Ölüm.

187 5 0
                                    

"Bebeğim benim iş görüşmem var. Seni okula bırakmamı ister misin?"

"Çok iyi olur teyze. Onca yolu yürüyecek halde değilim."

Üstümü giyer giymez aşağı indim. Çantamı alıp çıktım. Teyzem arabada bekliyordu. Bende bindiğimde radyoyu açtım. 'Whistle' çalıyordu. Okula kadar son ses onu dinledik. Teyzeme 'seni seviyorum' diyip arabadan indim. O da bana 'Dikkat et' diye bağırmıştı tabii. Gülümseyerek karşılık verdim. Bu sefer herkes bana bakmıyordu. Okuldakiler bir köşede topluluk oluşturmuştu. Yavaş adımlarla ilerledim.

"Bitti lan bitti! Anlamıyor musun? Seni fahişe! Ayrıldık Ezgi! Buna alışsan iyi edersin! Lan senden nefret ediyorum nefret!" Dikkatimi az da olsa Ezgi'ye çevirdim. Yüzü çok az iyileşmişti. Derin yaralar hala vardı. Birden gözleri bana kaydı. Tiksinir gibi konuşarak

"Bu orospu yüzünden dimi! Bunun yüzünden benden ayrılıyorsun! Dimi Araz!" Araz ve okul bana döndü. Gözlerim dolmuştu. Ben orospu değildim!

"Ben orospu değilim!" diye tısladım.Hızla bana yaklaştı. Tam tokat atacakken havada yakalamıştım elini. Herkes şaşırmıştı.

"O devir kapandı Ezgi. Senin bana vurmaya kalkışmaların artık beni sökmez! Eğer burda orospu varsa sen âlâsısın!" topluluğa dönüp

"Ben Arazla yatmadım! Her kim onu uydurmuşsa emin olsun ki bulucağım! Arazla hiçbir şey yaşamadım! O lanet kafanıza kazıyın bunu!"

Amaçsızca okula ilerledim. Uzaklaştırma almama rağmen okula gelmiştim.Tuvalete girip kapıyı kilitledim. Bağırarak ağlıyordum. Sinirle camı kırdım.

"Ben orospu değilim lan! Ben orospu değilim!!"

Artık sesim kesilmişti.

"Ben annemin minik kızıyım! Ben orospu değilim! Ben annemin kızıyım!" Krize giriyordum. Ama bu sefer kendimi bırakmadan soğuk suyu yüzüme serptim. Gözlerim şişmişti. Umurumda bile değildi. Kapıyı açtığımda Araz ve arkasında yine aptal öğrenciler vardı.

İfadesiz bakıyordu. Sanki aynısını o da yaşamış gibi. Benim gibiydi. Ruh ikizimdi o benim sanki. Bunu gözlerinde hissediyordum.

Araz,

Defne... Annesini kaybetmiş benim gibi. O da ruhsuz benim gibi. Ama ben onun gibi sulu göz değildim. Sadece o tarafı bana benzemiyor. Arkamı dönüp

"Bizi yalnız bırakın." dedim.

Herkes gittiğinde ona yaklaştım. Yerinde çakılı kalmıştı sanki. Kıpırdamadı. Yere oturunca ifadesizce beni süzdü.

"Otur."

Yavaşça yere oturdu. Benim çaprazımdaki duvara dayadı sırtını.

"Annem öldüğünde daha küçüktüm. Onsuzluğa nasıl alışacaktım bilmiyordum. Çünkü o kadar küçüktüm. Babam olucak şerefs-"

"Araz.Bunları anlatmak zorunda değils-"

"Anlatmak istiyorum. Beni dinle." Başını sallayınca devam ettim.

"Eve bir kadınla geldi. O kadar mutluydu ki o orospuyla. Gülüşüyorlardı gözümün önünde! Sonra yatak odasına gittiler. O gece yalnızlığı tattım. O sürtükten bir çocuk doğdu. Ama engelli olduğu için sürekli onu dövüyordu. Orospu çocuğu!!"

Gözümden bir damla süzüldü. Onlar için değil. Görkem için ağlıyordum. Defne'nin yüzüne baktığımda bana bakarak ağlıyordu.

"Kadını dövdüm. Şerefsiz olan babamın bütün parasını alıp kaçtı. Görkem'i bıraktı. Çünkü onu sevmiyordu! Ben hep Görkem için ayakta kaldım. O benim tek değerli-"

"Defneeeee!" "Defneeee!" Ağlamaklı bir erkek sesi Defne'ye sesleniyordu. Defne hemen ayağa kalktı. Can denen çocuk buraya gelmişti.

"Ne oldu Can! Niye ağlıyorsun!"

Bitkinlikle,suçlulukla Defne'ye bakıyordu.

"Ö-özür dilerim." Zor konuşmuştu. Hemde çok zor.

Defne,

Noluyor?! Can neden bu kadar çok kötü gözüküyor!

"Ağlama konuş Can konuş!!" Artık amaçsızca ağlıyordum. Korktuğum şey olmamasını diliyordum.

"Te-teyzen ölmüş." İfadesizde sırıtıyordum. Kalbime kanca sokuyorlardı. Canım çok yanıyordu.

Ölmüş. Ölmüş. Teyzem Ölmüş.

Korktuğum başıma gelmişti.

YALNIZ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin