"Karşılık ver." Araz dudaklarını dudaklarımdan çekip konuşmuştu. Kalbim artık saatli bomba gibi atıyordu.
"A-araz" Zorla konuşabilmiştim. Elini dudağımın üstüne dokundurdu. Titredim. Yavaşça gözlerimi kapattım. Yanağım ıslanmıştı.
"Ağlama!" Kolumu kavrayınca gözlerimi açtım. Okyanus mavisi gözleri simsiyah olmuştu bir anda.
"Ağlama! Anladın mı! Sakın ağlama!"
Gözlerim o kadar çok dolmuştu ki süzülmek için yalvarıyorlardı sanki. Artık ağlamadığımı fark edince kolumdaki elini gevşetti. Morardığından emindim. Çünkü çok ağrıyordu.
"Bi-bi a-anda n-noldu A-araz?"
"Bana karşılık vermedin! Çünkü korkuyorsun! Kork! Benden kork aptal! Bana aşık olduğunun farkındayım! Seni sevdiğimi mi zannettin?! Ahah çok komiksin! Beni güldürebiliyorsun. Eğer bana karşılık verseydin bu işin sonu bakireliğin gitmesi olacaktı gerizekalı! Ucubenin tekisin!" Cümleleri beynime çivilenmişti. Sanki üzerimden tır geçiyordu. İliklerime kadar acının tadına bakmıştım. Bu nasıl bir şeydi böyle? Ona aşık değildim. Onu seviyordum.
"Ben sana aşık değilim Araz." Titreyerek cümlemi yarıladım. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Gözlerim içine.
"Ben sana aşık olmam. Ben seni sadece sevebilirim. Çünkü aşk bir gün biter. Ama sevgi belli etmesende sonsuza kadar devam eder. Sevgi aşktan kat be kat büyüktür. Eğer seni sevmem suçsa, ben suçluyum lanet olası! Ama engel olamıyorum! Senden nefret edemiyorum! Hayatıma girdin! Darmaduman ettin!" Daha fazla dayanamadan gözyaşlarımın içinde boğuldum.
"Beni yalnız bırak. Git burdan! Lütfen."
Kendimde değildim. Kriz geçirmek istemiyordum!
"Gitsene!" Elimi duvara geçirdim. Saçlarımı yolmaya başladım. Boynumu tırnaklarımı geçirdim. İşte asıl ben buydum.
Araz,
Sana aşık değilim. Seni seviyorum. Lanet olsun! Senden nefret edemiyorum!
Kulaklarım onun sesiyle çınlıyordu. Benden nefret etmesi için onca hakaret etmeme rağmen gözlerini yumup gerçekleriyle yaramın kabuğunu soymuştu sanki. Ve şuan kriz geçiriyordu. Benim sürekli geçirdiğim krizi o da geçiriyordu. Görkem yanımda olmasa belki intihar etmiş bile olabilirdim. Ona baktığımda dehşet gözüküyordu. Her yeri kandı. Kan! Kan!!
"Defne! Bana bak! Lütfen kendine gel lütfen!" Gözleri beni bulunca rahatladım. Beni algılayabiliyordu en azından. Ben onu da yapamazdım. Bana doğru gelmeye başladı.
"Yapma. Nolur. Bir daha yapma."
"Araz. İyimisin ? Kendine gel! Bak bana. Tamam yapmayacağım. Kan yok. Kan yok tamam mı?"
Cenin pozusyonuna gelmiştim. Kandan nefret ediyordum. Nefret!! Titriyordum. Kollarını bana sardı. 'Seni seviyorum' dermiş gibi sarıldı. Kendimde değildim! Defne'nin sesini bile duyamaz olmuştum. Bana vuruyordu. Ama acı hissetmiyordum. Evet. Yine kendi bedenimi yoksaydım. Yine...
Dudaklarımda bir şey hissettim. Yumuşacık bir dudak. Gözlerimi açtığımda Defne kendime gelmem için beni beceriksizce öpüyordu. Ona karşılık vermeye başladığımda gözlerini açtı. Geri çekilmek istedi. Ama izin vermedim. Veremedim. O kadar masumdu ki. Ben onu öpmeye devam ederken dilimiz birbirine değmişti. İlk önce gitmek istedi ama sonra vazgeçti. Ben onu o beni doyasıya öpüşüyorduk. Saniyeler sonra dudaklarımız ayrıldı. Kesik kesik nefes alıyorduk.
"Be-benim i-ilk ö-öpücüğüm." Çok şaşırmıştım. Gülümseyerek devam etti.
"Ben ba-bakire bir kızım A-araz. Onca sevgilim oldu. Benimle öpüşmek istediler. Ama onlara karşı hiç öyle bir duygu beslemedim. A-ama se-sen hariç." O kadar saftı ki beni güldürebiliyordu.
"Özür dilerim." Durduk yere bir konudan bir konuya atlamayı çok iyi biliyordu.
"Neden?"
"Sen benim seni sevdiğimi bilirken senin beni sevmemen. Üstüne üstelik herşeyimi ele geçirmeni sağlamam. Hiç tanışmamayı dilerdim."
"Neden?"
"Araz ben seni.. Çok seviyorum malesef. Eğer seni sevmiş olmasaydım iki yabancı insan olarak hayatımıza devam ederdik. Sen... beni tepetaklak ettin."
"Özür dilerim prenses. Özür dilerim" İlk defa bir kızdan özür diliyordum. Bu sefer dilemem gerekiyordu. Çünkü onun hayatını 2 günde tepetaklak etmiştim. Her zaman suçluydum. Ama bu sefer farklı bir suçtu bu. Çok fazla farklı hemde.
"Özür dileme. Burda özür dileyecek biri varsa o da benim. Çünkü seni seviyorum. Olmayacak bir şeyi ümit ediyorum." İşte karşımdaki kız bir kez daha güçlü olduğunu göstermişti. Dudaklarımı masum dudaklarıyla birleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ.
RomanceDüşmanlık ve kavgayla başlayan iki insan, kendilerini artık ruh ikizleri olduklarının farkına varır. Aralarında 'aşk' yoktur. İkiside sevgiden yanadır. 'Şeytan Meleğe aşık olur. ' "Ben sana aşık olamam Araz Kurtçuoğlu. Seni seviyorum. "