SECRET LOVE

SL/R - Episode 1

Yalnızlığım; hayatımın tek sırdaşı.

-08.10.18

Gerçeği söylemek gerekirse, insanlar yalnızlık denen şeyin aslında ne olduğunu, nereye varabileceğini pek bilmiyorlar.

Çünkü yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğine biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri, geriye en acı anıları bırakarak onları büyütmüş, sonsuzlastırmıştı.

Natasha Romanoff, kendisini sadece hayata adayan genç kız, henüz daha yaşamın soluklarında, tek dileği çok sevdiği mesleğini bir an evvel alabilmek.

Annesi ve babası hayatından çıktıktan sonra hiçbir şey yolunda gitmemişti. Bunca zaman geçmesine rağmen hâlâ annesinin yokluğuna alışamadı genç kız. Annesi gittikten sonra her acıyı tattı, her çileyi gördü. O an kopuktu bu hayat denen saçmalıktan.

Annesi ondan gittikten sonra yaşamasına gerek var mıydı? Yaşanmıyor, özleniyor, arıyor varlığını. Şimşek ve gök gürültüsünden korktuğu an hemen annesi baş ucunda ona güzel sesiyle bir melodi mırıldandıp, sıkıca sarılarak uyuturdu onu.

Şimdiye dek tek düşündüğü tek şey bu değil mi? Natasha, hayalini gerçekleştirmişti. Hem annesinin hem de kendisinin. Doktordu o, hem de hastaların yarasını saran bir doktor, merhametli ve şefkatli bir doktor..

Bir kadın düşünün, yaşayıp ölen biri, hayatında ölümün tadını alan bir kadın, her şeye rağmen yine de güçlü duran bir kadın. İntihara bile teşebbüs eden bir kadındı. Babannesi olmasaydı. Belki de bu hayatta kalamaz, en kötüsü de sevgi ve zevkle yapacağı mesleğini eline alamaz..

Büyükannesi yaşlı bir kadındı. Ama akıllıydı. Saçlarına aklar düşmüş ve göremediği için küçük tam burun hizasında beyaz gözlüğü, nostaljiyi evine davet eden, sadece kedileriyle yaşamını sürdüren, Nat'ın annesinin ölümünden sonra onu koruyup kollayan büyükannesi Bayan Diana! Sadece disiplinli bir kadın denebilir.

Hastane'ye varır varmaz Bruce Banner'la karşılaştı. Konuşmanın sırası değildi, hastaları onu bekliyordu Bruce ona doğru gelince bozuntuya vermedi.

"Nat, günaydın!" Bruce'in sesi her zamankinden daha neşeli görünüyordu. Ortalama 40 yaşları ve üstüydü.

"Günaydın efendim." Nat, Bruce'a her daim saygı çerçevesini aşmadan konuşurdu.