Sorunlar yaşadığım için yazma fırsatım olmadı. Bu hafta bir veya iki bölüm daha yazarım. Umarım beğenirsiniz. Çok çok öptüm :* YALNIZ'ı okumaya devam edin. Sevgiler ♥
"Kes şunu Defne." Onu dinlemeden öpmeye devam ettim.
"Uyumam gerekiyor."
Dudağının kenarına öpücük bırakıp çekildim. Kolumdan tutup altına aldı.
"Sana kesmeni söylemiştim." Sinsice gülümsedi.
"Ahah. Hayır beni öpmene izin vermeyeceğim."
Yavaşça üzerime eğildi. Sabah uykusundan mahrum olan Araz Kurtçuoğlu saçları dağınık, seksi vücutla nefes kesiciydi. Aptal düşüncelerimden arınmak için nefes aldım. Ellerimi kusursuz vücuduna değdirdim. Gülümsedi. Gülümsedim. Kalbim kulağımda atıyordu. Nefesi dudağıma çarpıyordu. Üzerimden aniden kalktı.
"Seni öpmeme izin vermeyecektin unuttun mu?"
Kıpkırmızı kesildim. Kumpasa düşürdü beni! Yataktan kalkıp bana baktı.
"Ama sen benimsin." Hızla üzerime eğilip ensemden tuttu. Dudaklarını sertçe dudaklarıma yapıştırdı. Elimi yanağına koydum. Üzerime daha çok eğilince yatağa uzandım. Beni profesyonel bir şekilde öpüyordu. Bacaklarımı beline doladım. Doladığıma bin pişman oldum. Üzerimde hissettiğim sertlik bedenen beni kızarttı. Araz öpmeyi bırakmış gülüyordu.
"Her kızardığında daha bir seviyorum seni." Son kez dudağıma öpücük kondurup yataktan kalkt-. Bi saniye. Araz bana 'seni seviyorum' dedi. 'Seni seviyorum' dedi!
Yataktan kalkıp önünde durdum. Ani hareketim onu şaşırtmıştı.
"Bana 'seni seviyorum' dedin!" Kaşları anlamsız bir ifadeyle çatıktı. "Bana 'seni seviyorum' dedin!" Çılgınca oynuyor arada Araz'ı öpüyordum. Nefes nefese kalınca kollarımı boynuna doladım. Sımsıkı sarıldım.
"Defne çekil." Gözlerimi açtım. Sanki yaşadığım bütün mutluluk bir anda solmuştu.
"Duşa gireceğim. İzin verirsen." Kollarımı bırakıp baktım. Önemsemeyen bir ifadeyle bakıyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Önünden gitmesi için çekildim. Sessizce geçip gitti. Su sesini duyunca gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Yatağı düzenleyip üzerimi giyindim. Aklım içeride banyo yapmakta olan öküzdeydi. Bir anda çabucak değişebiliyordu. Beni sarsıyordu. Ne yapmam gerektiği iyi biliyorum aslında.. Ama bir daha buna göz alamam. Onsuz dayanamam. Böyle olsun. Beni tepetaklak etsin, ama yanımda olduğunu hissedeyim yeter. Ben ona razıyım. O mutlu olsun. O gülsün. Ben ağlarım. Bişey olmaz. Yeterki gülümsediğini göreyim. Canı yanmasın. Eskileri hatırlamasın. Ben yıkık dökük bir dünyada olayım. Ama o mutlu olsun. O mutluysa bende mutluyum çünkü. Çünkü Araz Kurtçuoğlu benim tek gerçeğim.
•
"Ee peki ya sonra noldu? Kızım anlatsana çok heyecanlandım."
"Off Defne utanıyorum."
"Çağla! Noldu sonra!"
Utanırcasına başını eğdi.
"Beni öptü."
"Oha!!" Yataktan kalkıp boynuna atladım.
"Hayırlı olsun o zaman!"
Kafasını kaldırıp bana baktı. Gözyaşlarına dur demedi. Elleriyle yüzünü kapattı.
"Hey hey noldu?"
Bana sarıldı.
"Defne ben kendimi kaptırdım. Onu seviyorum. Ama bugün bana öyle şeyler dediki... Benden nefret ettiğini yüzüme vurdu."
Çağla uzun bir aradan sonra ilk defa böyle birşey hissediyordu. Ama Yavuz. Zaten Yavuz'un çapkın olduğunu biliyorduk. Ama Çağla bunu kendine yediremedi. Sevdi.. Canı yanıyor şimdi. Benim üzerime düşen tek şey var. Yavuzla konuşmak.
Çalan telefonuma baktım. Çağla benden ayrılıp gözyaşlarını sildi. Arayan Araz'dı.
"Nerdesin?"
"Çağla'nın yanındayım."
"Seni almaya geliyorum."
"Noldu?"
Yüzüme telefonu kapattı.
"Hadi git." Son kez sımsıkı sarıldım.
Beni kapıya kadar uğurladı.
"Çok fazla düşünme." Kafasını sallayıp gülümsedi.
"Seni seviyorum Çağla."
"Bende seni."
Yolun kenarında beklemeye başladım. Birkaç saniye sonra önümde durdu.
"Bin."
Arabaya bindim. Fazla sinirliydi. Elini tuttuğumda çekti. Yine birşeyler yapmıştım. Gözlerimi kapatıp kafamı cama yasladım. Gücüm kalmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ.
Storie d'amoreDüşmanlık ve kavgayla başlayan iki insan, kendilerini artık ruh ikizleri olduklarının farkına varır. Aralarında 'aşk' yoktur. İkiside sevgiden yanadır. 'Şeytan Meleğe aşık olur. ' "Ben sana aşık olamam Araz Kurtçuoğlu. Seni seviyorum. "