BELKISIN GÜNLÜĞÜNDEN(HAZİRAN 20)Tam dört ay oldu... Tam dört aydır ruhunu her gece kapıda bırakıp, kendini hergün aynı saatte ölüme terk eden bir Belkıs var. Yaşamaksa, sadece acı işkence benim için. Dört aydır sana elimi süremiyorum Yadigar. Çünkü ben kirli, kalemim kirli artık. Sense tertemiz, annemden yadigar..
Ama neyleyeyim ki, tek dostum sensin. Senden başka gidecek, bir dert dökecek kimsem yok. Bari sen beni bu halimle kabul et, olurmu Yadigar? Çileli günlerime seni dert ortağım yapayım. Çünkü başka türlüsü çok zor. Burada hayat çok çetin Yadigar. Her gün ayrı yangınlarda ölüyor yüreğim. En zoruda annemin yokluğunu çok hissediyor, onu çok özlüyorum biliyormusun..
O olsaydı bunların hiçbiri başıma gelmezdi biliyorum. Yinede varlığını hep hissediyorum Yadigar. Bir bakıyorum kokusu esiyor rüzgarla yüzüme, bir bakıyorum sesi çok uzaklardan kulaklarımda. Birde biri var ki onuda sanki uzaklardan annem yolladı yanıma, Leyla abla. Beni hep koruyup kolluyor, herkesten ayrı davranıyor. Ne zaman yüzümü asık görse yanıma gelip ilgileniyor. Ben ona derdimi dökemesemde o beni çok iyi anlıyor. Dışarıya ise sadece onunla çıkmama izin var oda sağolsun arada bir beni dışarı çıkartıyor. Beraber gezip dolaşmak şu kirli dünyadan bir nebze olsun uzak kalabilmek ne kadar iyi geliyor bilemezsin Yadigar. İşte benim 4 aydır yaşadıklarım böyle.. Neyleyeyim ki artık elimde hiçbirşeyim kalmadı herşeyini yitirmiş birisiyim ben artık. Kurulan tertemiz hayallerimin artık gerçekleşmesi tamamıyla imkansız. Bir aşk ki yüreği yakarcasına yaşamak imkansız... Bugün burada sonlandırıyorum satırlarımı kadim dost. Ben hergün ölmeyi diliyorum ama kader yüzüme gülmezde sağ kalırsam başka birgünde görüşmek üzere..
BELKISIN GÜNLÜĞÜNDEN (30HAZİRAN)
'Bugün kaderimin böyle oluşuna bin defa daha kendimi kahrettiğim gün. Bugün içimin acısını yüreğimde tutamayıp kalabalıklar içerisinde gözyaşlarına boyandığım gün.. Bugün, seni gördüğüm gün..'
Tut sırlarımı Yadigar kimse bilmesin. Çünkü bugün bin kere öldüğüm gün. Biliyormusun Yadigar aşkı tadacağımı hiç bilmezdim. Heleki ömrümün şu günlerinde. Ta ki onu görene kadar. Onu gördüğümde anladımki yüreğim yıllardır boş yere atmış. Onu gördüğümde anladım ki hayatta benim için bakılacak tek bir çift göz varmış. Ve anladım ki aşk, zaman mekan aramazmış...
Onunla bir ney dükkanında karşılaştım. Gözleri yarı kapalı, elinde ise tıpkı masal alemlerinden gelen sesleri veren bir ney vardı. Öylesine güzeldiki Yadigar, sesi duyduğum andan itibaren bakışlarımı ondan, kulaklarımı ise o harika sesten alamadım.Leyla abla olmasa, çok kalabalık bir caddede bir ney dükkanının önünde saatlerce dikiliyor olacaktım. Tesadüfki Leyla abla bu genci tanıyor ve bu dükkana sık sık geliyormuş, bu sayede bende bu lezzetten ve aşktan nasibimi alabildim. Öyle mutlu olmuştum ki anlatamam Yadigar. O mutluluğu o an kimsenin bozamayacağına inanmıştım. Ta ki o, gözlerini bize doğru kaldırıp elindeki neyi bırakana kadar. Bana kız, istersen deli de, o an kalbimin çarpıntısını gökler deliniyormuşçasına gürleyen gök gürültüsü sandım. Gözlerimde ise istemsizce birikmiş iki damla yaşla buluverdim kendimi. Hiç bitmesin istedim bu rüya gibi dakikalar. Fakat sessizliği bize hoşgeldiniz diyen o genç bozdu. Benim ellerim ayaklarım titriyor ne cevap verebileceğimi bile kestiremiyordum.
Sustum Yadigar... Zaten susmak benim gibisine yaraşmazmıydı. Ben ki kalbi binlerce parçaya bölünmüş, binlerce yara almış, garip bir Belkıs. Ben ki kalbi, ruhu temiz, kendi kirler içinde bir bahtsız. İşte bunlardan dolayı sustum... Leyla abla o sırada bu genç ile konuşuyordu ki adını burada duydum, Hasan.. Sanki yıllardır görüşüyor gibiydiler. Bu sayede onun kim olduğunu, nasıl biri olduğunu Leyla abladan öğrendim. 'Çok temiz bir genç, anasız babasız kendi halinde geçinip gidiyor garip. Bizimde nereden geldiğimizi çok iyi biliyor fakat bilmiyormuş gibi davranıyor gördüğün gibi. Sahi böyle iyi insanlar varmıdır hala diye insanları sorgularken Hasanı tanıdım. Evladım gibi severim vallahi. Banada bu pislikten iki dakika arınma fırsatı veriyor hem. O ney sesini dinledikçe arınıyorum gibi hissediyorum. Tuhaf şey vallahi...'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Üflemek (KİTAP)
RomanceYarım asırlık ömrüne 2 asırlık bir aşk hikayesi sığdıran Hasan Dede... Onun ömrünü uğruna serecek kadar sevdiği, küçük yaşta babasının kumar borcu yüzünden yine babası yaşında bir adama verilmesi ve adamın onu kötü yola satması.. Hasan Dedenin kafes...