.
Emir ve Başak o gece geç saate kadar sohbet ettiler. Birçok konudan konuştular. Sanat, siyaset, moda, ekonomi, tarih... İçki içmeye çok alışık olmayan Başak, alkolden biraz etkilenmişti. Emir gitmek için izin istediğinde onu kapıya kadar geçirdi. Emir ceketini giyerken Başak bir anda dengesini kaybetti ve tam düşecekken Emir onu tuttu. İlk kez o kadar yakınlaşmışlardı. Birbirlerinin nefeslerini hissedebiliyorlardı. Göz gözeydiler. Emir birden Başak'ın dudaklarına yapıştı. Uzun süre öpüştüler. Emir zor da olsa Başak'la vedalaşıp evden ayrıldı. Yatağına kadar zor yürüyen Başak ise ne yaşadığının farkında bile değildi.
Emir eli dudağında tüm gece öpüştükleri anı düşündü. Yaşadığı hisleri tarif etmesi imkansızdı. Artık Başak'a iyice bağlanmıştı. Başka bir şey düşünemez olmuştu. Tek hedefi Başak'ı elde etmekti ve o amacına yavaş yavaş yaklaşıyordu.
Özgür tüm akşam yatağına uzanıp tavanı izledi. Başak'la geçirdiği dakikaların etkisinden çıkamıyordu. Başak'ın konuşurken yaptığı el kol hareketleri, saçını geriye atışı, not alışı... Sonra ona söyledikleri. Kendinden emin ve sakin duruşu. Hem güçlü hem çocuksu tavırları. İnsanın içini ısıtan gülüşü. Duru güzelliği. Hem şefkatli hem sert tavrı. Özgür takvime baktı. "1 hafta nasıl sabredeceğim?" dedi kendi kendine. "1 hafta çok..."
![](https://img.wattpad.com/cover/161712550-288-k923920.jpg)