Başak eve geldiğinde kendini çok kötü hissediyordu. "Dengemi bozdu bu adam!" dedi kendi kendine. Kendine bir salata yaptı ve televizyon izleyerek yemeye başladı. Haberlere bakarken dalıp gittiğini farketti. Özgür'ü düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Söyledikleri beyninde tekrar tekrar yankılanıyordu. Seans yaparken hissettiklerini bir türlü aşamıyordu. Önce onun acımasız ve kaba biri olduğunu düşünmüştü fakat sonra söylediği şeylerin derinliğini anlamaya başladı. Üç gün sonraki seansı merakla bekliyordu artık.
Özgür o akşam son derece keyifli görünüyordu. Kendine bir kahve koyup bugün olanları gözden geçirdi. "Bence iyi iş çıkardım!" diye düşündü. Başak'ın tavırları bir an olsun gözünün önünden gitmezken, o da üç gün sonraki seansı iple çekmeye başlamıştı.
Emir bugünlerde suskundu. Başak'la hiç konuşmuyorlardı. Emir'in de bu konuyla ilgili herhangi bir çabası yoktu. O akşam her zamanki arkadaş grubu toplanmıştı: Emir, Elif, Necip ve diğerleri... Konu dönüp dolaşıp Başak'a gelmişti. Merakına yenik düşen Elif konuyu açtı.
-Ya Emir siz Başak'la niye bozuştunuz? Sana kızgın gibiydi telefonda.
-Bozuşmadık ki. Aksine dostuz şu an.
-Bana öyle geldi o zaman.
-Olabilir.
Elif'in bu konuyla ilgili içine sinmeyen bazı şeyler vardı ama işin aslını bir türlü çözemiyordu.
Özgür'ün seans günü gelip çatmıştı. Başak son derece gergindi. Ege Özgür'ün geldiğini haber verdiğinde kalbi hızla çarpmaya başladı. Özgür içeri girdiğinde ise bayılacak gibi hissediyordu. Elleri terlemeye başlamıştı. Özgür ise her zamanki gibi rahat görünüyordu.
-Merhaba Başak Hanım.
-Hoşgeldiniz Özgür Bey.
-Biraz kötü görünüyorsunuz, iyi misiniz?
-İyiyim iyiyim. Sabahtan beri pek bir şey yemedim, ondan biraz başım ağrıyor galiba.
-Aaa olmaz ki öyle. Siz bir şeyler yiyin öyle başlayalım psikolog hanım. Beklerim ben.
-Yo gerek yok. Lütfen başlayalım. Evet en son sizin hak...
Başak tam seansa başlayacakken aniden yere yığıldı. Özgür panikle onu kucaklayarak odadan çıktı: "Ege! Ambulans çağır!" Ege koşarak ambulansı çağırdı. Ambulans gelene kadar Özgür Başak'ın yüzüne su çarpıp yakasını açtı. Ambulans biraz sonra geldi. Özgür Başak'ı bir an olsun yalnız bırakmadan hastaneye kadar ona eşlik etti. Ambulansta elini tutarak: "Başak! Buradayım!" diye bağırdı. Başak hastanede gerekli müdahaleler yapıldıktan sonra kendine geldi. Gözünü açtığında yanında Ege vardı. İlk sorduğu soru: "Özgür Bey nerede?" oldu. Ege yere bakarak: "Bilmiyorum efendim. Siz bayılınca gitti." dedi.