Söz.. #37

157 17 2
                                    

Medyadan otelle ilgili ayrıntılara bakabilirsiniz ( banyo sahnesinden yağmuru görebilirsiniz :)  )

Kaşlarımı çatarak doğukanın odadan çıkışı izledim ne demek hastaneye arkasından gidip hızla kapıyı açıp odaya daldım dönüp bana bakınca telefonu kapatıp birden yanıma gelip sıkı sıkı sarıldı. ondan ayrılıp "iyi misin sen? neden hastaneye gidiyoruz." dedim. "iyiyim ben." "doruk mu defne mi balayımızı erteleyecek kadar önemli olan ne? neden gitmemiz gerekiyor?"dedim telaşla birine birşey olduğunu düşünerek. kollarımdan tutup "kimseye birşey olmadı. eminim birşey yoktur ama doktor seni görmek istiyor"dedi gözlerimi devirip "balayını beklemeli. yeni evlendik biz" dedim ardından kollarımı boynuna dolayıp "ne o kocam beni daha ilk günden hastaneye kapatmayı mı düşünüyor acaba?" dedim alayla elini belime dolayıp alnıma küçük bir öpücük kondurdu. "içimiz rahat etse daha iyi olmaz mı?" dedi sesindeki ciddiyet canımı sıkmıştı. kollarından çıkıp arkamı dönerek odadan çıktım çıkarken söz fırsatı tanımadan "bavulumu hazırlıyorum ve gidiyoruz" dedim, aslında herşey hazırdı bavulları tek tek kapıya sürükledim ve hazırlanmak için banyoya girdim suyu açtığımda duyduğum sesle perdeyi açıp dışarıya baktım. suyu kapatıp tekrar doğukana döndüm "banyo yapmam lazım" dedim aslında burda olmasını istemedim sanırım.  sırıtarak "benimde yapmam lazım ve daha ilk günden benimle inatlaşan bir karım var hazırlanmam gerekiyor." dedi gülümseyerek "yazık size karınızdan ilk günden bıktınız demek" dedim üzerindekileri çıkarırken "ne yapıyorsun" dedim sesim biraz yüksek çıkmıştı banyo perdesini üzerime doğru tutarken sadece ona bakıyordum. "dediğim gibi" diyerek perdeden tuttu perde ikimizin arasındaki incecik birşeydi ama şuan beni kapatan bir kalkandı. elimden tutarken "hala mı?" dedi. gözlerimi istemsizce kaçırdım ve yanaklarımın ısındığını hissettim. daha dün onunla birlikte olurken böyle hissetmiyordum şuan böyle utanmam biraz saçmaydı ama elimde değil. o anın büyüsüyle gerçekleşirken  bunu düşünemiyor sanırım insan ama şuan durum sanki biraz farklı.. küvetin içine tamamen girdiğinde sadece gözlerime bakıyordu parıl parıl parlıyordu gözleri.. ona bakarken içimden onu sevdiğimi tekrarladığımı farkettim.. seni gerçekten seviyorum.. uzanıp duş başlığını aldı ve suyu açıp üzerime tutmaya başladı saçlarım tamamen ıslanınca eline biraz şampuan döküp saçlarımı narin narin köpükledi gözlerimi kapattım ve onun yanında daima hissettiğim huzuru hissettim duyulan tek ses su sesiydi saçlarımı durulayınca gözlerimi açtım life uzanmak üzereyken durdurup elinden duşu aldım hiç birşey söylemeden saçlarını ıslattım ve aynı onun yaptığı gibi elime biraz şampuan döküp parmaklarımın ucunda yükselerek hafif hafif köpürttüm saçlarını gülümsememek elde değildi.. saçlarını tamamen durulayınca duşu tepemize asıp  life uzandım biraz köpürttükten sonra hafif hafif omuzlarını ve göğsünü köpürttüm etrafından dolanarak sırtınıda köpükledim bana döndüğünde elimden lifi alıp aynı şeyi oda bana yaptı.. o kadar narince davranıyordu ki sanki kırılacakmışım gibi lifi üzerimde gezdiriyordu bacaklarımıda köpükleyince birden kalkıp beni duvarla arasına aldı su saçlarımdan yüzüme akarken soğuk duvarı sırtımda hissettim dudaklarıma yaklaştığında "öyle güzelsin ki" diye fısıldadı..

banyodan çıktığımızda ikimizde kurulandık ve giyindik doğukan sessizliği bozup "hastaneye uğrayabiliriz gitmeden yalnızca bir kaç tahlil" gözlerimi devirmekle yetindim ve başka birşey söylemedim "tamam." dedi sıkıntıyla nefesini dışarı verirken. bu hastane olayı canımı sıkıyordu gereksiz yere uğraşmak istemiyordum. herşey hazırlandığında doğukan bavulları aşşağı kata indirmeye başladı bende onunla inip su'ya evle ilgili birkaç talimat verdim doğukan son bavulu kapının önüne koyarken söylediklerime "ve halit bey gelirse içeri almıyorsun" dedi su önce bana sonra doğukana bakıp kafasını olumlu anlamda salladı. amca demiyordu bile.. yanımıza gelip kolunu belime dolarken "ciddiyim su kesinlikle eve girmeyecek. isteyecektir ancak kapıda iki adam seni ve evi koruyacak." dedi. elimi belimden sardığı elinin üzerine koyarken suya sıcacık bir gülümsemeyle bakıp oda aynı şekilde karşılık verip başını salladı."  kapıdaki korumalar bavulları arabaya yerleştirirken doğukan son hazırlıklar için telefon görüşmeleri yaptı.. herşey tamamen hazır olduğunda arabaya binip yola koyulduk.. hala gideceğimiz yer gizliliğini koruyordu. heyecanla doğukana dönüp "söylemeyecek misin?" dedim başını olumsuz anlamda salladığında önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım. büyük beyaz binanın etrafında dolanıp garaja girdiğimizde soran bakışlarımı doğukana yönelttim. cevap vermeyerek aşşağı indi dolanıp kapımı açtığında hala ona bakıyordum ellerini arabanın üzerine koyup üstüme doğru eğildi ve "birşey olmadığına eminim ama senin için endişelenerek yaşamam" dediğinde buranın hastane olduğunu anladım. çocuk gibi kollarımı göğsümde birleştirip önüme döndüm ve sessiz kaldım. doğukan aynı şekilde dururken "kandırmaya mı başladın beni? tamam demiştin" dedim. dizlerinin üzerine inerken elini bacağıma koydu ve "sadece bir kaç test. beni üzmenden daha mı önemli" dedi onu itekleyerek hızla arabadan indim ve sertçe kapıyı kapattım "tabi ki değil. önemli olan sana hayır demem ve bunu umursamaman." dedim ve ileride gözüme ilişen asansörlere doğru ilerlemeye başladım. doğukanın sert adımlarını arkamda hissedebiliyordum asansörü çağırıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve beklemeye başladım. doğukan kollarını etrafıma sararken "özür dilerim" dedi elimi göğsüne koyup "önemli değil sadece isteklerim, söylediklerim bu kadar mı önemsiz. birşeye hayır yada evet dediğimde umursamıyorsun beni." dedim asansörün gelmesiyle birbirimizden ayrıldık ve asansöre bindik ikimizde sessiz kalırken duyulan tek ses asansörün her katı geçtiiğimizde çıkardığı sesti. herşeyi batırmak istemiyordum asansörün kapısı açılırken doğukanın elini tuttum ve indik gülümseyerek ona baktım ve dudaklarımı oynatarak "her neyse" dedim. kendi doktorumuzun odasına girerken ikimizde gülümsüyorduk. yaşlı doktor ayağa kalkarak karşıladı bizi ve oturmamızı işaret ederek "gelmenize sevindim" dedi. doğukan, "birşey olmadığına eminim ama içimizin rahat etmesi için geldik" dedi sesindeki gerginlik elle tutulacak cinstendi onun bu gerginliği bulaşıcı gibi benide etkiliyordu.hemşire içeriye girdiğinde  bacamığımı salladığımı doğukanın elini koymasıyla anladım bacağımı durdurup "herşey yolunda" dedi. gülümseyerek kalktım ve hemşireyle birlikte odadan çıktım. neredeyse tüm testler yapılmıştı ve yaklaşık bir saat sürmüştü sanırım. tekrar odaya döndüğümüzde doğukanın yüzü bembeyazdı. içime oturan yumruyla karşısına geçip oturdum ve doktora bakıp "artık gidebilir miyiz? balayımızı bölmek zorunda kaldık" dedim. anlayışla gülümseyip "elbette. testlerin sonuçları açıklandığında doğukan beye ulaşırım." dedi doğukan elimi tutup kalktığında bende kalkıp onu takip etmeye başladım aşşağı inene kadar tek kelime konuşmamıştık. arabaya bindiğimizde "sorun ne?" dedim. "ne sorunu birşey yok" "hayatım rengin atmış. birşey varsa söyle" dedim elimi yüzüne koyarken. kafasını olumsuz anlamda sallayıp "sadece bir iki ihtimalden konuştuk." dedi. "tamam ne olabilirmiş?" dedim merakla. beni cevapsız bırakıp arabayı çalıştırdı ve hastaneden çıkıp hızla yolda ilerlemeye başladı.. tekrar durduğunda havaalanının önünde bıraktık arabayı geçen sefer geldiğimiz gibi özel bir bölmeden geçip uçağına doğru el ele yürümeye başladık uçakla gittiğimize göre büyük ihtimalle yurtdışına çıkacaktık her ne kadar merak etsemde sessiz kalarak merdivenleri tırmanmaya başladık ve yine geçen sefer doğukana sulananan hostes karşıladı bizi doğukanın elini daha çok sıkarken bana baktı ve gülümsedi hostes bizi başıyla selamlayıp içeriye kadar eşlik etti. yerlerimize otururduktan sonra hostesten çok herşeye benzeyen hostes başımızda dikilmeye başladı gözlerimi gözlerine dikip "teşekkür ederiz. beklemene gerek yok ihtiyacımız olursa çağırırız" dedim ellerini önünde birleştirip doğukana baktı tekrar doğukana baktığımda bana baktığını farkettim doğukan başını çevirip kadına baktı ve şaşkınca bakmaya devam etti kadın doğukanın gözünün içine bakarken doğukan sert bir tonda "eşim sana gitmeni söyledi." dedi. kadın az önce önünde birleştirdiği ellerini nereye koyacağını bilemezken hem beni hem kadını korkutan ses tonuyla "ne bekliyorsun" diye kükredi bu ani çıkışı ben bile beklemiyorken kadın hızla arkasındaki perdenin arkasına geçip perdeyi çekti. şaşkınca doğukana bakarken bakışlarını benimkilerle buluşturdu. elimi elinin üzerine koyduğumda gözlerini kapattı ve öylece durdu. uçak tamamen havalandığında yanındaki düğmeye basarak hostesi çağırdı ve bir şişe içki getirmesini istedi, bir kadeh değil bir şişe!. doğukana tek kaşımı kaldırıp bakmaya devam ettim. kadın elinde iki bardakla geri döndüğünde birini benim diğerini onun önüne koydu. doğukanın bardağından sonra benimkine doldurmaya yeltenince onu durdurdu başımı hafif eğerek doğukana bir bakış attım ve hostese dönüp bardağımı işaret ederek "lütfen doldur" dedim biraz önceki doğukanın tepkisinden sonra kararsız kaldığını gördüm "doldurup çıkabilirsin" dedim daha sert bir tonda. bardağımı dolduruken doğukana bakmamaya çalışıyordu ve hızla doldurup çıktı. doğukanın bana sinirle baktığını farkettiğimde "ne oluyor?" dedim cevap vermeyince bardaktaki tüm içkiyi tek seferde içtim. şişeye uzanırken "bu şişeyi bensiz bitirmeyeceksin herhalde" dedim ve bardağımı doldurmaya başladım şişeyi masaya bırakırken doğukanın bardağımı almaya kalkmasıyla hızlı davranıp ondan önce aldım ve ondan uzak tuttum "ne oluyor dedim, kendine gel" "birşey yok " dedi benim tersime yumuşacık ses tonuyla. sıkıntıyla nefesimi dışarı bırakırken bardağı sertçe masaya bıraktım ve kalktım soran bakışlarla bakınca "biraz uzansam iyi olacak" dedim önünden geçerken bileğimi kavrayıp "iyi misin?" dedi gözlerimi devirip "değilim" dedim ve bıraktığım bardağı alıp hepsini içtim.  arka tarafa ilerleyip odaya girdim. nesi vardı böyle, derdi neydi ki. iyi değilim çünkü sen iyi değilsin, iyi değilim çünkü saçma sapan davranmaya başladın. sinirle yatağa oturup yüzümü ellerimin arasına aldım en kötü ne konuşmuş olabilirlerdi ki. ölecek miyim yani böyle birşey olsa doğukan tüm planı o an iptal ederdi. ölümden başka herşeyi halledebiliriz. peki o zaman sorun ne. bana bile sert davranacak kadar ne konuştular. kendi sorularımın arasında sıkışıp kalırken ne kadar zaman geçti bilmiyorum. doğukan hala gelmemişti. kapıyı aralayıp doğukana baktım boş bir şişe masanın kenarında duruken elindeki şişeyle bardağını dolduruyordu ışıklar kapatlmıştı ve loş bir ortam vardı. yavaşça yanına ilerdiğimde doğukan bardağını inceliyordu arkasında durup şişelere baktım ben ikinci şişeyi yeni açtı sanırken o şişede az önce bitmişti şaşkınlıkla doğukana bakarken elimi omzuna koydum hiç tepki vermeyince önünden geçip kendi koltuğuma oturdum bunları alması için hostesi çağırdığımda doğukan bir şişe daha istedi kesin ve sert bir dille "hayır bunları al ve bir kadeh bile içki getirme" dedim. hızla şişeleri ve doğukanında bardağını alarak gözden kayboldu. doğukan bana boş boş bakarken ona sırtımı dönüp camdan dışarıdaki karanlığı izledim. bir süre sonra belime doladığı elleriyle çekerek beni kucağına aldı kıvırlıp kafamı göğsüne koyarken "ne olduğunu neden anlatmıyorsun" diye mırıldandım kolları beni sıkıca sararken saçlarımı kokladığını hissettim başımı kaldırıp "sorun yok ben iyiyim diyorum neden inanmıyorsun" dedim sorudan çok sitem doluydu söylediklerim. "biliyorum sorun yok ama ihtimalleri duymak bile.." dedi cümlesini tamamlamadan beni kucağına aldı ve ayağa kalktı bir adım sendelese de sarhoş olmadığını biliyordum.. odaya girdiğimizde üzerimdekileri çıkarıp kendi kıyafetleriyle birlikte sandalyenin kenarına koyunca iç çamaşırlarımızla yatağa girdik kolunu boynumun altından geçirip beni kendine çekti sırdım ona dönükken ona döndüm ve gözlerine baktım. bir süre öyle durunca "sorun olsa hissederdim değil mi? iyiyim bozma morelini balayımıza gidiyoruz bak" dedim gülümsediğini gördüğümde sanki herşey düzelmiş gibi hissettim kafamı göğsünün üzerine koyup ona sarıldım. ve gözlerimi kapattım bir kaç dakika arayla uykuya daldık..

GERÇEKTEN SEVİYORSAN "Kendinden Geçeceksin"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin