SECRET LOVE

SL/R- Episode 14

'KALP İMTİHANI

18.04.2020

"Ve kişi sevdiği ile imtihan edildi."

Hani birtakım şeyler hep eksiktir ve siz bu hissettiğiniz kayıplar için kaygılarınız gittikçe çoğalır. Esasen bu bir sınanmadır ve siz imtihanı kabullenmeyi benimsemişsinizdir.

Bununla beraber kimi zaman hayatınızda yanlış insanı seçtiğinizi zannedersiniz ama görünen o ki yanlış tercihler değil tanrının takdiri ile sizin imtihanız olmuştur.

Yenilmek veya galip gelmek imtihanın olası iki unsuru. Aşk gibi özdeş her iki lügat.. Bütünleştirince ikiside tıpatıp benzerdir aslında. Aşkta da yenilirsin, galip gelirsin. Kalp imtihanın hakikattir.

-
Güneşli ve ılık rüzgarlı bir sabahleyin. Mekânın aydınlık hiçbir yanı olmadığından dolayı gün ışığı kimsenin gözlerini yakmadı. Steve, solunda saf ruhlu, kendi tabiriyle(!) 'akıl nakli yapan doktor' diye tabir ettiği bu sözcükleri sarf ettiği için hiçte pişman görünmüyordu . Natasha bunları işitseydi eğer Steve ile alay etmekten başka bir şey şekilde davranamazdı.

Ansızın çehresine yayılan tebessüme engel olamıyordu. İlk kez sevgi ve duygularına yenik düşüyordu. Titreyen ellerini sakin ve hafif bir hareketle genç kızın kızıl saçlarına dokundurdu. Uyanmamış olması onu daha berhudar etti. Steve'in sevgisini belli etmemesinin nedeni Natasha'yı bağımlılık haline getiren Bruce'dan ötürüydü. Nat'ın güvencesini korumak adına aşkını saklı olarak sürdürmeliydi.

Gizli aşkını..

Steve duygularını daha nereye kadar gizleyeceğini bilemiyordu. Aşk, boynuna dolanan bir düğüm gibiydi boğulduğunu hissediyordu. Yataktan doğrulup koyuya çalan sarı saçlarını şekillendirmeye çalışıyordu. O sırada Natasha'yı kaybederse yokluğundan o da kaybolurdu. Aklını kaybeden düşüncelerini ayağa kalkarak sildi. Zihninde tasarladıklarını kaybetmek adına kahve yapmak için odayla bitişik olan mutfağa doğru hareket etti.

Natasha, bu fevkalâde kokunun özünü iyi biliyordu. Bu koku mesleğini yapmak adına bir gerekti. Kahve! Gözlerini araladığında harici bir yatakta olduğunu fark edince büyük bir güçle kalktı. Olanları hatırlayınca elini alnına götürüp bir süre gözlerini kapattı. Ayaklarını sarkıp bir süre etrafını inceledi sonra görünmeden çıkmalıydı.

Üstündekileriyle uyumuş olması işini kolaylaştırsada Steve'e görünmeden gitmek bir hayli sıkıntılıydı. Ufak adımlarla çantasını bulmaya başladı. O sırada da Steve'i kontrol ediyordu. Dikkatli ve özenle çantasını alıp kapıya komple erişmek üzereyken alaylı bir sesle durmak zorunda kaldı.

"Nereye daha kahv-.." Steve yarı gülümsemeli cümlesinin kesilmesine bir hayli sersemleşmiş bir sima takındı.

"Steve, lütfen. Gitmem lazım."

"Gece beni düşünürken uykuya daldın değil mi?"

Natasha bir süre Steve'e baktı. Gözlerinde bir ifade, anlam yüklüyordu. Askerin bir bakışıyla kasvetli hayatını renklendiren, mavi gözleriyle karamsarlığı yok eden, evet, kararan kafesin içinde bir ışık gibi onu umutlandıran gözlerine baktığında ne kadar çok sevgiye teslim olmağı istediği aşikardı.

"Gitme. Yani kahve içtikten sonra.. En azından kahve içmelisin."

Natasha gözlerini çevirip yere baktı. Pes edercesine başını salladı ve Steve'in elindeki kahveyi nazik bir hareketle tüm avucunu kaplayacak bir şekilde aldı ve dudaklarını fincana götürdü. Usul ve kibarlık karşısında belli etmeden Steve, yeniden gönlüne karşı koymakta zorluk çekiyordu.

"Bugün bir operasyona gideceğim."

"Nasıl bir operasyon?"

"Anlatamam."

Nat, meraklı gözlerle bakmıştı askere.

"Ama niçin?"

"Sen çekip gidince nedenini beyan etmedin doktor."

Steve alındığını ilan edercesine konuşmuştu. Natasha sadece susarak askerin konuşmasının bitmesini bekledi.

"Bay Banner'ın fikrisabit. O bu konuda kararlı ve bizi bir arada görürse sana zarar verir diye endişeleniyorum."

Steve elini genç doktorun yanağına, saçlarının tam bitişine götürüp usulca sevdi. Natasha ise kollarına askerin beline koyup başını göğüsüne yasladı. Güneş, parlatıyordu her iki aydınlık simaya, esen yel saf saçlarına esenlikler verdi. Dolu duygularla kaplanan gövdeleri ruhlarını sardı.