XXX

68 3 0
                                    


İntikam Rüyası

Milady o akşam, d'Artagnan'ın her zamanki saatinde gelir gelmez yanına alınmasını istedi. Ama genç adam gelmedi.

Ertesi gün Ketty yeniden d'Artagnan'ı görmeye gelip önceki gün olup bitenleri anlattığında, d'Artagnan gülümsedi, Milady'nin öfkeli kıskançlığı onun intikamıydı.

Akşam bir önceki günden daha sabırsız görünen Milady, Gaskonyalıyla ilgili talimatını tekrarladı; ama bir önceki akşam olduğu gibi onu boşuna bekledi.

Ertesi gün Ketty bir kez daha d'Artagnan'ın yanına geldi, ama bu sefer neşeli ve canlı değil, olabildiğince üzgündü.

D'Artagnan zavallı kıza ne olduğunu sorduğunda, tek yanıtı cebinden çıkarıp kendisine uzattığı bir mektup oldu.

Milady'nin kaleminden çıkmış olan bu mektup, bu kez Wardes kontuna değil, d'Artagnan'a gönderilmişti.

Zarfı açıp okudu:

"Sevgili Mösyö d'Artagnan, insanın dostlarını ihmal etmesi ve bunu da özellikle onlardan uzun süre ayrılmak üzereyken yapması hiç hoş değil. Kayınbiraderim ve ben dün ve önceki gün sizi boş yere bekledik. Bu akşam da böyle mi olacak?

Minnettarınız.
Lady Clarick."

"Anlaşılması hiç de zor değil," dedi d'Artagnan, "bu mektubu bekliyordum. Wardes kontunun saygınlığı azalırken benimki artıyor."

"Gidecek misiniz?" diye sordu Ketty.

"Dinle beni sevgili küçüğüm," dedi, Athos'a verdiği sözü tutmadığı için kendini bağışlatmak isteyen Gaskonyalı, "böyle bir daveti geri çevirmenin oldukça yakışıksız olacağını anlamalısın. Ziyaretlerimin kesilmesine bir anlam veremeyen Milady bir şeylerden şüphelenebilir ve bu mizaçtaki bir kadının intikamının nerelere varacağını kim söyleyebilir?"

"Aman Tanrım!" dedi Ketty, "Olayları hep haklı çıkacağınız şekilde değerlendiriyorsunuz. Ama ona kur yapmaya devam edeceksiniz ve bu kez bunu gerçek isminiz ve yüzünüzle yapacaksınız, her şey daha kötüye gidecek!"

İçinden gelen ses zavallı kıza neler yaşanacağını söylüyordu.

Ketty'yi mümkün olduğunca rahatlatmaya çalışan d'Artagnan, Milady'nin baştan çıkarıcı davranışlarından etkilenmeyeceğine söz verdi.

Yanıtında yaptığı iyiliklere minnettar olduğunu ve davetini kabul ettiğini bildirdi; ama Milady'nin keskin gözlerinin yazısını tanıyacağı endişesiyle mektup yazmadı.

Saat dokuzu çaldığında, d'Artagnan, Royale meydanındaydı.

Bekleme odasındaki hizmetkârların durumdan haberdar edildikleri anlaşılıyordu, çünkü d'Artagnan kapıda belirdiğinde, daha Milady ile görüşme talebinde bulunmadan içlerinden biri koşarak haber vermeye gitmişti.

"İçeri alın," dedi yanıtı kısa olsa da, keskin sesi bekleme odasına kadar gelen Milady.

D'Artagnan içeri alındı.

"Kim gelirse gelsin, burada olmadığımı söyleyeceksiniz," dedi Milady, "anladınız mı, burada değilim."

Uşak dışarı çıktı.

Milady'yi meraklı bakışlarla süzen d'Artagnan, solgun göründüğünü ve gözlerinin gerek yaşlardan gerek de uykusuzluktan çökmüş olduğunu fark etti. Işıkların sayısı azaltılsa da, genç kadın iki gün boyunca çektiklerinin yüzüne yansımasını saklamayı başaramıyordu.

D'Artagnan her zamanki nezaketiyle yanına yaklaştığında, Milady güçlü görünmek için olağanüstü bir çaba harcadı, ama o sevimli gülümsemesi yüzündeki perişan ifadeyi gizleyemiyordu.

Üç SilahşörlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin