GERÇEKTEN SEVİYORSAN "Kendinden Geçeceksin"

Ne Gerekiyorsa..#42

etrafıma dolanan kollarla gözlerimi açtım doğukan  "günaydın hayatım" dediğinde sadece gülümsedim kaşlarını kaldırıp soran bakışlarını gözlerime diktiğinde pes edip "günaydın" diye mırıldandım. doğrulup  sırtını başlığa dayadı ve "yapma böyle lütfen. ne hissettiğini biliyorum anlıyorum ama kendini toparlaman lazım bu iyi değil" dedi. başımı olumlu anlamda salladığımda tek amacım onun içini rahatlatmaktı ama nasıl toparlanacağımı bilmiyordum.. "şimdi güzel bir kahvaltı yapalım" dedi ve yataktan benide kaldırarak kalktı yüzümü yıkayıp saçlarımı tepemde topladım aşşağı indiğimde su güler yüzle karşıladı beni doğukanın karşısında yerime oturduğumda çayımı doldurdu ve çıktı.. sessizce kahvaltımı ederken gözlerim doğukana takıldı beni izliyordu tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda "çok güzelsin" dedi gülümseyerek başımı eğdim ve kahvaltıma devam ettim. biraz durup "bugün yapmak istediğin birşey var mı?" dedi başımı olumsuz anlamda sallayıp "yok" dedim. kendimi yorgun hissediyordum "sen ne istiyorsan onu yaparız" dedim. başını olumlu anlamda sallayınca kalan kahvaltımı bitirip masadan kalktım.

yaklaşık üç ay sonra..

herşey olması gerektiği gibi gidiyordu en azından şimdilik. doğukana farkettirmemek için uğraşsamda kendimi pek iyi hissetmiyordum bazen. artık normal konuşuyorduk gülebiliyorduk en azından bazı anlar bebeğimizi unutabiliyordum. doğukan elinden gelenin fazlasını yapıyordu sürekli.. benim üzülmemem için konulardan kaçıyordu hep. izlediğimiz film bitince kalkıp duşa girdim ve geldiğimizden beri hiç giymediğim geceliklerden birini giydim ve yatağa girdim doğukan bana bakıp kafasını çevirdi ve tekrar bakıp sinsice gülümsemeye başladı.. doğrulup kucağına oturdum ve ellerimi saçlarında gezdirmeye başladım.. gözlerimi kapatıp kokusunu uzun uzun içime çektim. gözlerine baktığımda alev alev yanan arzuyu gördüm bayadır bir birbirmize dokunmamıştık ve ben onu özlemiştim.. belimden sıkıca kavradığında oda benim içimden geçen gibi "özledim seni" dedi.. gülümseyip dudaklarına yöneldim hızla belimden tutup beni çevirdi ve altına aldı üzerindekileri çıkarıp tekrar üzerime doğru geldi, ne kadar yoğun hissettiğini öpüşünden anlıyordum. dudaklarımdan ayrılıp boynuma öpücüklerini dizerken gözlerimi kapattım.

sabah gözlerimi açtığımda ikimizde çıplaktık hemen doğrulup çarşafın birini doğukanın üzerine çektim diğerinide etrafıma dolayıp yataktan kalktım suyu ayarlayıp çarşaftan kurtuldum ve sıcacık duşun altına girdim.. "hayatım" diye seslenen doğukana "günaydın, banyodayım" diye cevap verdim ve vücudumuda durulayıp bornozumu giydim kapıyı açar açmaz doğukanı karşımda gördüm bir an korktum doğukan "bende geliyordum" deyince "çok geç sen gir çık" dedim başını olumsuz anlamda salladığında elleri çoktan bornozumun kemerindeydi bir iki adım geri gittiğimde doğukan banyoya girmiş oldu bornozun kemerini açtığında önüm açıl bir an vüzuduma bakıp bana baklaştı belimi kavrayan elleri yavaşça kalçalarıma inerken dudakları dudaklarımdaydı.. ne kadar durdurmaya çalışsamda durmasını istemediğim için ona karşılık verdim. 

ben ikinci duşumuda doğukan yüzünden aldığımda ikimizde banyodan çıktık üzerimizi giyinip aşşağıya indik su "defne hanım aradı birde kardeşiniz meraklanmış onları aramanızı istiyorlar" dedi. başımla onaylayıp kahvaltı sofrasına oturduk su'dan telefonumu istedim ve genel hatlarıyla doruk ve defneyle aynı konuşmayı yaptık.. onlara iyi olduğumu çok güzel zaman geçirdiğimizi merak etmemelerini söyledim. telefonu kapattığımızda doğukan "aslında haklılar son günlerde biraz durgun gibisin" dedi. gülümseyerek "dünden sonra bunu söylemen hiç hoş değil hayatım" dedim. kafasını salalayıp koca bir kahkaha attı "ondan bahsetmiyorum" dedi. ardından tekrar ciddileştiğinde uyarıcı bakışlarımı attım ve konuyu açmadan kapattık. tekrardan kanserden lösemiden tedavilerden bahsedecekti çünkü..