- iki buçuk ay sonra.. -
Haftalardır tek yaptığım yatağımda yatmak, kalkmak, yatmak ve tekrar geri yatmak.. yemek yemiyor geç saatlere kadar uyumuyorum. o kadar çok ağladım ki son günlerde gözümden yaşlar bile süzülüp rahatlatmıyordu beni. dedem ben kaçırılınca günlerdir haber alamadığı için fenalaşmış ve kalp krizi geçirmiş, onuda kaybettim.. bizi büyüten koca çınar yoktu artık. gölgesinde koşup oynadığımız o çınar yoktu artık. dedemin ölümünü kabulledim ancak bu acımı hafifletmiyor en derinlerde yüreğimi sızlatıyordu nasıl tarif edilir ki bu, ölüm...Serkan gözlerimin önünden gitmiyor, her ne yapmış olursa olsun böyle ölmeyi haketmiyordu sürekli aklıma aynı silah sesi yankılanıp duruyor.
bir güne daha gözlerimi açmış yatağımda öylece kıvrılmış boş duvarları izliyordum. ta ki aşşağıdan defnenin bir şeyleri kırma sesleri gelene kadar..bir gün bile gitmemişti yanımdan benimle kalmıştı ama üzerimede hiç gelmemişti sadece burada kalıyordu gözlerinde benim için duyduğu endişesini görüyordum ama hiç birşey bana güç vermiyordu. kocaman parlak bir balonun patlatılması gibi. hiç bir çaresi yokmuş gibi hissediyorum ve defneye gitmesi için her gün yavarıyorum.. defne sinirle odama girip üzerimdeki pikeyi çekip bağırarak "yeter artık" dedi. önümde durduğu için sadece bakışlarımı ona çevirdim ve hareketsiz kalmaya devam ettim "defne bence de yeter evine gitmelisin artık" dedim, onun için söylüyorum bunu. "ondan bahsetmiyorum kalk artık hayat devam ediyor" dediğinde ona boş boş baktım ve donuk bakışlarımı tekrar duvarlara çevirdim yatağın diğer tarafına dolanıp yanıma yattı ve arkadan bana sıkıca sarılınca burnum sızlamaya başladı kendimi ağlamamak tutuyorum ama işe yaramıyor.. sakince "bu kadarına dayanamazsın. yeter artık" dedi. o günden sonra hiç konuşmamıştık olanlar hakkında ama defnenin bu şevkati buz tutmuş o günü eritiyor sanki, biraz da olsa.. ona dönüyorum ve yüzüğümü göğsüne koyup sarılıp ağlamaya başlıyorum her hıçkırığımın arasında -şşş- , -tamam bitti artık- gibi şeyler mırıldanıyor hıçkırıklarım son bulup gözyaşlarım öylece süzülürken "ben yapma dedim.. söz vermiştim defne.. benim yüzümden öldü.. eğer doğukan silahı ateşlemeseydi serkan gidecekti zaten." dedim ve boğazıma sarılmış elleri hissettim nefes alamıyor gibi iç çekip sessizce devam ettim "öldüler ama. serkan yok. dedem yok. ikiside bir anlamda benim yüzümden öldü." dedim. kolumu sıvazlarken "böyle düşünmen normal ama güven bana böyle değil. elinden birşey gelmezdi. ikisi için de" dedi "gelirdi" diye karşı çıktım ve hızla ayağa kalktım bağırarak "gelirdi, en başta serkanın arabasına binmeyebilirdim.. doğukanı durdurabilirdim.. herşeyimi kaybettim doruk ortalarda yok. cenazeden beri görmedim korkuyorum.. ya onu da.." dedim ve cümlemi tamamlayamadım. defne hemen gelip kollarımdan tutarak "saçmalama doruğa birşey olmayacak. o senden küçük toparlanıp geri dönecektir." dedi. "defne ben.." dedim ve tamamlamama izin vermeden " yağmur sen güçlüsün. şimdi bu lanet yataktan kalkıyorsun yemek yiyorsun ve nereye istersen oraya gidiyorsun" omuzlarımı düşürüp homurdanıyorum "beni sadece rahat bıraksan, gerçekten istemiyorum" "yağmur anlamıyor musun senin için korkuyorum normal davranmıyorsun bir defa bayıldın yemek yemiyorsun uyumuyorsun konuşmuyorsun doğukanın yüzüne bakmadın. tek kelime etmedin. bu kadar yeter" dedi "anlıyorum seni, ama gerçekten gerek yok. ayrıca bayılmam ilk değil öncesinde de bayıldım ve nedeni ne biliyor musun bu lanet hayatım.ben dayansam bile bedenim kaldırmıyor artık bu kadar şeyi. biliyormusun serkanın beni kaçırdığı sıralar doğukanla evlenme kararı almıştık." dedim. şaşkın gözlerle bana bakıp "daha öncede mi bayıldın?" dedi. ona -hadi canım buna mı takıldın- bakışı attım oda kendini düzeltir gibi "evlenme teklifi mi etti?" dedi "evet ama artık bir önemi yok çünkü ayrıldık ayrıca bu şuanki dertlerimin arasında en altlarda" dedim. odadan çıkmadan önce kapının önünde durdu ve "ister şirkete git çalış kafa dağıt ister doğukana git nefretini kus umrumda değil ama bugün bu yataktan ve bu evden çıkacaksın yoksa doğukanı ararım ve ona olan aşkından kafayı yediğini ve kendini odaya kilitlediğini söylerim" dedi ve sinsice gülümseyip odadan çıktı. ah hadi ama bu kız gerçekten ciddi miydi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEKTEN SEVİYORSAN "Kendinden Geçeceksin"
RomanceKendini tutabilir mi insan aşk karşısında. Peki ne kadar ileri gidebilir.. ~~~ Look into my eyes, you will see Gözlerimin içine bak, göreceksin What you mean to me Benim için ne ifade ettiğini Don't tell me it's not worth try...